30. Bölüm

325 44 85
                                    

[Katsuki'nin Ağzından]

"Kim geldi?" İkimizde aynı andan başımızı kapıya çevirdik. Kapının kolunu zorluyorlardı. Annesi ve babası gelmiş olamazdı, değil mi?

"Bekle." Bileklerini bırakıp yataktan kalktım ve kapıya doğru yürüdüm. Sert bir şekilde kapının kilidini açtım ve karşımdaki iki sarhoşa baktım. "Bu kim?"

"Bir yerden tanıdık geliyor ama..." o anki kızgınlıkla karşımdaki adama bir tokat attım. "Denki siktir git ya! Keyfimin içine sıçtın!"

"Aaa... Katsuki sen misin? Sapık mısın burada ne işin var?" Sinirden derimi yüzmek üzereydim. "Kolumun altında bir kız getirmişsin. Sence tek sapık ben miyim?" Kadına baktım. Aşırı sarhoştu ve elindeki karta bakıyordu. "Asıl sen kimsin çakma kızıl?"

Denki kelimeleri yuvarlaya yuvarlaya, "kırmızı lahanam! Bahsetmiştim yaa.." dedi. "Sana da lahanana da..." yatağa doğru baktım. Izuku, vücuduyla uğraşıyordu. Alt dudağımı ısırdım. Hızlıca tekrar karşımdaki çifte baktım. "Ya bu otelde onlarca oda var bula bula benim odamı mı buldunuz?"

"Ne zamandan beri senin odan?" Kaşlarım çatıldı. Bu çakma kızılı hiç sevmemiştim. Bizim iş yerinden birisiydi ama hiç konuşmamıştık. "Ne yani senin mi?"

"Evet, bak." Çakma kızıl elindeki kartı bana gösterdi. Daha doğrusu gösteremedi çünkü o kadar sarhoştu ki kartı sabit tutamıyordu. En sonunda sertçe kartı elinden çekip numaraya baktım. 67 yazıyordu. Bizim odamızın numarası ise 61'di.

"67 yazıyor burada. 7'yi bir 1 olarak görmüşsünüz." İkisi bana amel amel bakıyordu. Sayıları yanlış görmeleri bile ne kadar sarhoş olduklarını gösteriyordu. Ben sırf böyle bir durum yaşamayalım diye sarhoş olmamıştım. Tabi biraz Izuku'nun sarhoş hallerini düzgünce izlemek içinde...

İçerden tiz bir inleme gelince başımı o tarafa çevirecektim ki Denki başını içeriye sokmaya çalıştı. "Lan ne yapıyorsun," diyerek önüne geçtim. "Siktirin gidin! Mahremiyet diye bir şey var ya.." Kapıyı yüzlerine kapatıp derin bir nefes verdim. Bu sefer hem alt kilidi hem de üst kilidi kullanmak en iyisiydi.

Umarım Denki bu olanları unuturdu. Tam içeriye geçecektim ki ayağım yerde duran kelepçeye takıldı. Belimden düşmüş olmalıydı, hiç hissetmemiştim. Eğilerek kelepçeyi aldım ve yatağa gittim. Deliğiyle uğraşıyordu. "Izuku ne yapıyorsun?" Telaşla bana baktı. "Kimmiş?"

"Sarhoş bir çift. Odayı karıştırmışlar." Gözüm deliğine kaydı. "O parmakla sikimin yerini doldurmaya mı çalışıyorsun?"

"Sokamıyorum, acıyor." Dudaklarımı büzdüm. İnlemenin sebebi belli olmuştu. "Ne yapsak ki," dedim yanına otururken. Kelepçe hala elimdeydi ve gözü arada ona kayıyordu. "Senin yaptığın gibi yapamıyorum," dedi. Neredeyse ağlayacaktı. "Sen sokamaz mısın?" Parmağını çekip bacaklarını araladı. "Sen yaptığında güzel hissettiriyor."

"Hayret. O kadar ıslanmışsın, nasıl girmedi bu parmak..?" Sırıttım. Yüzü asıldı. "Girdi ama tuhaf hissettiriyor. Lütfen sen dokun." Daha açabilecekmiş gibi biraz daha araladı bacaklarını. Deliği kasılıyordu.

"Tamam, sokacağım. Ama önce iki şartım var." Merakla bana bakınca üstüne çıktım. "Bunu görüyor musun?" Elimdeki kelepçeyi salladım. "Kelepçe?" Kaşları tatlı bir şekilde çatıldı. "İyide bunu suçlulara takarlar. Ben suçlu muyum?" Bu kadar masum olan birine bu kirli şeyi yapmam yanlış geliyordu. "Bunu ona takmalısın."

Kaşlarımı kaldırdım. "Kime?" Bir yanda da yanağındaki çillerini okşuyordum. "Ordaki adama. Sigara ve alkol kokan adama. Adını unuttum. Bence o benden daha çok suçlu." Gülümsedim. "Artık hani ondan bahsetmiyorduk. Güzel anılara odaklanıyorduk."

-DENEK 016- BkDkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin