-GÜNEY'DEN:
Kısa bir süre dona dona Kayra'yı bekledikten sonra gelince hızla arabaya bindim. Gerçekten soğuktu.
"Bunu giy, hasta olma." dedi ve elindeki siyah sweeti verdi. Hasta olmayayım diye arabanın klimasını bile önceden açmıştı.
Sessizce gömleğimin üzerine sweeti giydim ve aynı sessizlikle camdan dışarıya baktım.
"Bir sorun mu var Güney? Çok sessizsin." dediğinde başımı kaldırıp ona baktım. Direkt konuya mı girseydim, yoksa yavaş yavaş mı açıklama yapsaydım? İkinci seçenek daha mantıklı geldi.
Çünkü direkt konuya dalsaydım şunları söylerdim:Patronuma aşık oldum, sonra onunda bana aşık olduğunu öğrendim. Üstelik 12 yıldır beni aradığını ve küçükken hiç unutmadığım o çocukla aynı kişi olduğunu öğrendim. Sonra öpüşüp, oynaştık ve artık sevgiliyiz.
Bana kızacaktı ama söyleyecektim. Yavaşça başımı salladım ve konuştum. "Aslında sorun değilde, müjde gibi bir şey. Yani.. off bilmiyorum Kayra."
"Tamam, en başından anlat. Gökhan mı yine?" diye sorunca derin bir nefes aldım. Gökhan benim için bitmişti. Unutmuştum onu. Benim için hayatımdan gelip geçen biriydi artık.
"Gökhan'ı sonra anlatacağım. Ondan önce benim sana anlattığım küçükken tanıştığım bir çocuk vardı ya, ismini unutmuştum gözlerini unutmamıştım." dediğimde biraz düşünür gibi oldu ve başını salladı.
"O çocuk.. Kuzeymiş." dedim. Kaşlarını kaldırdı ve konuştu. "Olabilir, yani sonuçta Dünya çok küçük." deyince başımı salladım ve devam ettim.
"Ben çalışırken içeriye Kuzey'in arkadaşları girdi. Ama böyle çok, çok yüksek bir sesle. Bende korktum. Kuzey bunu fark edince yanıma geldi. Sonra bir şeyler oldu sesler azaldı ve ikimiz kaldık.
Beni koltuğa götürdü, sonra işte neden yüksek sesten korktuğumu sordu. Bende anlattım. Sonra ellerimi tuttu ve 12 yıldır sana aşığım, her yerde seni aradım dedi.
Senden tek isteğim bana güvenmen, ben Gökhan değilim Güney 12 yıllık aşkımı kenara atmam, dedi. Sonra..." dedim ve aklıma gelenlerle gülümsedim.
"Sonra?" dedi Kayra. En iyi nasıl anlatabilirdim bilmiyordum. Direkt öpüştük desem sanırım beni arabadan aşağı atardı. Ama daha doğru bir şey bulamayınca el mecbur söyledim.
"Sonra.. öpüştük ve ona seni seviyorum dedim." deyince başını salladı. Derin bir nefes alıp konuştu.
"Peki emin misin? Yani gerçekten seviyor musun?" diye sorunca hiç düşünmeden kabul ettim.
"Seviyorum ve güveniyorum. O Gökhan gibi değil. 12 yıl boyunca beni arayıp bir kere vazgeçmemiş. Beni sadece bir kere görmüş ama bin kere aramış, Dünya'yı alt üst etmiş. Belli ki gerçekten seviyor." dedim Kayra şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı.
"Nasıl yani, ne demek Dünya'yı alt üst etmiş?"
"Dünya'nın her yerine adamlarını göndermiş, aramadık delik bırakmamış 12 yıl boyunca." dediğimde iç çekti.
"Bak Güney, ne seçim yaparsan yap her daim arkandayım." dediğinde direksiyondaki elini tuttum ve duygusal bir sesle konuştum. "Biliyorum."
"Eğer Kuzey'i seviyorsan, ne karar verirsen ver seni desteklerim." dedi ve arabayı durdurdu. "Kayra." dediğimde tek kaşını kaldırdı.
"Çok sağol." dedim ve ona sarıldım. "Ne demek." dedi ve benden ayrıldı. Bu hareketiyle güldüm, çok sarılmayı sevmezdi. "Tamam hadi git, ağlayacağım şimdi. Git!" diye kovarcasına konuşunca güldüm ve arabadan inip hızla eve gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili CEO'm | BxB
Teen FictionKlasik "CEO - asistan" ilişkisi. - Göğsümde taşıdığım pusulamın ucu bile Kuzey'i gösterirken kalbim neden ona dönmesindi? Pusulam bile Kuzey'e aşıkken benim için ne gibi bir sorun teşkil edebilirdi? ~ Güney Güneş - Ucunun Güney'i göstermediği bir p...