Bölüm 4🤍

167 17 10
                                    

Arkadaşlarınıza önermeyi unutmayın 💙
___________________________________

Şok olmuş bir şekilde bakmaya devam ettim onun burada ne işi vardı?
Sonra içimden bir ses 'salak mısın kızım adamın evi ya burası' dedi ki
haklıydı da.

Derin bir nefes alıp hızla arkamı dönüm ve mutfağa girdim.Şansıma mutfakta kimse yoktu.Kapıyı kapatıp
bi sandalyeye oturdum ne yapacağımı düşünürken telefonuma gelen bildirim sesi ile elime alıp uygulamaya girdim.
Mesaj Önder hocadan dı.

Önder Hoca:İyi akşamlar yarın akşam müsaitsen birlikte bi akşam yemeği yiyelim mi?

Mesaj'a görüldü atıp uygulamadan çıktım.
Mutfak kapısının hızla açılması ile yerimden sıçradım.

Aha buyrun cenaze namazına!

"Korkuttum mu doktor hanım" gelen ne yazık ki Mahir'di.
"Bana bak ne işin var senin burda?"
Deyip ayağa kalktım.Burnundan bi ses çıkararak gülümseyip aramızdaki mesafeyi sıfıra indirdi.

Boyu benden kat kat uzun olmasına rağmen eğildiği için burunlarımız birbirine değiyordu.
"Kim olduğunu biliyorum"
Şu an çok napim diyesim gelmişti ama tabiki de demedim.Öyle şaşkın balık gibi bakmaya devam ettim.

Bi elini kaldırıp yüzüme gelen saçlarımı elinin tersiyle okşayıp kulağimin arkasına itti.
Ben de anın etkisinden zar zor çıkıp elini hızla ittirdim.

"Ne yapıyorsun be!"
"Sakin ol güzelim"

Dedi ellerini teslim olmuş gibi havaya kaldırarak. Ayrıca güzelim ne be.

"Sanki hiç yıllar geçmemiş gibi hala çok güzelsin"
"Bak amacın ne bilmiyorum ama kaç yıl sonra buraya geldin diye bu meselenin devam ettiğini düşünüyorsan yanılıyorsun, kapandı gitti o mesele"
"Derdim gelip huzurunu bozmak değil sadece annemler bi konudan bahsettiler-"
"Neymiş o konu?"
"Çok üzgünüm geldiğimi saklamaya çalıştım kimsenin haberi olmayacaktı ama bi şekilde Aşiret Ağalarının kulağına gitmiş"
"Yani bana ne bunlardan?"
"Yanisi yeniden evlenmemizi istiyorlar"

Duyduğum şey ile geriye doğru sendeledim.

"Hayır asla böyle bir şey olmayacak!"
"Evet olmayacak bu yüzden bi anlaşma yapıcağız"
"Ne anlaşması?"
"Onların dediğini yapıp evleniceğiz-"
"Hayır öyle bir şey olmayacak!"
"Bi dinle be kadın , sanki ben evlenmek istiyorum senle"
"Kurban ol be sen bana"

Ona iğrenir gibi bakıp bir iki adım uzaklaştım.

"Evleniceğiz sonra da Ankara'ya gidicez"
"Neden ne alaka?"
"Yeni şirket açtım Ankara'da evlendikten sonra oraya gidiceğiz sonra boşanırız herkes kendi yoluna bakar arada bir araya gelip buraya geliriz kimse bir şey farketmez"

Ciddi miydi bu adam ?

"Ya fark ederlerse, sana bir şey yapmazlar ama beni öldürürler"
"Sana bir şey olmasına izin vermem ayrıca aynı evde altlı üstlü oturucağız"
"Peki ama işim?"
"Ankara'da bi hastanem var orda çalışırsın"

Aslında dedikleri şu an çok mantıklı geliyordu elime güzel bir hayat kurmak için bi fırsat geçmişti.
Ama bunu yapmak ne kadar doğruydu sonuçta onu tanımıyordum nasıl güvenicektim Babam öldükten sonra erkeklere güvenim tamamen bitmişti ama buradan kaçmak için başka şansım da yok gibiydi.

"Sana nasıl güveniceğim"
"Bana güvenmen için hiç bir sebep yok, karar senin ama eğer bunu yapmassak yine aynı şeyler olacak"
"Peki tamam kabul ediyorum ama sakın beni kandırmaya çalışma yoksa-"
"Yoksa ne Doktor hmm ne iğne mi yaparsın bana"

Deyip güldü vizyonsuz herif. Onu küçümser bir şekilde süzüp ben de güldüm.

"Bence beni hiç hafife alma, karşında karşında altı yıl önceki çocuk Firuze yok"
"Niye ben hala o çocuk Firuze yi görüyorum o zaman"
"Mahir niye geldin"
"Çünkü aşık oldum"
"Ne! Kime "
"Korkma sana değil"
"Bana bak eğer beni boşanmada aldatırsan öldürürüm seni"
"Abartma Doktor o kadar şeref yoksunu değilim"
"Benim bi ismim var!"
"Uzatma Doktor, kabul ettiğine göre yarın istemeye geliriz"
"İyi de beni kimden isteyeceksiniz ki?"
"Ancamdan"
"Hayır olmaz !"
"O zaman kendin hallet"

Elimi saçlarıma daldırıp derince bir "of" çektim.

"Tamam , hallediceğim" dedim kendimi rahatlatarak.
"Burda kalmıyorsun sanırım"
"Tabiki de kalmıyorum"
"İyi numaran var zaten adres at sana yazınca"
"Numaramı nereden buldun"
"İşim diyelim"
"İşim mi?"

Doğru daha ne iş yaptığını bile bilmiyordum.

"Ne iş yapıyorsun ki"
"Mafyayım"
"Ne!"

Diye böğürdüğümde gıcık gıcık burnundan güldü.

"Şaka de mi?"
"Öyle olmasını mı isterdin?"
"Soruya soruyla cevap verilmez"
"Yaa öyle mi?"
"Öyle"
"Neyse yeter bu kadar yarın konuşuruz, annemler bekliyor"
"Nerde"

Eliyle yukarıyı gösterdi.

"Yukarda bak uçuyorlar"
"Salak mısın?"
"Asıl sen salak mısın nerede olacaklar masada bekliyorlar"

Aklınca beni sinirlendiriyordu mal herif.
Öğürür gibi yapıp yanından geçip kapıya doğru gittim ve mutfaktan çıktım.

İnşallah yanlış bir karar almamışımdır...

Firuze| Çocuk Gelin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin