4☆

187 18 16
                                    


"Sana ağlamaman gerektiğini söylemiştim! Ben istemiyorsam hiçbir şey yapamazsın hatta benden habersiz birşey yapamazsın! Arkadaşlarının yaşam kaynağın olması beni ilgilendirmiyor, bundan sonra tek yaşam kaynağın benim!"

________________

Yataktan sinirle kalkmıştı, ben ise o sinirli ifadesi üzerine şaşıp kalmıştım sadece ne yaptığını izlemiştim. Çıplak olan üstüne dolaptan bir şeyler çıkardı ve giyindi. Altı içinde aynısını yapacakken konuştum

"Ne yapıyorsun!?"

"Üstümü giyiniyorum"

"O değil yani ama..."

"Felix uzatma istemiyorsan çık zaten sabah sabah ayarımı bozdun. Ama alışsan iyi edersin yine söylüyorum ki biz artık birlikte yaşıyoruz"

Demesiyle bir hışımla odasından çıktım ve kendi odama geçtim. Kendi odamdada biraz ağladıktan sonra giyinmem gerektiğini hatırladım işi için ben niye gidiyorsam. Ne giyinmem gerek diye dolabımın kapağını açtığımda pijamalar vardı bir başka kapağını açtığımda ise pantolonlar ve tişörtler vardı.

Son kalan dolabın kapağını açtığımda ise içinde bir sürü şu ömrü hayatım boyunca görmediğim elbiseler duruyordu. Ben bu elbiseleri dün giyinirken hiç görmemiştim. Ne yani ben elbise mi giyinicektim. Hayır ya, bunlar kesin benim için değilde eve attığı farklı kadınlar içindir diyerek odasına tekrar girdim. Evet kapıyı çalmamıştım

"Felix eğer ki şu kapıyı bir daha çalmazsan o parmaklarını kırarım duydun mu beni!"

"Kes sesini! Bu dolapta ki elbiseler ne sen eve farklı farklı kadınlar mı getiriyorsun! Gerçi şaşmamalı, senin gibi pis bir heriften ancak bu beklenirdi ne olucak!"

Ağzımı yine tutamamıştım ve bağırmıştım yavaş yavaş üstüme gelmeye başladı. O yavaş yavaş gelirken benimde kalbim yavaş yavaş hızlanarak çarpıyordu, birşey yapar mıydı?

Arkama geçti bir elini belime attı ve elinin olduğu yeri hafifçe bastırdı. Canım acımıyordu sadece dokunduğu yerler yanıyordu ve kulağıma o sıcak nefesi değerken fısıldadı

"Sen beni kıskandın mı hm? Ama kötü haber Hwang. Birimizden biri aşık olursa oyun biter, seni ailene geri gönderirim ve o eşsiz sefil hayatına devam edersin. Seni o sefil hayattan ben kurtardım yinede seçim senin bebeğim"

Bu dedikleri beni her ne kadar sinir etsede bana olan hareketleri yüzünden büyülenmiştim sanki ve konuşamadım. O boynuma değen sıcak nefesi, kulağıma doğru fısıldaması beni benden almıştı. Belimdeki elini sıkarak konuşmuştu. Bu sefer biraz acıtmıştı ama birşey düşünemiyordum

"Ayrıca yine sesini yükselttin Hwang. Sesine hakim olman gerekirdi değil mi?"

Yine fısıldıyordu. Nefesi her tenime değdiğinde yanıyormuş gibi hissediyordum. En sonunda elini, belimi okşayarak çektiğinde benden ayrılmış ve karşıma geri geçmişti

"Neyse onlar bir kadının değil senin. Ama eğer istemiyorsan başka bir kombin yaparsın bir sürü kıyafetin var. Eğer onlarıda beğenmediysen belki sonra birşeyler alırım"

Dediklerini de zar zor dinledikten sonra odadan yine çıkıp kendi odama girdim. Bana dokundu ve ben sesimi çıkartamadım kesin aşık olduğumu düşünüyordur aptal şimdi. Ve aşık olursan oyun burda biter dedi. Ne demek istiyordu? Ben, ailemin yanına gitmek istemiyordum.

Evet bu adamın yanında mutlu değildim belki ama en azından beni onlar gibi dövmüyordu. Ayrıca sadece ben değil kendiside aşık olursa bu oyun biticekti ki aşık olacağını hiç sanmıyorum ilk defa bana o demişti çirkinsin diye. O zaman bana niye böyle davranıyorsun ki yok bebeğim demeler yok dokunmalar. Bunları ben aşık olayım diye yapıyordu ama ona istediğini vermeyeceğim ve ona aşık olmayacağım...

This is a Game|Hyunlix|DaddykingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin