Love is in Bloom... Bang Chan X Gunil (Chanil)

13. Bölüm: Bileklik

Gece gece yaşanan sıcak anların devamında yenen ramenin ardından ikisinin de uykusu kaçmıştı. İkisi de hâlâ biraz utanıyordu, bu sebeple başka şeylerden konuşmuşlardı. Ev turu yapmaya başladılar. Gunil bu sayede Chan'ın bateriye olan ilgisinin sandığından daha fazla olduğunu öğrendi. Hâlâ bornozla duruyordu ama bu ikisini de rahatsız etmiyordu. Bornoz çok uzun zamandır üzerinde olduğu için düğümü gevşemiş, Gunil'in memeleri açılmıştı. Sonunda yapacak bir şey bulamadıkları için tiktokta takılıyorlardı. Chan telefonunda videoları kaldırırken Gunil onun omzuna yatmış vaziyette telefona bakıyordu. Ekrandaki video klasik tıktık akımlarından biriydi. Gaon ağzına bir şeyler depiyordu. Devamında ise Jeongin yine aynı şekilde bir şeyler yiyordu. Arkadaki şarkı ise "If i could be anybody dead or alive, i would wanna be my dad in 1985" diyordu. Yeme şekilleri birbirine benziyor olmalıydı.

Gunil yavaş yavaş uykusunun geldiğini hissediyordu. Gözlerini açık tutamıyordu. Chan'ın omuzunda uyuyakalmak çok romantik olabilirdi ancak boynu tutulurdu ve bu oldukça sinir bozucuydu.

Gunil: Uykum var. Yatalım mı?

Chan: Olur.

Chan'ın yatağına yerleşip gözlerini kapattılar. Bulundukları konum oldukça iç açıcıydı. Hava zaten sıcaktı, bulundukları konum onları daha da terletiyordu. Bu yüzden klimayı açıp uyuyakaldılar.

Sonunda sabah olmuş, ikisi de işe gitmek için hazırlanmışlardı. Chan'ın bir bileklikle uğraştığını gören Gunil ona yardım etmeye başladı.

Gunil: Bilekliğin çok güzelmiş. Nereden aldın?

Chan: Bir arkadaşım hediye etmişti. Gruptan değildi. Kimdi ya?

Gunil: Young K olabilir mi Young K?

Chan: Yok değil.

Gunil: Ryan Reynolds?

Chan: Yok o da değil.

Gunil: Cha Eunwoo?

Chan: Yok.

Gunil: Jihyo? Bilemiyorum.

Chan: Neyse önemi yok. Zaten sevmiyorum fazla.

Bilekliği geri çıkarıp masaya koydu.

Gunil: Neden çıkardın? Çok güzel görünüyordu.

Chan: Hatırlamak istemediğim şeyleri hatırlatıyor bana. Üzerimde güzel görünüyordu önceden, ama artık değil. Seviyordum onu, bir süre önce. Artık iğreniyorum. Böylesi daha iyi. Herkes kendi seçiminin getirdiği sorumluluğu üstlenmeli, değil mi?

Gunil: Hyung, bu sadece bir bileklik. Neden bu kadar edebi konuşuyorsun?

Chan: Boş ver. Önemi yok. Hadi gidelim. Ve lütfen bana Hyung deme artık.

Gunil: Ne diyeyim?

Chan: Aşkım, sevgilim, hayatım, balım, bir tanem gibi gibi şeyler. Ya da Kocam mesela.

Gunil: Alışana kadar Hyung demeye devam etsem olur mu? Tuhaf hissediyorum.

Chan: Sen nasıl istersen sevgilim.

Oturan Gunil'in yüzüne eğilip dudaklarına minik bir öpücük bıraktı. Bu minik ve soft öpücükler oldukça iyi hissettiriyordu. Sonunda dışarı çıkıp arabaya bindiler. Yine uzun ve yorucu bir gün onları bekliyordu.

Yine kısa bir bölümle geldim (en azından yb attım buna şükredin be)
Sınavlarım bitti ve liseye başladım başlayalı ilk defa ortalamam bu kadar yüksek slayy 💪🏻💅🏻