Kumsal canı sıkıldığı için bir numara sallar. Numara sahibi sert işine düşkün bir komutan çıkınca özür mesajı yağdırır. Fakat komutan Karan kıza aşık olmuştur bile.
Siz: Kardan adam olayım lütfen
Siz: O zaman severler değil mi?
Siz: Ya sen ne kadar...
Dolabımda olan elbiseleri çıkartmış bakıyordum. Gözüme hiç biri güzel gelmiyordu. Nil'i yanıma çağırıp yardım etmesini söylemiştim ama o da karar verememişti. Dolabıma tekrar gitti ve bakmaya başladı.
" Kızım bu elbiseyi nasıl görmezsin." " Hangi elbise?"
Çıkardığı elbiseye baktığımda aşık olmuştum. Elbise çok güzeldi.
" Tamam çık ben giyerim bunu."
Elbiseyi üzerime fırlatıp koşarak çıktı. Elbiseyi giymiştim aynada kendime bakıyordum. Off yakıyorum. Aklıma muzip bir fikir geldi. Kendimi aynada çektim ve Karan'a attım.
Siz:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Siz: Nasıl olmuşumm Karan: Kızım yanarız Siz: Yanalım ne olcak Karan: Sen bu kıyafetle nereye gidiyorsun Siz: Kafa dağıtmaya anladın mı kapiş Karan: Hayatta olmaz Siz: Oldu bile Siz: Hadi bay bay Karan: Lan hayır Karan: Kızım getirtme beni oraya Karan: Görüldü atma bana Karan: Peki git
_____
Taksiden inmiştik. Geldiğimiz mekan normal bir kafeydi. Alt kısım bara dönüşüyordu. Aşağı indiğimizde kenarda öpüşen insanlar. Daha doğrusu bir birini yiyen insanlar. Deli gibi dans eden ve içen insanlar vardı.
" Kumsal taksici ikide bir sana baktı fark ettin mi?" " Ettim ve çok rahatsız oldum." " Neyse gel barmenin oraya oturalım." " Ben bir bira alayım." " Bende votka alayım." (Yanlış yazım varsa yadırgamayın)
Nil votka içerken ben bira içiyordum. Tek içişte yarısına geldiğimde Nil bacağıma vurdu.
" Kumsal yavaşla çok hızlı içiyorsun." " Buraya içmeye gelmedik mi?" " Sonra Mehmet Abi bana kızmasın." " Babam kızmazz." " Hıh sarhoş oldun bile." " Ben sarhoş olmam." " Peki peki."
Bir yudum daha aldım. Boğazımı yakıyordu ama alışmıştım. Diğer yarısını içtiğimde barmene iki şoht İstediğimi söyledim. Onları da tek seferde içtiğimde gerçekten sarhoş hissediyordum.
" Nil gel dans edelim."
Elinden tutuşum gibi çekiştire çekiştire dans pistinin oraya geldik. Bedenimi kıvırmayı iyi biliyordum o yüzden dans ederken zorluk çekmiyordum.
Bendenimi kıvırarak dans ederken yanıma biri geldi sırıtarak. Sırıtmak.
" Dans edelim mi güzellik?" " Tabii."
Belimden tutup beni bedenine yapıştırdı. Bundan rahatsız olmuştum ama ağzımdan tek kelime çıkmıyordu. Gerçekten o kadar içmemeliydim.
Bedenimi her kıvırdığımda eli aşağıya iniyordu. Şarkıya uygun dans ediyorduk. Elleri bekimden kalçama indi. Elleri direk kalçamda duruyordu. Yüzüme eğilip beni öpecekken bir yumruk adamı yere indirdi.
____
Karan'ın Ağzından
Kumsal ve Nil'in olduğu mekana gelmiştik. Pars'ta benimle gelmişti. Bir kenara oturup Kumsal'ı aramaya başladım. Dans pistinde dans eden Kumsal'ı görünce bedenini kıvırırsınız izledim. Her seferinde beni kendine aşık ediyordu.
Yanına bir adam yaklaştı ve konuştu. Kumsal ona karşılık verdiğinde adamın elleri Kumsal'ın belini kavrayıp kendi bedenine sabitledi. Bir hışım ayağa kalktığımda Pars tuttu beni. Niye tuttu ki.
" Abi dur bir." " Neye durayım ya!" " Biraz dur sonra gidersin."
Tekrar yerime oturdum ve onu izlemeye başladım. Yumruklarını sıkıyordum. Adamın eli her aşağı indiğinde Kumsal'dan r hamle bekliyordum ama olmuyordu. Kumsal bu muydu? Benim tanıdığım Kumsal bu değildi.
Adam elini Kumsal'ın kalçasına sabitlerimizde ayaklandım ve yürümeye başladım. Adam bir de onu öpecek miydi? Yüzüne eğiliyordu.
Adamın yüzüne yumruğumu geçirip ayırsın onları. Yere düşen adamı dövmeye başladım. Pars beni adamın üzerinden kaldırmasaydı daha neler yapardım neler.
Elimi Kumsal'ın koluna sardım ve onu çekiştirmeye başladım. Onu dışarı çıkardığımda arabama ilerlettim. Arabanın kapısını açıp Kumsal'ı ön koltuğa fırlattım. Ve kapısını sertçe kapattım.
Bende kendi koltuğuma bindiğimde ona döndüm be bağırmaya başladım.
" Kumsal sen bu musun!" " Bu ne oluyor Karan?" " Anladın sen." " Evet anladım ama şunu anlamadım. Eğlenmeye gelen biriyim değil mi? Dans etmemin neresi kötü!" " Adamın yaptıklarına karşı koymadın. Adam öpecekti neredeyse seni!" " Öpse ne olurdu, ayrıca sen benim neyim olarak bana hesap soruyorsun?" " Neyin olarak?" " Evet neyim olarak!"
Önüme döndüm ve arabayı çalıştırdım. Son hız gidiyordum. Kaza yapmak umurumda değildi.
" Karan yavaşla kaza yapacağız!" " Kumsal sen beni sevmiyor muydun?" " Evet seviyorum." " Ben seni sevmiyor muydum?" " Seviyordun." " Sence neyin oluyorum?" " Sevgilim mi?" " Evet ve senin sevgilin bugün seni o adamla çok yakın bir halde seni gördü. Ne düşünmemi bekliyorsun?" " Bilmiyorum tamam mı? Sadece eğlenmeye gitmiştik. Sarhoşluğun etkisiyle oldu her şey." " Peki sarhoşluğun etkisiyle."
Sahilde birden durdum. Ani firen nedeniyle Kumsal öne savruldu.
" Kapıyı aç." Zorla konuşuyor gibiydi.
" Niye?" " Kusacağım Allah'ın cezası!"
Kapı kilidini açtım. Bende dışarı çıktım. Kumsal yerde kusarken saçlarını tuttum.
İşi bitince ağzını sildi ve bana döndü.
" Özür dilerim kendime engel olamadım." " Tamam sarhoş olmana veriyorum."
Elbisesi çok açıktı. Ne diye böyle giyiniyordu.
" Ben böyle babamın yanına gidemem ki."
Ağlamaya başladı. Yanına eğilip çenesini tuttum.
" Ağlama." " Ben çok kötü bir kızım." " Hayır sadece sarhoş olmaması gereken bir kızsın." " Karan ben nereye gideceğim." " Babanın yanına gidemezsin dimi?" " Evet gidemem."
Onu kucağıma aldım ve arabaya bindim. Kucağımda yan bir şekilde oturuyordu.
Kumsal kucağımda doğruldu ve bacaklarını açarak oturdu. Oturduğu yer pekte müsait bir yer değildi.
" Kumsal eskisi gibi mi otursan." " Niye hem sen yanında silah mı taşıyorsun niye oturduğum yer bu kadar sert." " İnan bana oturduğun yer silah değil." " Ne!" " Kumsal eve gittiğimizde bana olmaması gereken şeyler yaptırırsın." " Yap."
Kendini biraz daha bastırdı. Boynundan tutup onu öptüm. Ağzımın içine inledi.
Pişman olacaksın Kumsal Hanım.
Selamm Karan Kumsal'ı çabuk affetmiş olabilir ama ben kavga yazmayı pek sevmediğim için hemen barıştılar. Bence onları kavgalı okumak olmazdı zaten. Bir uzun bölüm daha geldi. Oylamayı unutmayın
