0.2

8 3 13
                                    

İki gündür Ömer denilen sapık yüzünden dışarıya adımımı atmıyordum. Her an her yerden çıkacak gibi geliyordu. Gerçi o olmasa bile çıkmaya niyetim yoktu. Yeni taşındığımız şehirde tanıdığım kimse yoktu. Tek başıma da gezmek istemiyordum. Ablam da zaten buraya gelmeden iş bulmuştu.

Ama bugün çıkmak zorundaydım çünkü ablamın zoruyla dershaneye yazılmıştım, bende çalışacak heves kalmamıştı ama ablam için çalışacaktım.

Bir hafta önce açılan dershaneye ben yeni yazıldığım için ayrı telaşlıydım, herkes tanışıp arkadaş bile olmuşken ben daha yeni gidiyordum.

Geç kalmamak için erkenden kalkıp hazırlanıyordum. Haftanın ilk günü en erken dersin başladığı gün olur mu ya? Hayatımda daha saçma bir şey duymamıştım.

Söylene söylene hazırlanırken içine istenilen test kitaplarını ve bir tane de boş defteri atıp çantamı tek koluma takıp otobüs durağına doğru gidiyordum. Bu şehir neden bu kadar kalabalıktı ki? Bursa ne de güzel şehirdi. İstanbul'a hiç ısınamamıştım. Gerçi hiçbir yerini dolaşmamıştım fakat bu kalabalık beni boğuyordu.

Durağa geçtiğim anda kulaklığımı takıp beklemeye başladım. Bir süre sonra geldiğinde en boş olan tarafa gidip hemen oturdum. Kulağımda çalan Sezen Aksu-Sarı Odalar şarkısının verdiği hüzünle dışarıyı izlerken ayakta duran orta yaşlı kadının gözünü dikmiş bana baktığını fark edince tek kaşımı kaldırıp gözlerimi kaçırmadan ben de ona bakmaya başladım. Hayır yani önce ben gelmiş oturmuşum sana mı vereceğim bu koltuğu? Asla. Göz temasında ilk kaçıran ben olmayı hiç sevmezdim, sonsuza kadar sürerse sürecekti! Ama teyze fazla dayanamayıp kafasını çevirip yanındakiyle konuşmaya başladı.
"Gençlik bitmiş, şunlara baksana biri kalkıp da yer vermiyor" dediğinde devamını duymayı istemediğim için şarkının sesini arttırıp durağımın gelmesini bekledim.

Benim durağımın geldiğini fark edince hemen indim. Ne erken ne de geç gitmek istiyordum. Ama bindiğim otobüs trafik yüzünden geç gelebilmişti. Bilerek bir önceki otobüse binmiştim üstelik! Bu şehire alışmam gerekiyordu anlaşılan.

Hızlı adımlarla benim sınıfımı ararken daha da geç kalıyordum. En sonunda sınıfı bulunca kapıyı tıklatıp içeri girdim. Hoca dersi yarıda kesince herkesin gözü bana dönmüştü. İşte şimdi sıçtım! Ne bakıyorsunuz be diye bağırasım geliyordu.

"İlk günden dersin ortasında gelmen hiç olmadı kızım"
"Haklısınız hocam, trafiğe alışık değilim geç kalacağımı hesaplayamadım"

"İlk günün hatrına bir şey demiyorum. Neyse, arkadaşlar yeni arkadaşınızla tanışın. İsmim ne demiştin"
"Dememiştim?"
"Anlamadım kızım?"
"Bal, adım Bal" arka sıralardan biri söze atıldı.
"Süzme bal mı petek bal mı?" diyip etrafındakilerle gülmeye başlayınca dayanamadım.
"Ben nasıl bir bal olduğumu bilmiyorum ama senin süzme mal olduğun ortada"
"Bal? İlk günden kargaşa çıkartmanı istemiyorum, boş bir yere otur hadi"
"Tamam hocam, kusura bakmayın" diyip en arka cam kenarında sadece biri oturuyordu ve tek boş yerde orasıydı. Mecburen oraya doğru gidip oturdum.

Yanımdaki bana döndüğünü hissedince kafamı o tarafa çevirdim. Gördüğüm yüz yüzünden ağzımdan sessiz bi küfür çıktı.
"Hass"
"Ayıp oluyor ama, yine mi küfür" diyen Ömer'e gözlerim açık bakıyordum.
"Bu arada tanıştığıma memnun oldum Bal" imdat sapık var!
"Ne işin var senin burda?"
"Senin ne işin varsa benim de o işim var, ayrıca ben de en az senin kadar şaşkınım"
"Off şansımı sevsinler ya! Böyle bir şey olabilir mi?"
"Kaderimsin kızım"
"Yavaş, uçma hemen" güldüğünde olduğum ortamı hatırlayıp test kitabımı çıkarttım. İki gündür evde olduğum için sürekli konulara çalışıp yetişmeye çalışmıştım, birkaç günlük boşum kalmıştı, onları da halletmem gerekiyordu.

"Testte nerdeyse bize yaklaşmışsın, zeki öğrencisin anlaşılan"
"Geride mi kalsaydım?"
"Tamam ya sinirlenme hemen demedik bir şey" gözlerimi devirip derse odaklanmaya çalıştım.

İlk dersin sonuna geldiğimizde birkaç kız yanıma geldi.
"Hoşgeldin Bal, ismin çok değişik ama güzelmiş, bu arada ben Kader"
"Ben de Bade"
"Memnun oldum" dedim gülümseyerek.
"Bizimle bahçeye gelmek ister misin?"
"Biraz test çözüp size yetişmem lazım sonra gelirim" dediğimde beni onaylayıp kol kola çıktılar.

"Bakıyorum da hemen kaynaştın kızlarla"
"Ne yapmamı bekliyordun?"
"Bana yaptığın gibi bi siktir git diyebilirdin"
"O sana özeldi canım, bak işine hadi test çözmem lazım"
"Yardım edeyim mi? Bendekiler çözülü bak işaretle"
"Nasıl öğreneceğim çözmeden işaretleyerek? Ayrıca istesem zaten cevap anahtarından yapardım"
"Yardım etmek istemiştim sadece"
"Sebep?"
"İçimden geldi" dedi bozulmuş edasıyla.
"Peki"

"Ömer abi şu problemi çözemedim de yardım eder misin? Trigonometri'yi bir türlü anlayamadım" biri de benim hayatımdaki problemlere yardım etse keşke.
"Gel şuraya otur da bakalım"
"Her zaman soranları yanına oturturdun abi. Hatta o yüzden hep tek oturursun sen, niye öne oturuyorum ki"
"Görmüyor musun beni kardeşim, kucağıma mı oturacaksın?"
"Özür dilerim soru sormaya gelmiştin sandım"
"Hamdi sen derste miydin?"
"Dersteydim de abi şu soru yüzünden odaklanamadım derse"
"Bal, bizim sınıfa yeni geldi ve mecbur benim yanıma oturdu"
"Ha öyle, çok pardon ya. Memnun oldum bu arada Bal"
"Sağ ol" diyip soruma döndüğümde yanımda Ömer'in gülüşünü hissettim.

"Anladın mı şimdi?" soruyu üçüncü defa anlatmasına rağmen mala bakar gibi soruya bakıyordu.
"Abi"
"Abini şimdi" dedi sessizce.
"Anladım abi" diyip yerinden kalktı, kitabı eline alıp diğer elindeki kalemle saçını karıştırdı ve kendi sırasına geri oturdu.

"Sana niye abi diyor?"
"Çoğu kişi 18 ya da 19 yaşında, o yüzden diyorlar"
"Mantıklıymış, ben de abi diyim mi?"
"Hayır sakın!"
"Demem tamam be ne bağırıyorsun"
"Boşluğuma geldi pardon"
"Doldur o boşluğunu bir daha bağırma bana!"
"Sen de bana bağırma kızım o zaman"
"Kim bağırıyormuş lan!"
"Sen bağırıyorsun ya!"
"Doğru" dedim sesimi alçaltarak.

"Peki bir şey daha soracağım"
"Sor" dedi karaladığı yerden kafasını kaldırarak.
"Niye bu yaşında dershaneye geliyorsun. Yani geç kaldığın için değil tabii ki, meraktan sadece"
"İstediğim mesleği olamadım, ben de tekrar okuyorum"
"Anladım"
"Hangi mesleği istiyordun diye sorsana! İnsanın hevesini kursağında bırakıyorsun"
"Aman banane ya? Konuşma benimle"
"Şizofren misin Bal?"
"Var birazcık, aynı sırada oturacaksan alış bunlara"
"Alışırım" dedi derin nefes alarak.





balkekeşş; o içecek benim iskender, bakışlarınla içtin! 274beğeni, 43 yorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

balkekeşş; o içecek benim iskender, bakışlarınla içtin!
274beğeni, 43 yorum.

haktan.hakkagiden; kızın ismi ayrı kedisinin ismi ayrı garip amk

mehmet.dmrsk;@haktan.hakkagiden sen isminle soyadının uyumuna bak

ospirikss; hem şizofren hem güzel tam benlik

mervelerlerler; herkes kıza aşık olmuş aq

füsün.kekeş; iskenderle paylaşsan ölmezsin bal!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 14 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Zararsız Düşman Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin