9☆

110 21 27
                                    

Felix's pov;

Hyunjini neredeyse dört saattir bekliyordum. Artık odayı terk edecek kapasiteye geldiğimde sonunda odanın kapısı açılmıştı. Baktığımda, gelen kişi Hyunjindi. Evet sinirli gözüküyordu. Kesinlikle bir şey olmuştu.

Bir acele ile koltuğundan ceketini aldı ve sadece sakinliğini korumaya çalışırken "Çıkıyoruz Felix" diyebilmişti

İkiletmedim bende onunla birlikte arkasından odadan çıktım. O kadar hızlı yürüyordu ki yetişmek epey zordu. O yürüyorken ben resmen koşuyordum

Arabaya geldiğimizde yine hızlı hızlı nefes alıyordu. Ne olmuş olabilir ki? Merakıma yenik düşüp Hyunjine sordum "Neden bu kadar sinirlisin, ne oldu?" İlk başta yüzüme o siniriyle baktığında sıçtığımı hissetmiştim, fena korkutucuydu. Sonrasında önüne dönerek konuştu

"Seni ilgilendirmez Felix her şeyi sorup durma"

Ahh bu ne böyle. Bu adam yaklaşık dört saat önce beni öpmek istediğini söyledi, ben de izin verdim. Şimdi ne bu tavırlar? Kesinlikle izin vermeneliydim bana yaşattıklarını çabuk unutmuştum. Merak etmem bir sorun muydu yani? Her insan merak eder canım. Yeri geldiğinde biz evliyiz Felix, demeyi biliyordu ama. Ben de kafamı çevirip camdan dışarı bakmayı tercih ettim

Eve geldiğimizde evde büyük bir sessizlik hakimdi. Ne bir koruma ne de elinde bir şişe tekila olan Hyunjin, hatta dışarıdaki çalılar bile hareket etmiyordu. Haliyle sıkılmıştım. Adrenalin lazımdı

"Acaba ben de tadına bakabilir miyim?"

"Hayır"

"Hadi ama ya. Kimse konuşmuyor bile. Bir şey yapmama izin bile yok, sıkılıyorum"

"Felix başım ağrıyor, ciddiyim seninle uğraşamam git uyu sıkılmazsın"

"Sende basın ağrıyor diye içki iç ilk karşılaştığımız günde içmiştin. Gözlemlediğime göre her gün içiyorsun bunu neden kendine yapıyorsun iç-"

"Felix dır dır etmeyi bırak! Ben içerek mutlu oluyorum tamam mı!"

Bağırdığı an yine nefesim kesilmişti. Yok yani onu düşünmek bile suç delirmek istiyorum artık!

"Pekala rahatsız etmiyorum seni ne halin varsa gör Hwang ama bari San hyungla konuşalım"

"Siktir git ne yapıyorsan yap yeterki bana bulaşma"

Dediği şey ile içimden ona bütün bildiğim küfürleri sunduktan sonra San hyunga doğru baktım. O kadar tatlı biriydi ki. Hemen ona koşmaya başladım ve üstüne atladım

Açıkçası bana tuhaf bakmıştı. Evet atlamam biraz fazla kaçmış olabilir

"Felix bey isterseniz bahçeye çıkalım"

"Çok iyi olur San hyung"

Hyunjine bakma isteği bile duymadım, öylecene bahçeye çıkmıştık. Bahçeye adımımı attığım gibi çardağa oturdum ve onunda oturmasını söyledim. Kendisi de oturduğunda işte merak ettiklerimi sorabilirdim

"San hyung, acaba sen Chan kim biliyor musun?"

"Chan bey...Hyunjin beyin iş arkadaşı ama aynı zamanda en güvendiği, kardeşi yerine koyduğu biridir. Siz nerden biliyorsunuz bunu?"

This is a Game|Hyunlix|DaddykingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin