Batu benim yüzümden ölmemişti, değil mi? Hayır Beren, kendine gel. Bu olayla hiçbir ilgin yok, ama neden suçlu hissediyorum?
Berk o sırada gitmiş ve bize iki içecek almıştı. Ona doğru döndüm, gözlerimiz birleşti, gözleri çok anlamlı bakıyordu. Beni öptü, ama ben geri çekildim. Onda bir şeyler hissediyordum, kötü bir şeyler...
"Bir sorun mu var?" dedi Berk anlam vermeye çalışarak. Onun iki adım uzağındaydım ama o sıcak nefesini boynumda hissedebiliyordum. Bu benim tüylerimi diken diken ediyordu, korkuyordum. Sanki Berk korkulması gereken biri gibiydi, bir gizemi vardı, ondan uzak durmalıymışım gibi hissediyordum. Fakat o, beni kendine itecek her şeyi deniyordu, ne var ki ben hâlâ korkuyordum.
"Ben," dedim. "sanırım gitsem iyi olacak..." ayağa kalktım ve koşar adımlarla yürürken beni kolumdan tuttu, "Küçük sırrımı mı öğrendin?" dedi ürpertici bir bakışla, "N-Ne sırrı? Bırak beni!" dediğim anda ağzıma bir peçete tıkadığını hatırlıyorum, sadece bu. Uyandığımda karanlık bir odadaydım, depoya benziyordu. Burası neresiydi? "Kimse yok mu?" ayağa kalkmaya çalıştım ama oturduğum sandalyeye bağlı olduğumu fark ettim, bir kahkaha attım. Parmaklarımla ipi açtım, bunu yapmayı daha küçükken öğrenmiştim. Sandalyeden tam kalkacakken biri geldi ve kendimi hemen buradan kurtaracak bir plan yaptım. Gelen kişi Berk idi, "Berk burada ne arıyorsun?" dedim fısıltıyla. Sırıtmaya başladı. "Ne mi arıyorum? Seni buraya getiren benim güzellik." şok oldum, Berk bir suçlu muydu? Hiç düşünmeden bir çırpıda ayağa kalkıp ona bir tekme savurdum, ama ayağımı tuttu ve tek bir dokunuşuyla yere yığıldım. Arkamdan ellerimi tuttu ve işte o anda sizin bildiğiniz bir yere tekme attım, o acıdan inlerken birkaç adam kapıya geldi ve beni durdurdular. Etkisiz hale geldiğimde Berk acı içinde bana doğru sırıtıyordu. Bana doğru yaklaştı, sonra beni öptü. "Iy! Pislik. Bırakın beni! Senin yüzünü dağıtacağım!" Ben bir köpek yavrusu gibi bağırırken Berk'in bana bir iğne enjekte ettiğini hatırlıyorum, sonrası karanlık...
Tekrar uyandığımda özel bir odadaydım, benim tam üzerimde duran bir ışık ve önümde duran bir cam, tabii ki cam dışarıyı göstermiyordu. Camın arkasında Berk'i görebiliyordum, bana bakıyor ve yine yüzündeki o tuhaf sırıtışla duruyordu. "Günaydın güzellik," diyerek kapıdan içeri girdi. "Nasıl hissediyorsun?" Çok halsizdim. "Bana enjekte ettiğin şey..." diyebildim. "Merak etme, sadece yüksek dozlu bir sakinleştirici." dediğinde gözlerim doldu, ellerimi oynatamıyordum, buradan nasıl kaçacaktım? Ben bunları düşünürken Berk odadan çıkıp gitmişti. Sonra ışıklar kapandı, benim bir karanlık fobim vardı ve Berk bunu biliyordu, ama yinede bunu bana yaptı. Işıklar bir saat boyunca kapalı kaldı ve sonra bir ses duydum. Onun sesini, Batu'nun sesini. Karşımda bir ekran vardı ve o ekranda Batu'yu gördüm. Batu kanlar içindeydi, onun bıçaklandığı bir videoydu bu. Bunu Berk mi yapmıştı? Korktum, bayılmışım. Uyandığımda hâlâ olduğum yerdeydim, Berk karşımda duruyor ve bana bakıyordu.
Berk'ten hiç bu kadar nefret etmemiştim...