Eğlence Olsun | Yarı Texting

0.8.

Kumsal'ın Ağzından

"Nil asker Bey , Karan çıktı bunun neresinin kötü olmadığını savunuyorsun?"

" Sadece sal diyorum. Akışına bırak Kumsal."

" En son seni dinlediğimde aldatılmıştım!"

" Bu adam asker. Sence aldatır mı? Hem adam sana ulaşmak için başka numara alıp yazmış. Sence yalancı ve aldatmaya meğilli biri olabilir mi?"

" Öyle söyleyince yok."

" O zaman sal. Rahatla."

Zor bir kabulleniş ile kafamı salladım. Nil ve bitmeyen öğütleri. Sanki profesör.

Hah yesinler
Aşkta yüksek lisans yaptı kendisi

" Kumsal şu an aydınlandım. Gel alışverişe çıkalım. Sonra kahve içelim ne dersin?"

" Süper olur derim. Cansın sen can."

Bir öpücük gönderip dolabıma yöneldi. Evine gitmeye üşeniyordu. Ben de ayaklanıp dolabıma adımladım. Yaz gelmişti. Bir şort etek ve askılı giydim. Çok sıcaktı.

______________

Bir alışveriş mağazasının önündeydik. Alsak da almasak da giyecektik. Her şeyi. Daha başlamadan mükemmel hissediyordum.

________

Karan'ın Ağzından

Kumsal. Benden kalabileceğini sanıyorsa yanılıyordu. Beni engellemesi bana engel değildi. Şu an oldukları mağazanın önündeydim. Mağazadan çıktıklarında nereye giderlerse gitsinler karşısına çıkacaktım. Ve bunu tesadüf gibi göstermek amaçlı yanımda sızlanıp duran Pars vardı.

Boşa sızlana dursun. Yanındaki kızdan etkilendiği gözlerinden anlaşılıyordu. Odun kafa bu kızı da kaçırırsa asla evlenemezdi. Gelmişiz 28 yaşımıza.

" Abi ne zaman gideceğiz?"

" Sızlanıp durma Pars hem senin de Kumsal'ın yanında ki kızdan etkilendiğin belli oluyor."

Daha fazla konuşmadı. Açık etmiştim onu.

Kumsal ve arkadaşı mağazadan çıkıp yanındaki kafeye girdi. Arkalarından bizde girdik. Onlar kahve siparişi verdiler. Kumsal garson adamı tekrar çağırıp bir şey daha sipariş etti. Garson ona gülümserken Kunsal'da ona gülümsedi. Kaşlarım kendiliğinden çatılırken dik dik baktım. O güzel gülümsemesinin bana özel olmasını istiyordum.

Karşılarındaki masaya geçip oturduk. Bizde birer kahve siparişi verdik. Onları dinlemeye başladık. Benim hakkımda konuşuyorlardı.

" Nil ben seni dinlemeli miyim bilmiyorum. En son bir ilişkiye girdiğimde ne oldu biliyoruz." Diye sıkıntıyla soludu Kumsal.

" Adı Nil'miş." Pars hayatının aşkının ismini öğrenmesiyle iyice odaklandı.

" Kumsal, biliyorum aldatılmak kadar kötüsü yok. Ama asker bu adam asker. Sırf senle konuşmak için başka numara almış. Yapmaz bence. Şans ver bir kere." Nil aldatılmak demişti. Bana bu yüzden mi güvenmemişti.

" Nil belki bir daha görmem onu. Sadece bir geçiş döneminin parçasıdır belki. Hem yüksek lisans için İstanbul'a gideceğim. Görmem bir daha bence." Hayır hiç bir yere gitmemeliydi. Onsuzluk yakışmazdı bana.

" İhtimaller dahilinde yaşamaya devam et sen. Sonra evde kal. Biz evleniriz artık." Nil tam Pars'a göreydi.

" Nil sadece kendimi avutuyordum-" Kumsal gözlerime bakıyordu. Fark etmişti sonunda. Nil onun nereye baktığını merak etmiş olmalı ki arkasını döndü. Ama anlam veremedi.

Kumsal gözlerini kaçırıp alttan Nil'in bacağına vurup dönmesini  sağladı.

" Bana bu asker Bey- aman Karan'ın bu iki adamdan biri olduğunu söyleme." Diye çıkıştı.

Pars " Yanımdaki şahıs var ya İşte o Karan." Nil rahatlamış bir ifade ile Pars'a baktı. Süzdü onu.

Kumsal'a gülümseyerek bakıyordum.
Kumsal , Nil'e eliyle sus işareti yaptı.
Oysa onları hep duymuştuk. Hep.
Kumsal lavabonun olduğu tarafa doğru adımladı. Kaç bakalım kaçabilirsen.

Bende ardından adımladım. İçeri girince bende girdim.

Birden bir çığlık kopardı. Ses telleri de ne güçlüymüş.

"Ne işin var burada burası kadınlar tuvaleti!"

" Sensin işim o yüzden buradayım."

Ona doğru adım attım. Şokta olduğu için fark etmedi. Tam karşısında duruyordum. Yüzüne eğildim. Ve onu öptüm.

Öptüm.

Selammm
Bölümler gecikiyor çünkü yazma fırsatı bulamadım
Fakat bir sonraki hafta bolca bölümle sizlerle olacağım
Yeni bölümde görüşürüzzz