Ezberimde Bütün Yüzün

413 41 56
                                    

Bölüm Şarkısı: Sevemedim Kara Gözlüm (zamanı gelince açmanızı tavsiye ediyorum.)

Aşk kelimesi, Arapça bir kelime olan aşekâdan gelir. Aşekâ, bir ağacı sarıp sarmalayan ve besinini sardığı ağaçtan alıp, sardığı ağacın suyuna ortak olarak onu yavaş yavaş kurutan, en sonunda da canını alan bir sarmaşık türüne verilen isimdir. Biz ise bu kelimeyi; insanı sarıp sarmalayan, sardığı insanın her bir zerresini esir alarak çoğu zaman acı çektiren o eşsiz duyguyu tanımlamak için kullanmışız. Dileğimiz odur ki, bizi sorgusuz sualsiz esir alan bu sarmaşık bizim sonumuzu getirenlerden değil de canımıza can katanlardan olsun...

"Müşteri gibi davranacağız, sakın fevri bir hareket yapayım deme." Esmer adamın gözlerini karşıdaki mekana dikerek kurduğu bu emir kipli cümlelerden sonra kurulan cümlelerin muhatabı olan Tolga, esmer adamın yanından yürümeye başlayıp bir anda elini beline atmıştı.

"Çek o elini belinden, kusura bakma ama gerekmediği sürece silahını belinde tutacaksın bu gece." Diyen esmer adamın ardından derin bir iç çekmişti Tolga.

"Silahsız görev mi olur amına koyayım?" Tolga'nın bu sorusundan sonra yarım bir şekilde gülümsemişti Berk. Yanındaki adam her konuştuğunda içinde ona karşı hissettiği hisler biraz daha büyüyordu sanki.

"Bir kadeh bir şey içelim bari oğlum..." Berk'ten bir cevap alamayan Tolga, bir önceki cümlesinin ardından kurduğu bu cümleden sonra esmer adamın tepkisini ölçmek için gözlerini yanındaki esmerin yüzüne dikmişti. Esmer adam, yanında yürüyen adamın kurduğu bu cümlelerden sonra istemsizce gülmüştü sesli bir şekilde.

"Bir kadeh rakıdan bir şey olmaz, zaten dikkat çekmememiz lazım." Berk'in gülerek verdiği bu cevaptan sonra, yanındaki kumral adam bir anda keyifli bir şekilde Berk'in omzuna hafifçe yumruk atmıştı. Tolga'nın bu temasıyla afallayan esmer adam, yüzüne küçük bir gülümseme yerleştirmişti.

"Çocuk gibisin..." Berk bu cümleyi kurduktan sonra buruk bir gülümseme yerleştirmişti yüzüne. Tolga'nın en ufak bir hareketinden bile etkileniyordu esmer adam, daha şimdiden kapılmaktan korktuğu kumral adamın esen yelleriyle savrulmaya başlamıştı bile.

"Beğenemedin mi?" Dediğinde gözlerini yanında duran sevdiğine çevirmişti Berk. Beğenmişti, hem de çok beğenmişti...

"Keşke." Esmer adamın derin bir iç çekerek kurduğu bu cümlesinden sonra onu izleyen adamın dediği bu cümlenin etkisiyle kaşlarını çatmıştı Tolga.

"Ne?" Berk, kumral adamın bu sorusundan sonra acılı bir gülümseme yerleştirmişti yüzüne.

"Hoşgeldiniz efendim." Karşılamada duran adamın kurduğu bu cümleden sonra kumral adama bir açıklama yapmaktan kurtulan Berk, derin bir oh çekmişti.

"Hoşbulduk." Gülümseyerek konuşan Berk, içeriye doğru yürümeye başladığında Tolga'da onu takip etmeye başlamıştı.

"Daha önce geldin galiba buraya?" Kumral adamın sorduğu bu soruya kafasını aşağı yukarı sallayarak cevap vermişti Berk. Bu hareketinden sonra kaşları çatılan kumral adam, bir anda kolundan yakalamıştı Berk'i. Tolga'nın bu ani hanlesiyle afallayan Berk, sevdiği adamın kara gözleriyle karşı karşıya geldiğinde bir kez yutkunmuştu. Gözlerini kumral adamın gözlerinden çekip pembe dudaklarına değdirdiğinde karşısındaki dudakların etkisiyle içi titremişti esmer adamın. Gözlerini sevdiğinden kaçırmak için yaptığı her hamlede daha çok kayboluyordu Berk.

"Neden ters davranıyorsun bana? Bildiğin kaçıyorsun lan benden." Tolga'nın kısık sesle kurduğu bu cümlelerden sonra affalayan esmer adam, kendine geldiğinde anlık bir cesaretle gözlerini sevdiği adamın gözlerine doğru çıkartmıştı. Karşı karşıya kaldığı kara gözleri bir süre boyunca iç çekerek izledikten sonra bir kez yutkunup ağzını açmıştı konuşmak için.

GölgesizlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin