HAYAT KUMARI
Yorucu nöbet çıkışı otoparka gitmek için asansöre bindim benimle birlikte siyah takım elbiseli kulağında kulaklık olan bi adam bindi büyük ihtimal ile buraya gelen ünlü iş adamların korumalarının biriyidi. Tam asansörden indim telefonum çalmaya başladı. Arayan annem idi.
"Efendim anne"
"Kızım naptın bitti mi nöbetin"dedi bu hayata değer verdiğim tek insandı annem
"Evet anne bitti yeni çıkıyordum. Hayırdır sen bu saate aramazdın beni bir şey mi oldu?" Beni her fırsata arardı özel bi saati yoktu aslında. Ama bu gün bu saate babam evdeydi. Babam evdeyken benim adım o evde asla geçmezdi.
"Kızım şey diyecektim sana bu gün senin doğum günün ya baban diyor ki 23 yıl kutlamadım ben kızımın doğum gününü bu gün gelsin hep birlikte oturup konuşalım Gecemin doğum günün kutlayalım dedi. Gelir misin hem ben seni çok özledim. Bayadır uğramıyorsun" dedi. Annemin sözleri ile elim arabanın kapı kolunda kaldı. Çünkü babam benden nefret eder. Yani bence nefret ediyor. Kızına her türlü kötülüğü yapan bi adam o kıza nasıl sevgi barındıra bilir ki.
"Kızım orda misin"
"Hee,evet burdayım anne"
"Gelcek misin Kızım?"
"Bilemedim ki anne bende seni çok özledim ama simidi ben gelince babam sorun çıkarmasın"
"Kendisi çağırdı çıkmaz sorun hem senin en sevdiğin pastadan yaptım"
"Tamam anne gelirm"
"Tamam o zaman kınalı kuzum dikkat et" dedi ve kapatı. Ben bu yaşıma kadar doğum günümü hiç kutlamamistım sadece bir kere evden kaçtığını günü yani 18 yaşımı kutlamıştım. Babamın bu teklifi beni hem şaşırmış hemde biraz korkutmuştu. Çünkü babam asla çıkarı olmadan hiç bir iş yapmayan kumarbaz adamın tekidir. Arabama bindim ve trafiğe karıştım. 1 saat içinde 18 yıl boyunca her gece titreyerek uydugum evin önünde durdum. Arda babam yokken gizlice annemi görmeye geliyordum ama ilk kez babam varken kendi isteğim ile gelmiştim. Açıkçası babamın çok önemli bi işi düştüğünü düşünüyordum yoksa normal şartlarda benimle muhatap dahi olamz ölsem mezarıma gelmezdi. Kendi kendime düşünürken giriş kapısının çaldım. Kapıyı babam yüzünden her yerinde morluklar olan ama guzle mi guzle annem açtı. Annem de gerçekten peygamber sabrı vardı. Bunca yıl babamın yaptıklarına bir kere bile of dememiş ne olursa olsun hep gülmüştü şuan bana güldü gibi.
"Hoşgeldin kınalı kuzum" evt Annem beni kınalı kuzum diye severdi
"Hoşbulduk anne" dedim ve eve girdip arkamdan kapıyı örtüm. İlk banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Banyodan çıkıp annem ve lafta babam olan adamın yanına mutfağa gittim. Annem dediği gibi benim küçükken en sevdiğim pasta olan mozaik pastayı yapmıştı. Hemde bu sever küçük değil kocam bi mozaik pasta yapmıştı annem bana. Küçükken annem babamdan gizli temizliğe gider kazandığı para ile bana bakardı. Bazi geceler babam annemi döverdi siz bu parayı nerden buluyorsunuz diye. Çünkü kendisinin ne bi işi vardı ne de bi kazancı. Bide bunun üstüne sürekli kumar oyanar,içerdi. "Kızım, kınalı kuzum ne oldu gelsene dikilip kaldın orda"
"Hee, t-tamam geldim"
"Hoşgeldin" dedi babm. Yüzüme bakmıyor sadece önüne bakıyordu. Bende bilerek karşısındaki sandalyeye oturudm. Annem mozaik pastanın üstüne mum takmış ve yakmıştı.
"İyi ki doğdun Gecem. Hadi Orhan böyle somurtup oturmak için mi çağırdın kız. İyi ki doğdun Gecemm" hüzün ile tekrarliyordu. O sirda gözünden bir damla yaş aktı. Babam ise başını daha da öne eymiş öylece oturuyordu
"Bi sorun mu var? Babam dışında anne."
"Yok kızım bi sorun falan yok"
"O zaman neden ağlıyorsun"
"Yıllar sonra ilk defa bir aradayız ya o yüzden" dedi çarpık bir gülümseme ile. Saat tam 21.46 oldu yani doğum saatim. Tam annem daha da üzülmesin diye pastayı üfliyecektim ki kapı büyük bir gürültü ile çaldı. Annem ve babam korku ile birbirine baktı. O sırada bende kapıyı açmak için ayağa kalkmıştim ki
"Sen otur ben bakrım" dedi babam. Hiç bise demeden sadece suratına baktım. Kalktı kapıya doğru gitti. Bende hemen arkasından gittim. Annem mutfağın kapısında öylece duruyor ve yere bakarak ağlıyordu. Babam kapıyı açtı. Kapıyı açtığı gibi yaşlı bi adam onun arkasında benim yaşlarımda kumral,yeşil gözlü bi adam girid ve bi duzune takım elbiseli adamlar eve doldu. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordum fakat hiç bir anlam yükleyemiyordum. Yaşlı adam güldü ve
"Zamanı geldi Orhan. Onca sene bekledim" dedi babama dönüp
"Neyin zamanı geldi neye bulaştın sen yine" dedim. Sadece yüzüme baktı. O sirda yaşlı adam
"Duygusal bi Türk filmi sahnesi çekmek isterdik ama vaktimiz yok maalesef. Kızı alın"
"Pardon kimi alıyorsunuz"
"Seni"
"Kendi rızam olmadan sizinle hiç bir yere gelmiyorum"
"Peki o zaman annem bizimle gelir sonra yolda ölür,daha sonra yol kenarına atılır" dedi lafları ile başımdan aşağıya kaynar su döküldü sanki.
"Kızı alın benim arbama bindirin" dedi ve yanındaki kumral yeşil gözlü adama baktı
"Tuna oğlum sende şu adam gereken uyarıyı yap. Kimseyi daha fazla beklemiyecegim. Hepiniz 5 dakikası var" dedi ve evden çıktı. 3 büyük adam ve az önce ismini Tuna olduğunu öğrendiğim adam kaldı. Tuna babama yaklaştı ve babamın elini kaldırıp duvara yasladı. Ucunda susturucu olan silahını babamın eline getirid ve elinin tam ortasına ateş etti.
"Sana daha önceden kadınlara el kalkmaz demedik mi?"dedi. Duvardan kan akıyordu. Babam hiç bise yapmıyor gözleri acı ile dolmuştu. Annem ise olduğu yerde titriyordu.
"Bi daha böyle bise olsun eline veda edersin haberin olsun. Babacığım" sonda dalga geçer gibi gülümsemişti. Babamın elini bıraktığı gibi babam yere düştü. Arkasını döndü ve burda kalan iri adamlara bakıp
"Nazik bi şekilde Gece hanımı arabaya alalım" dedi. Demesi ile birlikte iki adam kolumdan tuttuğu gibi beni havaya kaldırıldı.
"Birkain beni!"dedim ama hiç kimsenin umurunda değildim. Tuna önden çıktı arksanindna biz. Arkamı dönüp babama baktim
"Seni asla ama asla affetmeyeceğim. Senin bi kızın yoktu artık hiç yok. Umarım bana yaptığın herseyin cezasını en ağır şekilde çekersin" dedim annemin aglama sesi buraya kadar geliyorudu. Babam ise acı ile inliyordu. Kısa bi surede evden çıkıp bahçeye geldik.
"Birkain beni! Bırakın! Ne derdiniz varsa gidin babam olacak adam ile çözün. Birkain beniiii!" Haykırışlarım kimsenin umurunda değildi. Kapda altı yedi tane araba vardı. Aralarında en büyük olan arabaya doğru sürüklemeye devam edildim. Adamlar kolumu o kadar sıkı tutuyorlardı ki kolum acımaya başlamıştı. Arabanın yanına gelince başka bi adam kapıyı açtı önce Tuna bindi sonra beni arabanın içine itiler. Tuna'nın yanına oturdum. Karşımda yaşlı adam vardı.
"Dağ başında mı yaşıyoruz böyle zorla tutup arabaya atıp götüremezsin" dedim ama kimse beni umursamiyordu.
"Pardon da, hem zorla beni kaçırıp, hem de duymamazlıktan gelmesiniz. Bana bi açıklama yapmak zorundasınız" dedim ama yine kimsenin umurunda olmadım. En sonunda pes edip cama döndüm. Hızlı bir şeklide ilerliyorduk. En sonunda yanımda ki yaşlı adam konuştu.
"Bak kızım öncelikle ben Adnan Soykan, bu da torunum Tuna Soykan" dedi
"Isminiz çok önemli değil benim için neden burdayım nereye gidiyorum"
İsmini Adnan olduğunu öğrendim adam elini burnuna götürüp derin bir nefes aldı ve
"Bak kızm öncelikle artık benim bir kızım sayılırsın eger biri sana senin iznin olmadan bir şey yapmaya kalkarsan o düşüncelerin döndüğü kafayı kopartırım. Buna torunum dahil" dedi ve karşısında oturan Tunaya baktı. Tuna ifadesiz bir şekilde bana bakıyordu. Adnan tekrar bana döndü ve devam etti.
"Seni öylesine gelip almadık. Biz seni doğmadan önce aldık kizm"
"Neyim ben kurbanlık dana mi?"dediğimde Tunadan minik bir kıkırdama kaçt. Adnan ona bakınca hemen boğazını temizleyip ciddi bir ifade büründü. Adnan tekrar bana dönüp
"Ben en iyisi sana olayı taa en başından anlatayım. Bizim eskiden küçük kumarhanelerimiz vardı. Sen doğmadan önce baban bizim bu kumarhanemize geldi. Gelip benim karşıma oturdu. Gece yarısı olamadan her şeyini kaybetmişti. Sadece annen ve doğmamış bir kız çocuğu kalmıştı, ve baban seni ortaya koydu. Maalesef kaybetti. Biz seni doğduğunda hemen alacaktık fakat baban ile bir sözleşme imzaladık ve bir anlaşma yaptık senin 24 yaş günüde tam doğduğun vakit seni alcaktik. Eğer seni almasaydık baban ölcekti annen ise bizimle gecekti. Baban 24 yıl önce olduğu gibi yine seni tercih etti." Anlattıklarını hiç nefes almadan dinlemiştim. Benim öz babam beni bir hiç uğruna böyle insanlara vermişti. Benim öz babam her zaman ki gibi bana hayvan muamelesi yapmıştı. Varlığını bildiğim biyolojik de olsa bi babam vardı. Ama artık o da yoktu benim için. Artık benim babam bir ölüydü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH BEYAZ OYUNLAR
Novela Juvenil18 yaşında evdeki zulümden kurtulmak için evden kaçtıp kendine güzel bi hayat kurmaya çalışan ve çok çalışıp başarılı bir doktor olan Gece 24 yaş günüde kaçtığını babası onu eve davet eder. Annesi de ısrar edince annesini kıramayan Gece o eve gider...