Arkadaşlar bu kitapta yakınlaşmaya benzer şeyler, hakaret, aşalama falan bulunacak.Sonra yorumlara kötü şeyler yazıp morellerimizi bozmayalım.
O zaman iyi okumalar.
______________________________________
Aya Kaai
🌘
Akan burnuma hızla peçete ile kapattım. Burnumu sildikten sonra burnumu çektim.
Ayaklarımı masaya uzattım ve kollarımı kendime sardım.
"Off Aya dün sana dedim o kadar gelme diye! Sendeki inat kimsede yok," sinirle kollarını bağladı ve başını çevirdi.
"Mina şuan seni çekemiyorum lütfen bağırma. Kafam zaten davul gibi," ellerimi şakaklarıma koyup ovdum.
"İlaç saati." Aki yana ablam son derece neşe ile bana doğru gelmeye başladı.
Elindeki tepsiyi masaya bıraktı. Mina'ya baktı. "Sen ne zaman geldin?" Şaşırarak.
"Geleli on-on beş dakika oldu. Aya açtı kapıyı," dedi o da gülümseyerek.
Ablam hapı bana uzattı. Hapı aldım
tepside ki suyu da alıp hapı yuttum. Sonra başımı arkaya doğru yatırdım. Ablam göz damlamı yaptı."Burun fısfısın bitmiş, ilkbaharda bitirmişsin anneme diyelim de alsın yenisi," Ona kafamı salladım.
Şuan hiç birini çekemezdim. Ablamda yanımızdaki sandalyeye oturdu.
"Eee Mina naber görüşmeyeli." Ablam muzip şekilde gülümseyerek Mina'ya bakıyordu.
Mina oturduğu yerden kalkmış ve geri oturmuştu. Yutkunmuştu, neden bu kadar tedirgin olmuştu ki?
"İyi Aki abla aynı, senden naber," dedi ablama tedirgin bir gülümseme ile.
Ablam böyle sorduğuna göre kesin bir şey biliyordu. Ama Mina ile benim bilmediğim ama onun bildiği ne olabilirdi ki?
"Bende iyi de ben bir şeyler duydum. Sen şu üçüzlerin beyni ile fin fan fon olmuşsun," İki parmağını birbirine sürterek.
Ayağa kalktım ve bahçeden çıkmaya hedefledim.
"Aya nereye?" Ablamın cırtlak sesi ile beynim artık kaldırmıyordu. Bahçeden eve giren kapının camında kendime baktım.
Dünden beri kendime vakit ayıramamıştım. Saçlarım parlaklığı gitmişti. Dün gece cilt bakımımı tam yapamamıştım.
Kıyafetlerim ise özensizdi. Elime geleni giymiştim.
"Yatmaya gidiyorum hani hastayım ya birde bakımımı yapmadım o yüzden onu tamamlıyacam." Dedim ve eve girdim.
Annem evde değildi. Okullar arası bir konuşma varmış galiba onun için şehir dışına gitmişti.
Yukarı odama çıktım. Kendimi ilk iş banyoya attım.
Erika Takatoo
🌘
Grupça oturmuş eğleniyorduk. Shou geçen akşam yaşadığı olayı anlatıyordu.
Tabi ne kadar doğru orası tartışılırdı.
Tagi, Aoto, Akira ve Ouzou konudan bağımsız şekilde sohbet ediyorlardı. Ryuuji ise telefonuna gömülmüş şekildeydi.
Shou'yu dinleyen sadece ben, Reika ve Kota idi.
"İşte sonra orda kimleri gördüm. Tahmin alayım," dedi yandan Akira ve Ryuuji'ye bakarak.
Shou'nun ne yapmak istediğini anlayamamıştım. Reika, Kota'nın omzundan kalktı ve ima dolu gülümsemeyle,
"Hmm cevap veriyorum. Aya ve Mina," muzip sesi ile yandan bakış atarak.
Shou elini şıklatarak Reika'ya doğru uzattı. Sonra elini açtı ve, "Çak kız çak. Aferin bak salak Erika anlayamadı." Dedi bana burun kıvırarak.
Ona yanımda boş kahve bardağını attım. Havada tutmuş ve bana kınayan bakış attı.
"Aya mı? Onun orda ne işi var. Onun polene alerjisi var," dedi Akira düşünceli sesi ile.
Onun bu haline herkes gözlerini devirmişti. Artık bıkmıştım daha doğrusu bıkmıştık.
Aya'ya olan aşkı bütün Tokyo'nun dilindeydi.
Akira maalesef aşkını tek taraflı yaşıyordu. Aya bir türlü onun aşkına karşılık vermiyordu.
Neden diye sorunca Akira'nın çapkınlığını öne sürüyordu. Evet Akira azCIK çapkın olabilirdi. O da belki Ouzou yüzündendi.
Buraya oturalı neredeyse bir saati geçmişti. Bu zaman zarfında masaya gelen kız sayısı sayılmazdı.
Ya Akira'ya ya da Ouzou'ya geliyordu. Çoğunluğu Ouzou'ya geliyordu.
"Aya ile konuştunuz mu? Erika senin haberin vardır. Alerjisi tutmuş mu?"
Sabah Aki abla ile konuşunca öğrenmiştim. Ona kafamı salladım. "Alerjisi tutmuş, evde ruh gibi yatıyormuş." Dedim.
Bıkkınlıkla nefes verdi. Shou yüzünde yaramaz bir gülümseme oluştu.
"Akira.."
Ayağa kalktı. "Aslında ben sana Aya olurum. Hem bak aşkın karşılıksız kalmaz, ben sana çok güzel karşılık veririm,"
Aya'nın yüz taklidini yaptı. Ellerini beline koydu, poposunu arkaya göğüslerini öne doğru ittirdi.
"Bak aynı Aya oldum. Sadece sarı ama uçları pembe bir peruk, pembe bir lens sonra pahalı marka çantalardan. Bunu Reika'dan buluruz, neyse sonra biraz cilve ile al sana Aya." Dedi.
Boğazını temizledi ve Akira'ya kötü ama aynı Aya'nın bakışını attı.
"Akira anlamıyor musun bizden olmaz. Bu Aoto'nun, Shou'ya olan duygularını kabul etmesi kadar imkansız bir şey Akiraa!" Sesini incelterek konuşmuştu.
Gülmekten karnım patlayacaktı. Eğildim ve karnımı tuttum. Kota bile gülüyordu yani o kadardı.
Akira önündeki çakmağı Shou'nun kafasını on ikiden atmıştı.
______________________________________Aya Kaai
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Hayalet okuyucu olmayın :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONSRA
Fanfiction(Düzenleniyor👍🏿) ... 🎸 Onsra: Bir daha aşık olamayacağını anladığında gelen kalp kırıcı his. 🎗🌘