Lonca

60 15 5
                                    

Malikaneye gelir gelmez kendimi yatağa atım ve Annaya:

-Akşam yemeğini buraya getir dedim

Anna gidince aklıma bir şey geldi mana offf!! Aklımdan nasıl çıkar.
Sarayın kütüphanesini araştırıcaktim ama bir daha saraya gitmek istemiyordum o gıcık veliaht prensi görmek istemiyordum.
Ama yine de gitmem gerekiyordu
Ha! Bu lonca ne güne duruyordu.
Dışarı çıkabilirdik gizli geçiden.
Binda ayağa zipladim ve düşündüm.

Aslında önceden de bir kaç defa çıkmıştım ama genelde çıktığım vakit o ilk geldiğim 5 gündü ve zaten odadan çıkmadığım ve odaya birini sokmadığım için kimse yokluğumu hissetmiyordu ama şimdi hissedilirdi.
Kahya her akşam beni kontrole geliyordu en mantıklısı Annaya
dışarı çıkacağımdan bahsetmekti.

Anna elinde tepsiyle geldi ve tepsinin içindekileri afiyetle yedim yol yormuştu.
Bı de bu şekilde dışarı çıkıcakdım.
Annayı karşıma alıp:

-Anna ben dışarı çıkıcam ve sen de benim yatağimda yatıcaksın diye pata küte soykeyince şaşırdı hali hazırda ben de ona gülümseyip
Yatağa oturdum.

-Hanımım bunu yaparım ama yakalanırsanız kellem gider diyince onu rahatlatmak için ayağa kalkıp elini tutum ve:

-Merak etme bütün sorumluluk bende diyip göz kırptım

Anna elindeki tepsiyi mutfağa götürmeye giderken ben de üzerime rahat bir pantalon ve gömleği geçirdikten sonra pelerini giydim.
Ayağıma çizmeleri giyince hazırdım yanımada yüklü miktar altın aldım ve bacağıma kemerle hançerleri saklayınca hazırdım.
Anna gelince ona gecelik verdim ve giymesini söyledim ve bende balkona çıktım balkonda atlayınca hızlıca bir ağacın arkasına saklandım şövalyelerin beni görmemesi gerekiyordu.
Sonra hızlıca sağa doğru yürüdüm ve duvara geldim dikkatli bakarsan, duvarda diğerlerinden farklı bı çıkıntı vardı.
Bunu ilk bulan abimdi ve o burdan kaçıyordu.Kardeşi mutlu olsun diye onu da yanında panayıra götürüyordu.

Hemen o çıkıntıya bastım ve bam!!
Biranda duvar açıldı ve bende hızlıca içeri girdim içeri girince hemen meşale gibi duran ama aslında bir kol olan meşaleyi indirdim ve duvar eski haline geldi
Ben yürüdükçe meşaleler yanıyordu bu geçid aslında büýülüydü bizim ailmiz yapdığı için ateşler yanıyodu. Biraz eskiydi ama idare ederdi.

1 saat durmadan yürüdüm ve sonunda çıkış gözükuyordu bir tane çıkmaz sokağa çikıyordu dışarı çıkmadan önce saçlarımı örtum bu saç rengi zaten bir nevi Kralığa aiti.

Beni gören tanırdı çünkü Krallıkta
Prenses yoktu ve sarı saçlı genç bir bayan görenlerde dükalıktaki genç leydi Adela sanmaları ihtimaldi ve benim burda olduğumu kimse bilmiyor.

Yukarı çıktım ve bu izbe çıkmaz.
sokaktan uzaklaştım. İlk dikkatimi çeken şey karşıdaki tatlıcı oldu buraya ilk geldiğim günler de tatlısını almıştım ve hala tadı damağımdaydı.

Tatlıdan 2 tane alarak yoluma devam ettim.
Giderken de tatlılardan yiyordum.

Sonunda Cocktail Bar yazılı yere girdim.
Evet! doğru bildiniz burası loncaydi ve aslında buranın sahibi
Karşı Kralığın Veliaht Prens Cyrus- tu ve buraya genelde uğramazdı.
Sadece bilgileri alırdı ama bir gün buraya babasının durumunu öğrenmek için gelen Clara dikkatini çekene kadar tabii bunlar ben öldükten sonra oluyor.
Herneyse asıl konumuza gelelim barın önune gelip:

-Bana en ağır kokteylinizi verin dedim

Adamda:

-Neli olsun diyince

-Vişneli dedim

Adamda:

-Tabii efendim bu taraftan deyince

Romanın Kötü Kadını OldumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin