Annesinin kendisine 18. yaş gününde hediye ettiği kamerayı inceleyen Kim Minjeong, bu kameranın normal özelliklere sahip olmadığını ve sandığından daha da gizemli olduğunu fark etmişti. Çünkü bu kamera, kadraja giren insanların düşüncelerini ve kalp...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Minjeong, camdan kendisine el sallayan anne ve babasına gülümsedi ve yanında getirdiği sırt çantasını omuzlarının üzerine bırakırken kendisi de onlara el sallamayı ihmal etmedi.
"Minjeong, bir şey olursa ara prensesim! Aradığın gibi ortalığı birbirine katarım biliyorsun." Evin tatlı ve her daim telaşlı babası Jung Jaehyun ; söz konusu eşi Park Chaeyoung ile kızı Jung Minjeong ise her şeyini ortaya koymaktan ve gereğinden fazla korumacı olmaktan asla çekinmeyen bir babaydı.
Chaeyoung sürücü koltuğundaki eşinin omzuna yumuşak bir yumruk geçirerek susmasını işaret etti ve kemerini çözerek arabadan indi. "Seni seviyoruz bebeğim!" Diye bağırmayı da ihmal etmemişti.
Chaeyoung ve Jaehyun, araçlarını yanına çektikleri Jennie ve Jongin çiftinin yanına ilerlerken Kim ailesinin biricil kızı Wonyoung da koşar adımlarla en yakın arkadaşı Minjeong'un peşinden gidiyordu.
"Günaydın! Nasıl hissediyorsun bugün? Ben çok heyecanlıyım Minjeong."
Minjeong kıkırdayarak Wonyoung'a döndü. "Ne bu neşe? Haruto ile mi barıştın?"
Wonyoung kafasını olumlu anlamda salladı ve bülbül gibi şakıyarak anlatmaya başladı. "Benden çok özür diledi ben de dayanamadım. Haruto benim gibi anlayışlı bir kız arkadaşa sahip olduğu için dünyanın en şanslı erkeği falan olmalı. Öyle değil mi minmin?"
"Öyle öyle, hadi diğerlerinin yanına geçelim."
İkili, arkadaş grubunun yanına ulaştığında iki titrek beden, iki onların bu haline keyifle gülen, bir de titrek bedenleri endişe ile yargılayan bir beden görmüştü. Minjeong ve Wonyoung neler olduğunu anlayamadan titrek bedenlerden biri konuşmaya başlamıştı bile.
"Yaklaşın yaklaşın, çok önemli bir sır bu."
Kai endişeli gözlerle etrafı gözetlerken diğer titrek bedenin sahibi olan Aeri de sırt çantasında gazete kağıdına sarılı olan iki büyük şişe çıkartmıştı. Gazeteyi dikkatlice sıyırarak şişenin kapağını gösterdi. "Kai ile gizlice vodka sokacağız kampa."
Haruto, Aeri'nin bu telaşlı haline kahkaha atarken ona kollarını sarmış olan Wonyoung, ağzını kapatarak susmasını işaret etmişti oğlana. "Haruto sus öğretmenler gelecek şimdi. Aeri ve Kai size gelirsek de, siz ne yapıyorsunuz?"
"Wonyoung bu seferlik her zaman doğru olanı yapmalıyız modunu kapat lütfen. Zaten babam yakalayacak diye gerginim. Biliyorsunuz babam bunu yaptığımızı görürse beni mahveder."
"Siz iki salak yok musunuz... Madem Sehun amcadan korkuyorsun neden böyle bir işe kalkıştın akıllı bıdığım?" Jaeyun, kolunu keyifle Yuna'nın omzuna atarken alayla söylemişti cümlesini.
Kai gözlerini devirerek yanıtladı Jaeyun'u. "B sınıfındakiler gizlice alkol sokup gece çadırda parti yapacakmış, biz de Aeri ile bizim neyimiz eksik diye düşündük. Eğlenmek istemek suç mu Jaeyun?"
