8☆

124 21 34
                                    

Felix's pov;

Şirketin kapısının önüne geldiklerinde Hyunjin hemen elimi tutmuştu. Ahh cidden bu adamı anlamak niye bu kadar zor? Bozuntuya vermeden bende elini tuttum ve o şekilde şirketin kapısından içeri girdik

Şirkette bazılarının bize bakıp 'Bu ne ya! Yaşı kaç başı kaç, gelmiş kendinden kaç yaş büyük biriyle evlenmiş salak' dediği de oluyordu. Bazılarının da 'Baksanıza! Cidden şu sıralar gördüğüm en güzel çift olabilirler. Çok yakışıyorlar' dediği de oluyordu.

Kötü söylenimleri duymak elbette hoş değildi ama insan iyilerine hayır diyemezdi. Şirkete girdiğimizde de elimi bırakmayınca bir şey olduğunu düşündüm ve elimi ben çektim. Elimi ondan çektiğimde bana bir bakış attı, sonra tekrar önüne döndü

Asansöre bindiğimizde de hiç konuşmamıştı, sadece tek yaptığı şey bir bana bakıp bir de telefondan saatini kontrol etmesiydi. Toplantısı mı vardı diyecektim ama bu gün nedense hiç formunda değildi. Neden böyle davranıyordu ki. Evet o derimi yüzen insan yerine şu an karşımda duran insanı tercih ederim ama birden bire ne olmuştu da böyle durgunlaşmıştı? Belki de alkol yüzünden kendisini küçük duruma düşürtüğünü falan mı sanıyordur

Derken asansör durmuş ve inmiştik. İndiğimizde yine o pis varlık Eunhyung ile karşılanmıştım. Tam bana bir şey diyecekken onu Hyunjin durdurdu "Eunhyung, git şu belgeleri kontrol et ve benim canımı sıkma anlaşıldı mı?"

Yüzünde şimdi o eski canlılık vardı "T-Tamam efendim hemen" Eunhyung gidiyorken arkasından bana bakarak fısıldamıştı "Güzel"

Odasına doğru birlikte gitmiştik, hala beni kovmamasını anlamıyordum. Odaya girdiğinde kendini sanki bir yükü varmışçasına koltuğuna attı. Ben ise salak gibi yüzüne de bakamıyordum sadece aşağı bakarak yeri izliyordum. Çok dikkat çekmişimtim ki bana seslendi

"Ne yapıyorsun Felix? Otursana"

"Eh pardon...akıl edemedim üzgünüm"

"Tamam sorun değil. Burada beklemen gerekiyor işlerim uzun, işlerim bitince birlikte eve geçeriz"

"Ama bana istediğimde eve gidebileceğimi söylemiştin sadece bir saat kadar dursam olmuyor mu?"

"Evet farkındayım ama bugün böyle istiyorum" Sende her boku istiyorsun ama yani

"Tamam burada kalacağım"

"Aferin"

Kendisini hemen çalışmaya sokmuştu. Bende onu sakince izliyordum. İzlerken sıkılmıyor değildim ama nedense onu izlemek insana keyif veriyordu. O boynundaki dövmesi, biraz yukarı çıkınca yutkunduğunda daha da belirginleşen adem elması, biraz daha yukarı çıktığımızda dolgun mu dolgun harika ötesi dudakları ve biraz daha yukarı çıktığımızda keskin bakışlı gözleri...cidden izlemeye doyamıyordu insan.

Böyle biraz daha zaman geçmişti. Yanımda oyalanacağım bir eşya dahi yoktu, sadece Hyunjini izliyordum. En sonunda kendiside fark etmiş olacak ki konuşmuştu "Sıkıldın mı bakalım?"

"Evet biraz sıkıldım"

"Aa halbuki sırf beni izledin, nasıl sıkılırsın?"

"Seni izlesem de yanımda oyalanacağım bir şey yok sıkıldım işte"

"Oyalanmak mı istiyorsun?"

"Evet?"

"Gel o zaman yanıma" dediğini ikiletmedim yanına gittim. Umarım salak gibi bir şey gösterip 'bak, sence nasıl yapmalıyız?' diye sormazdı. Hem anlamazdım hem de daha da sıkılırdım

This is a Game|Hyunlix|DaddykingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin