Bölüm 5

2 0 0
                                    

Anahtarımla kapıyı açıp eve girdiğimde Nergizin sorularından kaçmak için kendimi direk odama atıp kapımı kapattım ve sırtımı kapıya yasladım. Neler yaşamıştım ben öyle ya. Çocuk resmen beni öpüp bide manyak gibi sahiplenmişti. Parmaklarımı kaldırıp dudaklarıma dokundum, tamam hoşuma gitmediğini söyleyemezdim ama kurduğu o sahiplenici cümleler içimde garip bir hissiyat oluşturuyordu, bu canımı sıkıyor muydu peki.. ben bile bilmiyordum sanırım. Kendime gelerek parmaklarımı dudaklarımdan çektim ve kendimi yatağa bıraktım. Pazartesi sınavlar başladığı için yarın full ders çalışmayı düşünüyordum, Nergizle bugün geç uyanıp avm ye geç gittiğimiz için dönüşümüzde normal olarak geç olmuştu. Bu yüzden direk uyumaya karar verip ayağa kalktım ve dolabımdan pijamalarımı çıkardım. Üzerimdeki kıyafetlerimi yavaşça çıkarıp sadece iç çamaşırlarımla kaldım. O kadar rahat hissettirmişti ki pijamalarımı giyinmek içimden gelmediği için pijamaları ve kıyafetleri katlayıp dolaba geri koydum ve kendimi yatağa atıp uyumaya çalıştım.

...

Nergizle beraber okulun kantininde oturmuş ikimizde önümüzdeki defterlere kitlenmiş halde notları tekrar ediyorduk. Dün sabah Nergizle kahvaltı ettikten sonra ona bütün gün ders çalışacağımı söylemiştim ve öylede yapmıştım. Nergizlerin sınavları kolay konulardan olduğu için çalışmasına gerek olmadığı söyleyip bütün günü yatarak geçirmişti. Bizim sınavlarda tam tersi şekilde en zor konulardan çıkıyordu. Son kez defterimde göz gezdirdikten sonra ayaklandım.

"Nereye?" dedi Nergiz merakla.

"Lavaboya gidip ordan sınıfa geçicem sen benim defterimi al ben senden sonra alırım." diye yanıtladım onu. Nergiz kafasını salladıktan sonra gülümseyip göz kırparak hızlı adımlarla kantinden çıkıp tualete doğru yürürken adımı duymamla adımlarımı kesip koşarak yanıma ulaşan çocuğa baktım.

"Açelya selam beni hatırlıyorsundur belki geçen haftaki partide tanışmıştık" dedi, kaşlarımı çatıp geçen haftaki partiyi düşününce çocuğu hatırlayıp gülümsedim. O partide Nergizle Anıl beni tek bırakıp dans etmeye gitmişlerdi bende yapacak bişey olmadığı için içkimi içerek etrafı izlerken görmüştüm Yamacı o zaman yanındaki onu bir türlü bırakmayan kızdan kaçmaya çalışıyordu beni yalnız görüncede yanıma gelip yardım istemişti ve böylelikle tanışmıştık.

"Evet hatırladım Yamaçtı sanırım?" dedim emin olamayarak. B12 yle aram pek iyi değildi...

"Evet ben o gece için gerçekten teşekkür ederim ve teşekkür olarak da sana bir kahve ısmarlamak istiyorum bu öğle tenefüsü başka birine sözün yoksa kahve içelim mi diyecektim" dedi. Aklıma nedensizce Arelin dün söyledikleri gelince yutkundum ama hiçbir şeyim olmadığını kendime hatırlattıktan sonra Yamaca gülümseyerek başımı onaylarcasına salladım. Yamaç kocaman gülümsedikten sonra "O zaman öğlen görüşürüz" dedi. "Görüşürüz." diye mırıldandım bende gülümserken. Yamaç arkasını dönüp gittiğinde üzerimde bir çift gözün delici bakışlarını hissettim. Dayanamayarak bakışlarımı bana bakan gözlere çevirdiğimde ela gözlerim öfke fışkıran kömür gözlerle kesişti. Bakışları o kadar öfkeliydi ki siyah gözleri şuan kırmızıya dönse şaşırmazdım ama onu bu denli öfkelendiren neydi anlamamıştım.

Anlamayarak ona baktığımda yanıma doğru yürümeye başladı, bu seferde kaşlarımı çatarak baktığımda dört koca adımda yanıma varmış bileğimi sertçe tutarak beni sürüklemeye başlamıştı.

"Arel napıyosun?!" diyerek bileğimi kurtarmaya çalıştım ama daha sıkı kavrayarak bunu engelledi. Çoğu kişinin bakışları bize dönerken daha fazla rezil olmamak adına zorluk çıkarmadan beni götürmesine pardon sürüklemesine izin verdim. Ağzımı açmadan beni götürdüğü yere kadar bekledim ama sinirden resmen elim ayağım titriyordu. Bir süre daha yürüdükten sonra yangın merdiveninin kapısını kırar gibi açtı ve ikimizi içeri soktuktan sonra sırtımı sertçe kapıya yaslayarak kapattı. Yangın merdivenlerine normalde öğrencilerin çıkması yasak olduğu için normal olarak kimse yoktu, sinirli elalarımı sinirli siyahlarıyla buluşturdum.

Hayaller ve GerçeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin