Ay Hellüüüüüü
bu bölümde olan bazı olaylardan da anlayacağınız üzere yavaş yavaş finale yaklaşıyoruzz.
Daha önceden de söylediğim gibi final bölümüne yaklaşık olarak bu bölümü saymazsak son 9 bölümümüz kaldıııı.
"Araftaki Kızıl Kıyamet" kitabını final yaptığımda ağırlıklı olarak yazacağım yeni kurgum olan "Kimsin sen" kitabının ilk bölümünü yarın yayınlayacağımm. Lütfen "Kimsin Sen"i de okuyup, bol bol yorum yapmayı unutmayınnn 🤎
◇Keyifli okumalar canlarımm💚👻
Silah sesi duymuştum. Korkudan titreyen ellerimle kapıyı açtığım an bir silah sesi daha duydum.
Kendime engel olamadım ve "ARAF!" diye çığlık attım.
Silah sesleri arttı, Araf ne cevap verdi ne de yanıma geldi.
Neler oluyordu?
Araf iyi miydi?
Silah sesleri nerden geliyordu?
Bütün bu kafamda dönüp duran sorular eşliğinde tekrardan ağlamaya başladım.
Hızla banyodan çıktıktan sonra odadanda çıkıp, merdivenlerden aşağıya inecekken Araf'ın en yakın koruması olan Bekir birden önümde belirdi.
Ağlamamdan kaynaklanan hıçkırıklarım eşliğinde konuştum; "Bekir, Araf nerde?"
"Yenge sakin ol abim iyidir."
Kalbimdeki acı daha da arttı. "İyidir ne demek Bekir? İyi mi? İyi değil mi?"
Bekir telaşla konuştu; "Yenge, odandan çıkmaman gerekiyor. Nolursun işimizi zorlaştırma."
"Tamam, çıkmam odadan. Sen yeterki git ve Araf'ı koru Bekir!"
Bekir anahtarı alıp odamın kapısını kilitledi.
"Bekir, kapıyı aç!"
"Özür dilerim yenge ama kesin olarak odandan çıkmaman gerekiyor." Bekir'in cümlesinin bitmesiyle eş zamanlı olarak adım sesleri duydum.
Galiba Bekir gitmişti. Yeni fark ediyordum ama silah sesleri kesilmişti.
Çatışma ya da olan her neyse bitmiş olmalıydı çünkü lanet olası silahların sesleri artık gelmiyordu.
Dışarıda olan şey bittiğine göre Araf neredeydi?
Neden hâlâ gelmemişti?
Sakinleşmek için gidip yatağa oturdum.
Araf iyidir, iyidir değil mi? İyi olması gerekiyor! Benim henüz borcum bitmedi. En az üç yıl daha benimle kalması gerekiyor!
En az üç yıl benimle birlikte olması gerekiyor. Sağlam olması, benim olması ve beni sevmeside gerekiyor!
Başına bir şey gelemez, Araf beni bırakamaz!
Aradan yaklaşık 13 dakika geçti fakat kimse gelmedi. Ağlamam daha çok şiddetlendi. Ayağa kalkıp, kapıyı tekmelemeye başladım.
"BEKİR AÇ ŞU KAPIYI, KOCAMI GÖRMEM GEREKİYOR! ONUN İYİ OLDUĞUNU BİLMEYE HAKKIM VAR."
Araf'ın iyi olduğunu bilmek adına attığım çığlıkları hiç kimse duymuyordu. Hayır, evdeki herkes duyuyordu fakat duymamazlıktan geliyordu.
Kapıyı ağlayarak tekmelemeye devam ediyordum ki kapı birden açıldı.
İçeriye üstü başı kan içinde olan Araf girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Araftaki Kızıl Kıyamet +18 (Yarı Texting)
General FictionSiz: Bir gün senden ve bütün bu pisliklerinden kurtulacağım. 0543**: İstediğini sana verebilirim küçük kadın. 0543**: Seni her daim yatağımda görmek istediğimi biliyorsun, bana gel güzelim. 0543**: Bana gel ve bende her kucağıma oturuşunda borcun...