"Peter beyler nerede?"
Tony, öfkeli sesiyle sordu. Bir yandan etten hıncını çıkarıyormuş gibiydi. Bu zamanlar biraz öfkeliydi Tony. Evde ki herkese bağırıyordu ve şirketten dışarıya adımı atmıyordu.
"Gelir birazdan, işi çıkmıştır."
Steve, biraz ürküttü. Tony'nin bu ani değişiminin farkındaydı. Tek düşündüğü Harleydi. Peter ise hallederdi. Sonuçta o 17 yaşında bir çocuk, ne yapacağını bilmeli. Steve'in bakışından böyleydi.
"Ne işi var? Fizik kulübünden de atıldı. Beyefendi geziyor."
"Tony, lütfen. Bari burada yapma."
Harley, bu konuşmaya takılmadı. İlgisizce telefonla ilgileniyordu. Harley'e göre Peter düşünülecek bir insan bile değildi. Sonuçta o, çocukluklarından beri Harley'in gölgesinde kalmıştı. Ailede ki tek Starklara uygun olmayan kişi oydu.
Peter, sonunda geldi ve ceketini garsona verdi. Harley'in yanına oturdu. Tony, alaycı bir tavırdaydı.
"Oo Peter beyler gelmiş. Nerelerdeydiniz, beyefendi? Çok aradık sizi, rahatsız ettik."
"Bilim projemi sergiye götürdüm."
"Duydum! Orayı birbirine katmışsın. Fizik kulübünden de kovuldun. Peter bey'in kıçı tehlikede değil tabi. Babasına güveniyor."
"Peter, biraz salata alır mısın?"
"İstemiyorum,"
"Yanında bir serseri, projeyi de kazanamamışsın. Ne yapacaksın peki? Üniversite için sicilinde mahvoldu. Müdüre tonlarca para verdim kıçını kurtarmak için."
Peter, başı eğik her şeyi dinliyordu. Harley, başını telefondan çevirdi. Steve ise endişeliydi.
"Peter bey'in geleceği belli. Babayı göm, mirası al. Abin gibi olmayı becer! Günün sonunda herkes onun önünde ceketlerini ilikleyeceklerken sen kalacaksın ortada!"
Peter, daha fazla dayanamadı ve gülümsedi. Gülümsemesi korkutucuydu. Tony'nin gözlerinin derinliklerine baktı.
"Haklısın, baba! Ben, işe yaramaz bir çocuğum. Abim gibi başarılı değilim, senin gibi zeki de değilim. İşe yaramam ben! Benim, için boşuna uğraşıyorsun!"
Gözleri doldu ama gülmeye devam etti. Masa sessizdi.
"Salata alırım, baba."
Steve, boğazını temizledi ve Peter'ın tabağına salata koydu. Peter, gözlerini sildi göstermeden. Harley, ona baktı bir süre. Tony, ürksede şarabını içtikten sonra unuttu.
"Yarın herkes bizde toplanıyor. Sakın bir yere kaybolmayın."
"Ne? Akşam Tobylerde buluşacaktık yalnız!"
"Bir kerede buluşma, Harley. Herkes, seni görmek istiyor."
"Her ay buluşuyoruz zaten! Bir kerede görünmesem bir şey olmaz."
"Ama..."
"Harley'i sıkma, Steve."
Steve, yerine sindi. Peter'a baktı. Belki de esmer oğlu kabul eder.
"Sen, Peter?"
"Partiler, bana göre değil. Kütüphane de olacağım."
"Bak sen şu işe ya! Peter bey, büyük adam tabi. Çalışması lazım."
"Peter'a soruluyor fakat bana sorulmuyor mu! Bu evde kimim ben!"
Steve, kocası ve oğlunun saldırıları ile nefes verdi. Peter'a baktı tekrardan. Çatalını sıkıyordu.
"Peter, sen istersen git. Sıkmayalım seni."
Peter, bunu bekliyormuş gibi çatalını bırakıp kalktı sandalyeden. Ceketini almadan çıktı restorandan. Daha fazla bu boğucu atmosferde kalamazdı.
"Baba, o gelmeyecekse bende gelmem. Bu evde herkes eşit olmalı değil mi?"
"Yeter, Harley!"
"Tamam! Onun tarafında ol! Zaten hiç ilgi görmüyorum!"
Harley de kalktı ve gitti. Tony, Harley'e baktı.
"Harley'i çok üzdün. Biliyorsun, o özel bir çocuk, Steve."
"Peter da özel, Tony."
"O 17 yaşında, üstesinden gelebilir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baş Belası Wade
FanfictionWade, 20 yaşında bir üniversite öğrencisi. Peter ise 17 yaşında bir lise öğrencisi. Wade, Peter'a deliler gibi aşık ama Peter, çok nazlı. Kaderlerinde ne var?