Gitmesen Olmaz Mı?

37 3 16
                                    


Yaşadıklarımızın şokunu atlatmak, konuşmak ve birbirimizi daha yakından tanımak için şu an neredeyiz biliyor musunuz?

Sahil kenarında balık ekmek yiyoruz, demeyi çok isterdim ama malum canım Ankara'm.

Kurtuluş parkında gecenin iki buçuğunda köfte ekmek yiyoruz.

Evet malum şartlar,

Sabah 6 da başlayacak olan nöbetim için uyumam gerekirken gecenin bu saatinde henüz daha çok az tanıdığım ama tanımak için bütün saatlerimi harcayabileceğim bir adamlayım.

Akın Arslanoğlu.

Popülerliğini fark edemediğim, hayranları olduğunu tam olarak algılayamadığım ilk yüz yüze gelip sarılışımızda internete düşüp, sayesinde linç yediğim o adam.

Artık büyülendim mi, etkilendim mi neler olduğunu asla anlayamadığım bir kulvara girdim.

Ama olayların bütününe baktığımızda, arkadaşlar ben akına karşı koyamıyorum.

(Aşkım kimse akına karşı koyamaz, rahat ol sen)

-Asu, sana diyorum

(Bak daldık düşüncelere unuttuk kocamızı asu, hayata dön)

-Dalmışım affedersin, ne demiştin

deyip ayranımdan son yudumu aldım.

-Bu internete yayılan fotoğraf diyorum, mesleğine, ailene ya da kendi takipçilerine karşı sorun yaratır mı

-Yok hayır yani işime bi sorun yaratmaz, ailemle konuşurum zaten benim takipçilerim çoktan beni savundu biliyorsun ki.

-Ben gerçekten tekrar özür dilerim asu, Türkiye'de ki popülerliğin bu kadar arttığını ya da birinin çekip yükleyeceğini hiç düşünmemiştim.

-Akın gerçekten önemli değil, lütfen daha fazla özür dileme, ona bakarsan bende senin bu kadar popüler olduğunu bilmiyordum.

-Aslına bakarsan Türkiye'de bu kadar popüler olduğumu bende bilmiyordum.

-Neyse bu olayı bir kenara bırakacak olursak, neden bu kadar çabuk dönüyorsun akın, daha yeni geldin.

-Ben aslında seni görmeye, yani nasıl desem

Akın elinde olan kağıdı masaya bırakıp elini ensesine götürüp kaşıdığında ne kadar yakışıklı ve karizmatik göründüğünün farkında mı ya ?!?!?!?!

( Asu kalk kızım, bir gören olacak)

-Ben seni merak ettim, yani seni daha yakından tanımak sohbet etmek istedim asu, biliyorum çok farklı bir tanışma oldu oldukça farklı ilerledi ama neredeyse 1.5 aydır konuşuyoruz seni görme isteğime daha fazla engel olamadım.

-Neden dönmek zorunda olduğuma gelirsek de, ne kadar müzikle uğraşsam sevdiğim iş bu olsa da, son sınıf bir hukuk öğrencisiyim ve vermem gereken son bir sınav var.

(Asu bide akıllı hukuk diyor, kocamız hem müzisyen hem avukat asuuuuuu)

-Bundan hiç bahsetmemiştin akın, çok şaşırdım hiç beklemiyordum.

-Kendi isteğim değildi aslında, savcı bir babayla büyümek kolay olmadı, bir nevi mecbur kaldım diyebiliriz.

-Aslında güzel bir mecburiyet olmuş diyebilir miyiz? bence cübbe sana çok yakışacak

(Asu neler diyorsun kızım hızın 220)

-Şimdi sen böyle söyledin ya, sınavdan en yüksek notu alacağımdan emin olabilirsin asu.

Oturduğumuzdan beri yaptığım gibi sadece yüzüne bakarak en içten şekilde gülümsedim, içimden geldiği için böyle davranıyordum gülmeye, yüzüne bakmaya karşı koyamıyordum.

Sabah 5 buçuğa kadar koca parkta sadece ikimiz sabaha kadar sohbet ettik, yeri geldi gülmekten bayılacağım sandım, bazen ağlamamak için kendimi çok zor tuttum.

Ama şuan olduğum bu duruma gelmeyi hiç beklemiyordum, hastane kapısının önünde elimde kıyafetlerimin olduğu bir poşet,

Hastaneden en son çıkışımda olduğu gibi koca bir demet çiçek, ve karşımda bana muhteşem gülümsemesini bahşeden bir akın.

-Bugün akşam 11 de gidiyorsun dimi şimdi kesin yani,

-Evet bugün akşam 11 de, gün içinde seni tekrar görebilecek miyim asu?

-Çok isterdim, ama nöbetim 12 de bitiyor akın, gün içinde çıkabileceğimi düşünmüyorum mezuniyetime çok az kaldı o yüzden oldukça sıkı bir dönemdeyim.

(Asu neden yalan söylüyorsun kocamıza, 9 da çıkıyoruz ya biz bugün)

Aklımda bir şey var herhalde sussana sen bi.

-Tekrar gelene kadar seni göremeyeceğim desene, ya da belki sen gelirsin

-Kim bilir belki de gelirim akın.

- O zaman şimdilik kendine iyi bak asu, muhteşem bir geceydi tüm aksiliklere rağmen, gün içinde telefonuna bakmayı unutma olur mu

-Mutlaka bakarım, sende kendine iyi bak ve çok dikkat et, ayrıca dün gece yaşanan hiç bir şeyi aksilik olarak düşünmediğimi de bil lütfen.

Sözümü bitirip çiçeğimi daha sıkı tutup arkamı döndüm, henüz 100 metre bile uzaklaşmamış olmama rağmen gözlerimin dolmasına engel olamadım.

Gitmesin mi istiyordum, bir kere daha sarılmak mı yoksa her ikisi mi, aklıma düşünceler doldukça çiçeğime daha sıkı sarıldım.

Tam o anda düşüncelerimi okumuş gibi davrandı akın.

-Asu,

Adımı duyduğum anda topuklarımın üstünde geri döndüm.

Akın, aramızda olan o kısa mesafeyi üç-dört adımda kapattı sanki, çiçeklerimi ezmeden tek koluyla belimi kavrayıp kendine öyle bir çekti ki, sanki daha önce hiç kimseye sarılmamıştım.

Ya da kimse böyle hissettirmemişti.

Hali hazırda dolu olan gözlerimi daha fazla tutamadım o an.

-Asu ben seni çok özleyeceğim.

-Akın, gitmesen olmaz mı.

--------------------------------------------------------

Çocuklarımmm :(((((((((

Bu nasıl texting kitabı yahu bu kadar uzun bölüm mü olurmuş.











AirDrop /TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin