Bölüm 3🤍

236 19 11
                                    

Arkadaşlarınıza önermeyi unutmayın 💙

Burnumu çekerek masadan kalktım.
Temiz bir kupa alıp kahve makinesinin yanına gittim mahir'i görmemin üzerinden 2 gün geçmişti ve ben bu iki gündür hastalıktan geberiyordum üstüne üstlük bugün nöbetim vardı.

Bir gözüm kapalı bir gözüm açık kahvenin dolmasını bekliyordum.
İki gündür mahir'i düşünüyordum. Neden gelmişti?
En ilginç olanı da beni tanımamış mıydı yoksa öyle mi davranmıştı.
Oysa ben onu gözlüğünden ve yemyeşil gözlerinden tanımıştım. Sen de aynı gözlüğü takmasına şaşırmıştım biraz.

Kahve dolunca fincanımı da alıp yeniden masama oturdum.
Kahvemden Bir yudum aldım ortalık sakin göründüğü için gözlerimi kapatıp kafamı masaya koydum.
Tabii koymakla kaldım mutlu anlarımın katili koşa koşa yanıma geliyordu.

"Firuze kalk kalk kalk!"

Evet mutlu anlarımın katili En yakın arkadaşım Derin. Aynı zamanda da ev arkadaşım.

"Ne oldu derin yine"dedim sinirle bu kız ne zaman 5 dakika uyuklasam hemen başımda bitiyordu.
"Dedikodu var"
Bıkkınlıkla 'ciddi misin' der gibi suratına baktım.
"Derin git başımdan zaten uykusuzum"
"Kızım Ama bu sefer bomba gibi"
Allah var dedikoduyu çok severdim Ama şu an hiçbir şeye halim yoktu.
Başımı kaldırıp elimi yanağıma koydum.
"Anlat ama hızlı ol" kocaman gülümseyip yanımdaki boş sandalyeye oturdu.
"Önder hoca var ya"
"Eee"
"Kuyumcudan yüzük alırken görmüşler"
"Yani?"
"Kızım yüzük kime merak etmiyor musun"
"Ay derin lafı dolandırmadan anlat hadi"
"Tamam tamam hazır mısın?"
"Deriin"
"SANA!!"
"NEE!"

Hayvan gibi bördüğüm için önümüzden geçen birkaç hemşire Biz bize bakmıştı.Derin hızla ağzımı kapattı.
"Kızım Ne bağırıyorsun ya"
"Derin Sen ne dediğinin farkında mısın!?"
"Evet farkındayım"
"Kızım saçmalama yanlış duymuşsundur,Hem kim söyledi sana bunu?"
"Çağatay söyledi"

Aha buyrun cenaze namazına şimdi sıçmıştım.Çağtay hem Önder hocanın en yakın arkadaşı hem de Derinin sevgilisiydi.

"Bak-"Tam bir şey diyecektim ki İlknur hemşire
"Firuze hanım acilden sizi çağırıyorlar!" Dedi telaşla.
"Hemen geliyorum " Derine bu durumu kimseye anlatmaması adına bin türlü yemin aldıktan sonra hızla acile gittim.

*

Son kez eşyalarımı kontrol edip soyunma odasından çıktım.
Çıkışa doğru koridorda yürüyordum aynı zamanda da Derinin bana attığı komik reels lere bakıyordum.

"Firuze bi baksana!"Arkamdan gelen Önder hocanın sesi ile yerimde durdum. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım ve sahte bir gülümseme ile arkamı döndüğümde.Derini, Çağatayı ve İlknur hemşire ile Tuğra'yı gördüm.
"Buyrun Önder hocam"
"Bizimkilerle yine her zamanki mekana gidiyoruz da gelir misin diyecektim"
"Hocam gelmek çok isterdim ama çok yorgunum bu günlük affedin beni"
Dedim mahçup bir gülümseme ile.
"Hadi ama Firuze sensiz olmaz"Diye söylendi Tuğra.
"Evet hadi lütfen " dedi ardından Derin.Israrlarına daha fazla dayanamayıp kabul ettim.
İlknur,Tuğra ile Derin ise Çağtayın arabasına binmişti. Ben de tam arabama binecektim ki.Başımın dönmesi ile hafif sendeledim. Önder hoca hızlı bir şekilde yanıma gelip elini sırtıma koymuştu.
"İyi misin?"Hafifçe başımı salladım.
"İyiyim iyiyim, sorun yok hocam"
"Firuze bu halde araba kullanma benimle gel istersen"
"Hayır gerçekten gerek yok teşekkürler yine de "
"Peki öyle olsun"

Bana içten bir şekilde gülümseyip arabasına bindi.Hemen arkasından ben de arabama bindim.

*
"İçer misin?"Olumlu anlamda kafamı sallayıp Önder hocanın elindeki kokteyli aldım ve renkli pipetten bir yudum içtim.
Derin ve İlknur'a baktığımda kafalarını Tuğra ve Çağatayın göğsüne yaslamış huzurlu bir şekilde uyukluyorlardı. Onlara tebessüm edip kokdeyl den bir yudum daha aldım.
"Firuze"
"Efendim hocam"
"Bildiğim kadarıyla hayatında biri yok"
"Evet ama ne alaka?"
"Bak Firuze direkt konuya gireceğim sana karşı boş olmadığımın ikimizde farkındayız , senin bana karşı olan duygularını bilmiyorum ama senden bize bir şans vermeni istiyorum"

Bir kaç saniye adamın suratına mal gibi baktıktan sonra ne dediğini anca idrak edip öksürmeye başladım.
"Firuze?"
Karşı koltuktan kalkıp yanıma oturdu eli ile yavaş yavaş sırtımı sıvazlıyordu.
Biraz sonra öksürük krızim sona erdiğinde söze girdim.
Ona şans vermeyi bir kenara bırakın konuşmamız bile mucizeydi Cihad Bey olmasa o bile olmazdı.
Resmi olmasa da Allah katında Mahir ile evliydim ve Mahir beni tanımasa bile buradaydı.Önder hocanın duyguları ile oynamaya hakkım yoktu.

"Hocam size hiç bir zaman o gözle bakmadım bakmamda , ben sizi hep abim olarak gördüm ve bunun böyle devam etmesini istiyorum"
"Anlıyorum Firuze ama neredeyse iki  yıldır birbirimizi tanıyoruz en azından bi kere denesek , seni asla yüzüstü bırakmam kenimden çok severim "
Allah'ım lütfen bana yardım et.Ne yapacaktım şimdi adama ben imam nikahı ile tanımadığım bir adam ile evliyim maalesef olmaz mı diyecektim?
"Ben bu konuyu biraz düşüneyim olur mu?"Diye geçiştirmeye çalıştım.
"Tabiki istediğin kadar düşünebilirsin".

Sonsuza kadar:)

*
Kapıyı tıktık layıp beklemeye başladım.
Mekân dan çıktıktan sonra Cihad Bey ve Gül hanım arayıp beni özledik lerini ve konağa gelmemi söylediler.
Ben de yorgun olmama rağmen onları kıranayıp kabul ettim.
Kapı evin çalışanlarından biri açtığında tebessüm ederek içeriye girdim.

"Merhaba lale"
"Hoşgeldiniz Firuze hanım"
Ceketimi ve çantamı verip merdivenlerden terasa çıktım.
Çıkmaz olaydım;(
Sedirler de oturmuş Gül hanım ve Cihad Bey ile konuşan Mahir'i görmemle seslice yutkundum.

Allah sonumu hayır etsindi :(

Firuze| Çocuk Gelin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin