MİRİTA |YARI TEXTING|

0.7

"Şimdi şu soruyu da sen çöz. "

Bana gelip de matematik sorusu sorarsan çözemem ama. "Tamam çözücem bak görürsün. " dedim kendime güvenle.

Ona odaklanmaktan dinleyemedim ki napim. O yüzden tabiki çözemedim.

"Sen beni dilemedin mi? "

"Yani hiç dinlemesen yine çözmen gerek sınıfta hoca da anlattı."

"Hatta uyumamıştın dinlemiştin. "

"Unuttum napim. "

"Ben kısa süreli hafıza kaybı sorunu yaşıyorum. "

"Ahh yavrum. "Yaa yavrun muyum gerçekten.
Sonra ikimizde güldük.

Biraz daha ders çalıştıktan sonra ders çalışmayı bıraktık. Aşşağıdan atıştırmalık alıp geri odama çıkmıştım.

"Bişi dicem" dedim.

"Söyle"

"Bir soru sorucam daha doğrusu. "

"Tamam sor. "

"Biraz garip bir soru ama. "

"Olsun hadi sor. " dedi ve gülümsedi.

"Kızını cluplardan mı toplamak istersin yoksa oğlunu hapisten mi? "

"Ne biçim soru bu ya. "

"O biçim soru cevap ver hadii. "

"Bekle düşünmem lazım. "

"Galiba kızımı cluplardan toplamak isterim. "

"İki seçenek de kötü ama ilk seçenek daha kabul edilebilir. "

"Ben ikinciyi seçersin diye düşünmüştüm bana en mantıklı o geldi. "

"Bak şöyle düşün "

"Kızınla beraber cluplara gidebilirsin başında durabilirsin. "

"Ama oğlunda öyle değil. "

"Oğlun belki bir kıza zarar verdiği için hapse girdi. "
"Belki bir çocuğa zarar verdi. "

"Ama kızının kendinden başka kimseye zararı yok. " ne de güzel anlatıyordu kurban olduğum.

"Oğlunun kimlere ne yaptığı belli değil. "

"Hiç böyle düşünmemiştim. " ne kadar da düşünceli bir insan.

"Çok mantıklı aslında. "

"Tabi mantıklı. "

"Bir soru daha. "

"Doymadın sorulara ha."

"İyi sormayayayım o zaman. " dedim trip atar gibi.

"Tamam hadi sor. "

"Yok sormicam sen sıkıldın belli. " şaka gibi ilk tribimi atıyordum.

"Sıla sorar mısın bak merak ettim. " yaa şapşik kıyamadın demii.

"Tamam soruyorum. "

"Sence seni seven insanlar seni neden seviyolardır? "Şimdi soruyorsunuz bunlar ne biçim sorular diye. Ama bir yerde görmüştüm (tiktokta çaktırmayın) birini daha iyi tanımak için sorular diyordu. Ordan aklımda kalmış.

"Nasıl ya anlamadım. "

"Kısacası bir insan seni neden sevmeli. "

"Yani ne bileyim ki hiç düşünmedim. "

"Tamam işte şimdi düşün. "Biraz düşündükten sonra cevap verdi.

"Mesela merhametliyim. "

"Kimseyi isteyerek kırmam. "

"Çocukları severim. "

"Kedileri severim. "

"Sevdimi tam severim. "

"Sevgilimi yani sevdimi tam severim. "

"İnsanlara yardım etmeyi severim yani enayi değilim ama yinede yardıma ihtiyacı olana yüz çevirmem. "

"Mesela sevgilinle bir kız gördünüz diyelim. Kızın
ayağı buruk ama gerçekten buruk mu bilmiyoruz. Yani bilmiyorsunuz sevgilinle. "

"Ee"

"Kıza yardım eder misin kucağına falan alır mısın. "
" Öncelikle sana sorarım sana değil sevgilime sorarım. "

"İzin verirse kucağıma alırım vermezse sevgilimin koluna falan girer."

"Mükemmel bir cevap. "

"Ha sevdin cevabımı. "

"İleride sevgilimden beklediğim performans. " deyip gülmeye başladım.

"Aa bak sana ne göstereceğim. "

Sonra gidip Arazın bana verdiği sweati giyindim ve ona gösterdim.

"Bak nasıl oldum. "

"Günlük kıyafetle daha güzel oldu. "

"Evet bencede."

"Teşekkür ederim bana verdiğin için. "

" Vallahi benden çok sana yakıştı o yüzden bir şey söyliyemeyeceğim. "

"Tamam şimdi ben sana soru sorucam. " dedi.

"Tamam sor. "

"Ama ben senin hakkında sorular sorucam olur mu? " dedi.

"Olur ama bende sana sorucam sıra sıra birbirimize soralım. "

"Tamam ben başlıyorum. "

"Kaç kardeşsin? "

"2 bir abim var bir de ben. "

"Abin kaç yaşında. " Dedi bana bakarak off çok güzel bakıyor buu.

"Üniversite 2.sınıf." dedikten sonra kafasını salladı.

"Peki nerde okuyor. "

"Oo 3 soru olduu yeter. "

"Tamam sen sor. "

"Sen kaç kardeşsin. " dedim bende onun sorduğu gibi. Ama aklıma hiç soru gelmiyodu ki.

"Benim de 1 tane ablam var. " oo tanıştırak mııı.

"Kaç yaşında? "

"Oda üniversite 1.sınıf " şu tesadüfe bak.

"Tamam sıra bende. "

Ona bakarak konuşmaya başladım. "En çok hangi ülkeye gitmek istersin. "

"Fransa'ya çok gitmek istiyorum. "

"Bende Fransa'ya gitmek isterdim. "

"Peki seni en çok mutlu eden şey ne? " dedi.

"Sevdiğim bir kitabın yeni bölümünün gelmesi yada yeni bir kitap almak. "

Tam ben soru sorcakken masanın üzerindeki telefonuma bir mesaj geldi. En güzel zamanda mesaj gelir ve böler zaten anı. Araz da göz ucuyla telefonuma baktı. Ve suratı düştü. Kim mesaj atmış diye telefonuma uzanacakken Araz konuşmaya başladı.

"Ben gitsem iyi olacak çok bile durdum. "

"Ya niye biraz daha dursaydın sohbet ediyorduk. "
"Yok ben gideyim. "

"Tamam sen bilirsin. " dedim üzgün bir sesle.

"Ben seni geçireyim. "

"Yok ben giderim sen zahmet etme. " deyip odadan çıktı.

Niye gitti ki şimdi diye düşünmeden edemedim. Sonra mesaja bakmak için telefonumu elime aldım.

Cenk(abimin arkadaşı olan) : Sıla lütfen bir kerecik görüşebilir miyiz çok pişmanım seni hala çok seviyorum.

ALLAH'IM BU NE! Bu çocuk neden tam da şimdi yazmıştı. Bu tesadüfler çok olmaya başladı. Hemen aşşağı indim onu durdurmak için.

"Anne araz nerde? "

"Biraz önce çıktı kızım." ya Allah kahretsin. Neden görmüştü ki o mesajı Yazan eski sevgilimdi. Aynı zamanda abimin de arkadaşı. Ayrılalı 1 yıl olmuştu ama hangi yüzle bana yazıyordu. Ve benden ayrılan oydu. Neden hala görüşmek istiyordu. Hemen Araza mesaj atmaya karar verdim.