Silah

57 10 4
                                    

Sunghoon'dan,

Neredeydim ben? Burası da neresiydi? Ayağa kalkmayı düşündüğümde, vücudumun çok acıdığını hissettim. Kafamı kaldırıp vücuduma baktım ve her yerim yara bere içindeydi.

Tişörtüm kanlara bulanmıştı. Ağrımayan tek bir yerim bile yoktu. Kim bilir şuan yüzüm ne haldeydi. Hâla ayağa kalkmaya çalışsam da, başaramıyordum.

Kapıyı açıp sertçe geri kapatan kişiye doğru kafamı çevirdim. Daha önce ilk defa böyle bir yüzü görüyordum ama gözleri sanki bana tanıdık geliyordu.

Evet, evet onu daha önce görmüştüm. Ne zaman, ne zaman... Ha! Evet, ben en son çimenlerde uyuyordum ve o adam bana bir şey sormuştu.

Yüzünde salakça bir tebessüm olan bu adam yanıma geldi ve bu yerde sadece bir tane olan o sandalyeye oturdu ve konuşmaya başladı.

"Evet sevgili Sunghoon! Beğendin mi yeni evini? Pek renkli değil ama depolar geniş ve pahalıdır öyle değil mi?"

Hiçbir şey anlamıyordum. Bu adam nasıl adımı biliyordu, benimle ne sorunu vardı, neden bir depoda kalmak zorundaydım!

"Evet, şimdi senin o fındık beyninde bir sürü soru birikmiştir. Merak etme, merakını gidereceğim. Ama öncelikle benim canım bir şey istiyor. Hmm... seni dövmek!"

Aniden yakama yapışan adama karşı kendimi savunamıyordum. Lanet olası neden bu durumdaydım!

Ayağıyla belimi tekmeliyor, kafama yumruk atıyor, ayağı ile sanki bir çöpmüşüm gibi bacağımı eziyordu.

Tanrım, ne suçum vardı. Ben bir şey yapmamıştım. Bu adamın derdi neydi? İçinden kan kusan ağzımı araladım ve,

"Derdin ne senin be adam! Ne suçum var? Söyle de öyle konuşalım. Belki bir yanlış anlaşılma vardır."

"Hahahahhahaha ay Hahahahhahaha. Hiç güleceğim yoktu. Yanlış anlaşılma mı? Ne yani Niki'yi yanlışlıkla mı öptün ha! Dudağında bir şey falan mı kalmıştı? O dudaklara ben kıyamazken sen nasıl dokundun ha!"

Bir dakika ne? Bu adamın Niki ile ne ilgisi vardı. Bizi lunaparkta mı görmüştü? Neden, nasıl?

" Niki benim sevgilim. Kimseye karışamazsın sen! "

" Hahahahhahaha, lan nasıl karışamam! O benim ve asla senin olamaz. O beni seviyor,seni değil sik kafalı seni!"

Gözümden dumanlar fışkırıyordu. Ne saçmalıyrodu bu adam? Niki ile 1 yıldır birlikteydim ve aramıza kimse girmemiş, kimseyi birbirimizden çok sevmemiştik!

Benim gibi sinirlenen bu adam, oturduğu sandalyeden kalktı ve sandalyeyi bana fırlattı ve girdiği kapıdan çıkıp gitti.

Daha fazla dayanamayıp belki uyursam biraz geçer diye gözlerimi kapattım.

Niki'den,

Yengemin getirdiği çayın yanındaki bisküvileri yerken telefonum çaldı. Sunghoon olacağını düşünerek hemen telefona koştum. Ekranda yazan bilinmeyen numara ile bir bakıştık.

"Alo?"

"Alo? Sesini çok özlemişim Niki."

Bu sesin kime ait olduğunu tabi ki biliyordum. Bu Sunoo'ydu.

"Ne saçmalıyorsun sen! Beni aramaya nasıl cüret edersin? Bırakmadın mı peşimi sapık adam!"

"Hahahaha, benimle düzgün konuşsan iyi edersin Niki. Yoksa..."

"Yoksa ne yaparsın ha! Hayatımı cehenneme çevirdiğin gibi daha ne yapıcaksın!"

"Bir düşün bence Niki. Mesela gözden geçir hayatını, yaşadıklarını..."

Konser ¦¦ HoonkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin