4

38 5 4
                                    


-

Uyandım ve yatağımda gerinip cenin pozisyonu aldım. Telefonumu aldım saate baktım. Saat 6'ydı.

Dünden beri yorgundum ve boğazım acıyordu bu yüzden yataktan çıkmak istemiyordum. Ancak bugün pazartesiydi ve ilk iş günümdü. Esnedim ve yataktan kalktım. Dolabımın önüne geçip kendime özensizce bir kaç kıyafet çıkardım. Çok yorgundum ve üşüyordum. Büyük ihtimalle hasta olmuştum.

Hem yaşadığım duygusal çöküş, hemde hasta oluşum bana zorluk çıkartıyordu.

Kıyafetlerimi yatağın üzerine bıraktım ve odamdan çıkıp mutfağa ilerledim. Tezgaha adımladım ve kahve makinesine gerekli malzemeleri koyup çalıştırdım. Tezgaha yaslandım ve onu beklerken Kayra'ya mesaj attım.

               KAYRA&GÜNEY'İN SOHBETİ

Güney: Günaydın Balımm🍯
Ne yapıyorsun?

Kayra: Günaydın Kuşumm
Kahvaltı yapıyordum.
Ee heyecanlı mısın?
Bugün ilk iş günün.

Güney: Aslında...
Kayra arar mısın?
Uzun uzun  anlatamam.

Görüldü✔️✔️

Telefonum çalmaya başlayınca hemen açtım.

"Güney ne oldu!?" diye endişeyle sorunca burukça tebessüm ettim.

"Kayra biz dün mekandan çıktıktan sonra sen gittin ya." dediğimde titrek ve derin bir nefes aldı ve zorla konuştu.

"N-ne oldu?" dedi. Sesi titriyordu ve büyük ihtimalle ağlıyordu. Sakinleştirmeye çalıştım.

"Kayra sakin ol o kadar da büyük değil korkma." dedim. İç çekti. "Sen gidince bende durmadım ve Dert Kayası'na gittim. Neredeyse yarım saattir yoldaydım ve siyah bir araba beni takip ediyordu. Umursamadım. Sonra işte Dert Kayası'nın üstünde durdum denize bakıyordum. Sonra da işte Kuzey Bey'in sesini duydum." dedim.

Bir kaç saniye bekledim.. ses gelmedi. Saniyeler dakikalara dönüştü ve telefon birden suratıma kapandı.

Kapı zili çaldığında hızla tezgahtan uzaklaştım ve kapıya yöneldim. Kapının deliğinden baktığımda Kayra olduğunu görüp gülümsedim. Endişelenmişti ve hızla buraya gelmişti. Hatta kahvaltısı bile yarım kalmıştı...

Kapıyı açtığım gibi Kayra hızla bana sarılmıştı. Endişelenmişti.

"Çok korktum sana bir şey oldu diye. Kuzey Bey'e ne dedin? Yani büyük ihtimalle neden eski deniz fenerine gittiğini sormuştur."

"Dert Kayası'na geldiğimi söyledim. Titriyorsun falan dedi ve ceketini verdi. Çok tuhaftı Kayra. Bana bakarken resmen yeşil hareleri parlıyordu. Ama.. tuhaftı işte. Ceketi sıcacıktı ancak kokusu rahatsız etti. Güzel bir kokusu vardı ama ben o an nefessiz kalmak istedim... Daha depresyondan çıkamamışken bir anda onun kokusundan başka koku bana iyi gelmedi." dedim. Derin bir nefes aldı.

"Güney bak kuşum biliyorum çok zor bir zamandan geçiyorsun. Ancak önünde koskocaman bir gelecek var. Hedeflerin, hayallerin var. Gökhan'a aşık olduğunu biliyorum ama mahvolan da pişman olan da sen değil o olacak. Emin ol, geri gelecek ama çok geç olacak." dedi ve cesaret verircesine gülümsedi.

Yazar'dan Not: Spoiler verdim:) (anlayana😉)

"Bahçeye geçelim mi? Daha çok var." dedim ve kapının önünden çekildim. Başını salladı ve bahçeye ilerleyince peşinden giderek  yere oturdum ve bahçe duvarına yaslandım. Aramızdaki sessizliğe katlanamamış gibi konuşmaya başladı.

Sevgili CEO'm | BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin