Banyoda tam otuz beş dakikadır sakinleşmeye çalışıyordum. Ben bu hayata kimseye güvenemezdim. Kimseyi sevemezdim kimseye aşık olamadım! Ben kendimi böyle büyütmüşüm. Beni ne annem büyütmüştü ne de babam. Ben kendi kendime bütün sevgi duygularından eksik bir şekilde büyümüştüm. Kapıyı yavaşça açtım saçlarım biraz kurumuştu. Tuna kıyafetlerini değiştirmiş koltukta oturu pozisyonda uyuyordu. Yavaş ve sesiz adımlar ile Tuna'ya yaklaştım.
Yakından daha yakışıklı! Biz ne iyilik yaptıkta Allah böyle bir Yunan Tanrısını bize gönderdi be Gece! Hayatımızdaki bütün şansı burda kullandık!
Masum masum uyuyordu. Biraz yüzüne yaklaştım. Dudakları hep böyle güzelmiydi yoksa şuan mi bana böyle geliyor. Tuna'nın yüzünü incelerken Tuan aniden gözlerini açtı ve kolumdan tutup beni kendine çekip kucağına otururdu. Şaşkınlık
"Napiyorsun be!"dedim. Gülerek
"Napiyorum?"
"Tuna bırak salak misin?"
"Çok ayıp senin gibi bir kıza yakışıyor mu?" Hızlıca kalamaya çalıştım ama izin vermedi. Kafamı biraz arkaya çevirip
"Bıraksana" dedim. Çapkın çapkın güldü. Kalkmak için kalçamı sağa sola hareket ettirdim ama o kadar sıkı tutuyorlardu ki olduğum yerde sadece kalçam hareket etti.
"Düzgün dur yoksa kendimi daha fazla tutamam haberin olsun" dedi. Tuna'ya dönüp kınayıcı bir bakış attım.
"Bırakır mısın ayrıca kemerin batıyor" dedim
"Batan şey kemerim değil" dedi pişkin pişkin. Şaşkınlık ile gözlerim açıldı. Hızlı bir şekilde ayağa kalktım Tuna'ya dönerek
"Azgın herif!"dedim. O sırada kapı çaldı
"Müsayitmisiniz?"dedi kapıyı çalan Arya'ya.
"Evet gelebilirsin" dedi Tuna. Arya yavaş bir şekilde kapıyı açtı ve
"Yemek hazırmış. Gelin hadi" dedi. Arya'ya yaklaşarak
"Tamam hadi gel biz inelim" dedim ve Arya'nın koluna girip odadan çıktım. Arya şaşkınlık ile yüzüme baktı
"Bir sorun mu var?"
"Yok canım! Ne sorunu!"
"Bilmem hem kızarmişsin biraz"
"Sıcak ya ondandır"
"Dışarısı buz gibi"
"Of Arya bi sorun yok hadi aşağıya inelim"
"Peki uzatıyorum. Ama şuanlık haberin olsun" dedi. Gülümsedim bana karşılık olarak o da gülümsedi. Bir kat aşağıya indik. Polat odasından çıktı merdivenlerden bizi kol kola görünce gülümsedi
"Anlaşıyor gibisiniz" dedi
"Evet Gece sevdim" dedi Arya mutlu bir şekilde. Polat kirigin bir şekilde
"Zaten bi beni kabulenemdin" dedi ve bir şey dememize fırsat vermeden merdivenlere yönelip aşağıya indi. Arya'nın yüzündeki gülümseme tamamen silindi. Kolunu güven veriri bir şekilde sıkıp
"İyi misin?"dedim. Cevap vermedi.
"Arya Polat ile aranızda ne var?"dedim. Panikle
"Hiç bir şey yok! Olmaz zaten" dedi. Arya'yı tutup kendime çeviridim
"Bak Arya bana her konuda güvenebilirsin ve bana tam olarak şuan en başından anlatacaksın! Anlatacaksın ki size yardım edeyim. İkinizde acı çekiyorsunuz görebiliyorum bunu"
"Tamam anlatacam ama şimdi olamaz yemeğe inmemiz gerek" dedi ve bir şey dememe fırsat vermeden aşağıya ilerledi. Tam arkasından ilerliyordum ki arkadan biri belime sarıldı. Sarılan kişi Tuna'yıdı. Hızlı bir şekilde iki merdiven aşağıya indim ve Tuna'ya dönüp sinirli bir şekilde
"Tuna biraz daha devam edersen ağzının ortasına bitane yapıştıracağım artık!"dedim. Tuna sırıtarak
"Olsun gel yapıştır isteyerek temasta bulunmuş olursun" dedi. Bıkın bir nefes verdim ve kalan merdivenleri hızlı bir şekilde indim. Solna girdiğimde büyük masanın tamamen donatılmış olduğunu gördüm. Başa Adnan oturmuş sağ yanına Canan, sol yanına Arya, Canan'nın yanına da Polat oturmuştu. Okan yoktu. Yavaş adımlar ile Arya'nın yanına ilrelyip yavaş bir şekilde oturudum. Ben oturur oturmaz arkamdan Tuna gelip yanıma oturdu. Adnan
"Okan nerde?"dedi. Polat ve Tuna bakıştılar. Tuna
"İşi vardı uzamıştır. Çok acıktım hadi yemek yiyelim" diye konuyu değiştirmeye çalıştı. Adnan hiç ikna olmamış bir şekilde önündeki çorbayı yudumlaya başladı. O sırada bahçeden araba sesi geldi. Büyük ihtimal ile Okan gelmişti. Bi süre sonra Okan kucağında Mavi. Sol yananında elini sıkı sıkı tutmuş olduğu Burcu ile salona giriş yaptı. Bütün gözler Okan gile döndü. Mavi korkmuş olmalı ki babasını boynuna sıkı sıkı sarılmıştı. Burcu da aynı şekilde Okan'nın elini sıkı sıkı tutuyordu. Canan sorgular bir şekilde
"Okan misafirlerin olduğunu söyleseydin yemge başlamazdik oğlum" dedi. Okan başını iyice dikleşerek
"Anne onlar misafir değil benim karım ve çocuğum" dedi. Canan ve Adnan şaşkın birer ifade büründü. Çünkü bunu masada bilmeyen sadece onlardı. Adnan gülemeye hatta kahkaha atmaya başladı. Canan ise korku ile babasına bakıp kafasını önüne eğmişti. Arya dedesine çok alışmışım bir ifade ile bakiyor, Polat ve Tuna ise birbirine bakiyor kimseye bakıyordu. Ben ise ne olduğunu anlamaya çalışıyor etrafıma bakıyordum. Okan Burcu'nun elini bırakmadan bir kaç adım masaya yaklaştı.
"Dede öyle gülmeye ister devam et ister etme! Ama şunu bil ki bundan sonra karım ve çocuğum nerde ben orda olacağım! Artık devaran döndü! Aç gözünün Adnan Soykan! Aç!" Adnan anı ve hızlı bir şekilde ayağa kalktı. Olduğum yerde irkildim
"O ses tonunu alçat! Okan! Gelmişsin buraya elin kizini alıp gene ne bok yedinde bu sürtük başına kaldı!"dedi Adnan yüksek bir ses ile. Son lafının altını çizerek konuşmuştu. Okan'nın gözlerinden ateş fışkırıyordu. Burcu ise kokudan olduğu yerde titriyor arda kafasını kaldırıp hayret içinde kocasına bakıyordu. Halinden beli ki onu ilk defa böyle görüyordu. Mavi ise korkudan babasının boynuna sıkı sıkı tutunmuştu. Okan Mavi'yi Burcu'nun kucağına verip. Adnan'ın yanına geldi.
"Karım hakkında doğru konuş dede"
"Hâla karım diyor ya!"
"Ne dememi isterdin dede! Bacanak mi diyim!"
"Bak Okanım böyle takmışsın koluna gelmişsin hem o kucağındaki çocuk senden olduğu ne malum!?"dedi Adnan. Bu bir kadın için çok ağır bir itamdı. Burcu kafasını kaldırıldı
"Okan?"dedi.
"Dede bi daha karım ile düzgün konuş dedim sana! Hem öyle birsey de yok Mavi benim kızım! Ben Mavi'nin babasıyım!" Adnan derin bir nefes aldı
"Bu konuyu daha fazla uzatmayacağım. Gidin mutlu mutlu senin odanda kalın. Eğer bu kızda gerçekten benim torunum ise benim odamın yanındaki çocuk odasini ayarlaratirim. Eğer gerçekten çocuğunsa"
"Dede aklında ne geçiyor çok iyi biliyorum" dedi ve Adnan'nın dibine girip kulağına bir şeylere söyledi. Adnan'nın yüzü bembeyaz oldu. Yavaşça yutkundu. Tuna'ya bakti. Tuna da sorgular şekilde dedesine baktı. Okan yüzündeki kocaman gülümseme ile Burcu'nun yanına gidip Mavi'yi tekrardan kucağına aldı. Burcu'nun elini tutu ve yanındaki çalışana dönüp.
"Arabada eşyalar var size zahmet getirseniz" dedi. Çalışan kafasını saladı. Okan gil tam kapıdan çıkarken Okan arkasını dönüp dedesine baktı ve gülümsedi. Daha sonra yavaş adımlar ile salondan çıktılar. Hepimiz merak ile Adnan'na bakıyorduk. Ama Adnan şok olmuş bir şekilde öylece bekliyordu. Tuna ayağa kalıp
"Dede noldu?"dedi. Adnan Tuna'ya bakıp hızlı bir şeklide salondan çıktı. Hepimiz öylece kaldık. Bu evde hiç iyi şeyler olmayacaktı içimde böyle bir his vardı...Bölümü okuduğunuz için teşekkür ederimm ♡ Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın. 11. Bölümde görüşmek üzere ♤♡♧
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH BEYAZ OYUNLAR
Ficção Adolescente18 yaşında evdeki zulümden kurtulmak için evden kaçtıp kendine güzel bi hayat kurmaya çalışan ve çok çalışıp başarılı bir doktor olan Gece 24 yaş günüde kaçtığını babası onu eve davet eder. Annesi de ısrar edince annesini kıramayan Gece o eve gider...