Ben Beren, 19 yaşındayım. Üniversitede hukuk okuyorum ve sevgilimle orada tanıştım, ismi Batu. Onunla 3 yıldır ciddi bir ilişki yaşıyorum, son zamanlarda gelecek planları yapıyoruz. Batu ile hep müzik dinleriz, şarkı söyleriz ve dans ederiz. O benim ruh eşim gibi, sanki doğru aşkım oymuş gibi.
Ben çok küçükken evlatlık verilmişim, kimsede istememiş. Yetimhaneden geçen yıl, yani 18 yaşıma basınca çıktım. Şuan sevgilimle beraber çok mutluyum, o benim hem abim hemde hayallerimin aşkı oldu.
Yolda yürüyor, aynı zamanda kulaklıklarımı takmış -maNga- "Dursun Zaman" dinliyordum. O sırada bana bir adam çarptı ve kitaplarım yere düştü, önüme bakmamı söyledi ve yoluna devam etti. Arkamdaki biri ise hemen yardıma koştu, kitaplarımı toplarken yüzünü göremedim. Kitaplarımı bana vermek için ayağa kalktı, o an yüzünü gördüm; Esmer, biraz sakallı, gözleri ela... Ona bakakaldım, o güzel gözleri çok derin bakıyordu. "İyi misin?" diye sorduğunda kendime geldim. "Evet iyiyim, sağolun." diye cevapladım. Tanıştık ve biraz gezdik, adı Berk'ti. Ona telefon numaramı verdim ve konuşmaya başladık.
Çok kısa bir süre içerisinde gerçekten birbirimize bağlandık. Çok iyi biriydi. Kibar, sakin, akıllı, çevik ve tatlı! Daha fazla sayabilirim ama bu sizi biraz sıkabilir.
Birgün onu sevgilim ile tanıştırmayı düşündüm. Sevgilim olduğunu duyunca şok oldu, hatta biraz da bozuldu. Onu sevgilimle tanıştırdığımda biraz kıskanmış ve sinirli görünüyordu. Bu beni korkuttu ama sonra söylediklerini duyunca gözlerim büyüdü; "Bu çocuktan hayır gelmez." dedi! Evet, bunu cidden söyledi! Çok şaşırdım ve hayal kırıklığına uğradım, birbirlerini seveceklerini düşünmüştüm. Aynı şey Batu için de geçerliydi, Berk'i kıskandı! Bu beni çok üzdü, en sevdiğim iki erkek anlaşamıyordu. İkisi arasında bir seçim yapamazdım, böyle bir şeyi asla yapmam.
Ertesi sabah tam okula geç kalacakken Berk'in "Günaydın Güzellik." mesajı ile uyandım. "Geç kalacaksın." diye devam etti, gözlerime inanamadım. Geç kaldığımı nereden biliyordu? Biraz korktum ama bence endişelenmeye gerek yoktu. Berk, insanları uyurken izleyen bir psikopat değildi, yani umarım. Giyinip, saçımı ve makyajımı yaptıktan sonra çantamı aldığım gibi kapıya koştum, soluk soluğa beş dakikada okula vardım. O sırada Batu kapıda belirdi, "Ne oldu? Yoksa o çocuğun evinde miydin?" dedi, şok oldum. Bana neden güvenmiyordu? "Batu, Berk ile aramda bir şey yok. Şu çeneni kes yoksa ben bu ilişkiyi keseceğim." dedim. İkimizde çok sinirliydik, burnumuzdan duman soluyorduk. O sırada Berk bana mesaj attı, "Arkana Bak Güzellik!" aniden kafamı o tarafa doğru çevirdim ve onu gördüm, kampüsün dışında durmuş el sallıyordu. Bende ona el salladım, Batu sinirlendi; "Senden ayrılıyorum."
Şok. Hayal kırıklığı. Kırgın bir kalp ve Batu. O an etrafımda olan şeyler bunlardı, etrafımda dönüp duruyordu. Karanlık. Bağırışlar. Konuşmalar. Batu ve yerde yatan ben. Ne olduğunu anlamadım, ama hastanede uyandım. Karşımda uyandığımı henüz fark etmemiş, kavga eden Berk ve Batu vardı. "Ah başım.." dediğimde bakışlar bana döndü. İkiside sevinçle bana bakıyordu. "Başım dönüyor, Berk hemşire çağır." dedim yorgun sesimle. Bunu yapmasını Batu'dan istemedim çünkü o beni kaybetmişti. Bir süre sonra Berk ve Hemşire geldiler, hemşire birkaç şey bakıp, çıkabileceğimi ama yürürken birinden yardım almam gerektiğini söyledi. Berk benim ayağa kalkmama yardım etti, onunla birlikte odadan çıktım, Batu ise arkamızdan yürüyordu.
Okula gitmek istemediğimi, Berk ile birlikte onun evine gitmek istediğimi söyledim. Berk kabul etti. Bana odasını gösterdi, acıktığımızda ise dışarıdan söylemek yerine yemeği kendi yaptı, yemek yapabildiğini bilmiyordum. "Hmm, çok güzel mantı yapıyorsun, sıcacık, içimi ısıttı." Berk bir an durdu, "Üşüyor musun?" diye sordu, evet anlamında başımı salladım. Bana kalpli bir battaniye verdi ve bu battaniyenin onun kardeşinin olduğunu ama kardeşinin iki yıl önce kanserden öldüğünü söyledi. Çok sert bakan o ela gözlerin arkasında bir yara vardı kanayan, ve ben onun yara bandı olacaktım.
Sonraki gün uyandığımda pek şey hatırlamıyordum. Ama Berk'in odasında, yatakta iç çamaşırlarımla ve uyuyan Berkleydim. Şok oldum, korktum. Dün gece ne olmuştu? Hatırlamaya çalıştığım anda Berk benim sesime uyandı, "Ne oldu güzellik?" dediği anda bana baktı ve o da bir şok yaşadı. İkimizde birbirimize bakakalmış "Neden çıplağız lan?" diye içimizden soruyorduk. Meğerse çok içmişiz ve kötü bir niyetimiz yokmuş, çok utandım. Kıyafetlerimi aradım ama bulamadım, Berk bana kız kardeşinin kıyafetlerinden verdi. Sanırım onu sevmeye başlıyordum, evet onu seviyordum.
Kız kardeşi ile giysi uyumumuz bire bir idi. Çok tatlı kıyafetleri vardı. Ona baktığımda gözleri dolmuştu, büyük ihtimalle kardeşinin en sevdiği elbisesi buydu. "Kardeşime çok benziyorsun, yüzün, gülüşün, gözlerin..." derken sustu. Yere eğildi ve elimi tuttu, "Benimle çıkar mısın?" dediğinde hiç düşünmeden "Evet!" dedim. Ayağa kalktı ve belimden tuttu, beni yakına çekti ve öptü...
Bu anın hiç gelmeyeceğini düşünmüştüm. Ama o da beni seviyordu, ama olacak olaylar beni ona daha çok itti.