Gunil titriyor ve terliyordu. Aynı zamanda üşüyordu. Hep birlikte televizyon izlerken O.de konuşmaya başladı.
O.de: Çilek Pastanesi’nde yeni bir pasta satılmaya başlamış. Sanriolu.. Çok güzel.. Sabah şirkete giderken gördüm... Gunil Hyung?
Gunil: Efendim?
O.de: Bize ondan alır mısın lüüüttfeeennnn 🙏🏻
Gunil: Şimdi mi?
O.de: Yani... Evet... Sen de istersen eğer 👁️🐹👁️🎀
Gunil: İyi tamam, gidiyorum.
O.de: Teşekkürlerrrrr sen en iyi lidersinnnn ❤️
Gunil bir şey demeden odadan ayrıldı ve üstünü değiştirdi. Üşüdüğü için üzerine montunu alıp dışarı çıktı. Arabasına binip Çilek Pastanesi’ne doğru ilerledi. Başı dönüyordu. Ama bir şekilde pastaneye ulaştı. İçeri girip aradığı pastayı gösterdi. Çalışanlar pastasını hazırlarken ayakta bekliyordu. Gözünün önü kararıyordu. Boş bir masa görüp oturdu. Birkaç dakika sonra çalışanlar pastasının hazır olduğunu söylemek için onu çağırınca ayağa kalktı. Parasını ödeyip pasta kutusunu aldı. Bilinci yavaş yavaş kapanıyor, duyduğu sesler uzaklaşıyordu. Geriye doğru sendeledi. Çalışan kadının “Beyefendi iyi misiniz?” dediğini duyuyordu ama sesi suyun altındaymış gibi geliyordu. Cevap veremedi. Bir anda arkasından bir el ve elin sıcaklığını hissetti. Chan elindeki pasta kutusunu alıp diğer eliyle Gunil’in alnına dokundu.
Chan: Ateşin var, hemen eve gitmelisin. Gel benimle.
Gunil Chan’a tutunarak yürümeye başladı. Biraz daha iyi hissediyordu.
Chan: Arabayla mı geldin?
Gunil: Evet.Chan: Anahtarı bana ver, seni eve götüreceğim.
Gunil: Eve gitmek istemiyorum. Üyelerim benim için endişelenebilir.
Chan: Ama kendi başına iyileşemezsin.
Gunil cevap vermedi. Chan’ın yardımıyla arabaya binip geriye yaslandı. Chan arabayı çalıştırıp ilerledi. Birkaç dakika sonra Chan’ın ailesinin Kore’ye geldiklerinde kullandıkları evlerine ulaştılar. Burayı sadece Kore’ye döndüklerinde kullansalar da Chan buraya sık geldiği için elektrik, su ve doğalgaz aboneliği devam ediyordu. Arabayı park etti. Gunil bu sırada uykuya dalmıştı. Chan ona hafif seslenince uyanır gibi oldu. Chan’ın kolundan destek alarak eve girdi. Chan onu kendi yatak odasına götürdü. Çift kişilik yatağa yatırdı. Kız arkadaşı olursa diye çift kişilik yatak almıştı. Termometreyle ateşini ölçtü. 39 derece oldukça yüksekti. Ateşi olan birine nasıl bir tedavi uygulanmalıydı? Banyo yapması gerektiğine karar verdi. Banyoya girip küveti ılık suyla doldurdu. Sonra Gunil’in yanına geldi. Yavaş ve dikkatli bir şekilde kıyafetlerini çıkardı. Geriye bir tek iç çamaşırı kalmıştı. Onu çıkarmamaya karar verdi. Gunil’e yumuşak bir tonda seslendi. Gunil hâlâ uyuyordu ama söylenenleri yapıyordu. Bu yüzden ona bir şeyler yaptırmak kolaydı. Chan küvete girmesi komutunu verdi ve Gunil küvetin içine girdi. Çok üşüdüğü belli oluyordu. Chan da bu sırada saçlarını yıkadı. İşi bitince odasından termometreyi getirip tekrar ölçtü. 37 dereceye düşmüştü. Kendi bornozunu getirip Gunil’e giydirdi. Sonra tekrar yatağa yatırdı. Diğer üyelere haber vermesi gerekiyordu. Önce Changbin’i arayıp gece kendi evinde kalacağını söyledi. Sonra gym kulübü sayesinde yakın olduğu O.de’ya mesaj attı.
Chan: Liderinizle romantik bir gece geçireceğiz. Lütfen bizi rahatsız etmeyiniz 🙂🔥
O.de: Tamamdır iyi geceler🔥🔥🔥
Telefonu bırakıp yatağın diğer kısmına oturdu. Gece boyunca onu izlemeye karar vermişti. Tabii ki sadece iyi olduğuna emin olmak için. Gunil artık titremiyordu. Chan sabah için bir alarm kurdu. Ve malum şahsı izlemeye devam etti. Ama uykusu gelmişti. Bu normalde çok sık olmazdı. Yavaş yavaş bilinci kapanıyordu. Ve sonunda uykuya teslim oldu...
Chan'ın Gunil'in kıyafetlerini çıkarttığı kısımda karışık çalma listemde red lights çalmaya başladı ne tesadüf yoksa bu bir işaret mi 🔥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love is in Bloom... Bang Chan X Gunil (Chanil)
RomanceStray Kids Chan ve Xdinary Heroes Gunil