Evet yeni okul yeni bi sayfa...
Her zaman ki gibi okula girdim. kapıdaki güvenlik ablaya belgemi gösterdim ve beni kulübede bekletip müdürle telefondan konuşuyordu.
O sırada bende okuldaki öğrencileri izliyordum. Hepsi oldukça mutluydu. Umarım bende burda mutlu olurum dicem ama bu pek mümkün değil maalesef. Bana hayatımda mutluluk yasak.
Her mutlu olduğumda birşey oluyor çünkü.
En son bir yakın arkadaşım vardı. Onu çok seviyordum , onunla bir sürü güzel anımız oldu.Ama malesefki lanetim onuda vurdu. Onunla telefonda konuşurken hızlı olması için uyardım o sırada yoldan geçen araba ona çarptı. Neyseki ona bişey olmadı.
Bide üstüne doğduğum,büyüdüğüm şehri apartopar terk etmek zorunda kaldık. Babamın işi yüzünden bu kocaman şehre istanbula taşındık.
İşte bu yüzden bana cidden mutluluk haram.
Derken güvenlik ablanın sesiyle irkilip kafamı ona çevirdim "Kızım müdürle konuştum. Sınıfında 12-C . İyi dersler" diyip direk kapının önündeki öğrencilerle muhabbet etmeye başladı.
İnsan bi hoşgeldin falan der be ayıp oldu bak bu. Okulun içine resmen giriş yapmıştım. Hocalardan falan yardım alarak sınıfımı buldum. Neyseki ders daha başlamamıştı. Derste herkes bön bön bana bakar mal gibi. Uğraşamam valla.
En arka sırayı boş görüp orya yöneldim. Duvar kenarı olduğu için pek dikkatte çekmezdim.
Ayy Allahım iyice otistik öğrenci oldum. Birinin bana zorbalık yapması eksikti. Amaaaa merak etmeyin değerli okuyucularım okadarda ezik değilim 5 yaşından beri karete ve box kurslarına gittim.
Yani kimse bana fiziksel zorbalık yapamaz.Neyse işte aradan 3,4 ders geçti. Neyseki hocalar bana kendini tanıt falan demedi aslında diyemedi çünkü ben hep uyudum.
Ben tenefüste otistik gibi uyurken omuzumda bir el hissetmemle kafamı kaldırıp kim olduğuna baktım. Saçları kahküllü çakma kızıl bi kız vardı.
Ben tabi mal mal tanıyormuyum diye bakarken kız elini uzatıp "Selam sen yenisin galiba. Ben eda tanışmak istermisin"
Ben tabi arkadaş yapmicam demiştim ama simdi kızın elini sıkmasak ayıp olur. O kadar ayağımıza kadar gelmiş yani "Memnun oldum bende pelin
"El sıkıştıktan sonra kız elini çekip "Tamam o zaman pelin. Öğle arasında bahçede ol uzun uzun konuşuruz" Diyip fikrimi sormadan koşarak sınıftan çıktı.
Haaaa siktir sözde arkadaş yoktu. Kalmadıkmı göt gibi :) Neyse işte dersler su gibi geçti gitti. Tabi ben gene yatış.
O yüzden su gibi geçti.Alarmın sesiyle uyanıp gözlerimi ovuşturdum ve mağaramdan yani masamdan kalkıp bahçeye doğru yol aldım.
Uykudan yeni uyandığım için biraz zombi gibi yürürken arkadan çocuğun omzu bana bi girmesinmi. Bende yere kapaklanmıyımmı bi güzel. Düşmenin şokuyla uykum açıldı tabi (göt kemiğimi kırdım.) Sağol isimsiz şahıs (;
Kafamı kaldırdığımda önüme çömelmiş elini bana uzatan esmer çocuğa kaydı bakışlarım. Dudağı aralandı ve "iyimisin? Kusura bakma sana itmek istememiştim çocuğu. Gerçekten üzgünüm"
Ben böyle kibarlığı anca rüyamda görürüm anasını satayım.
O aç köpek bakışlarımdan kurtulup çocuğun uzattığı eline doğru baktım. Tam tutacakken Eda'nın sesiyle arkamı döndüm "Pelin sen nerdesin! Seni bekliyorum 1 saattir" Hoşt lan Allahtan 10 dk oldu. Duvara tutuna tutuna kalkıp kızıl şeyta- yeni Eda'nın yanına gittim. Elini omzuma atıp yürüte yürüte bahçeye çıkardı.
Bahçede oturan birkaç kıza çarptı gözlerim. Ağızlarında sakız,ellerinde telefon,etekleri 2 karış olduğundan bunların okulun popülerite sıralamasında 1. Olduklarını anlamak güç değildi.
Eda ittire ittire beni kızların yanına götürüyordu.
Yeter şimdilik papatyalarım yeni bölüm yarın umarım beğenmişsinizdir.💟
Bu arada peline çarpan çocuğun ismi 2. Bölümde beklemede kalın devamı yarın😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ ÇİFT MUTLULUK |TEXTİNG|
Teen FictionHayatta sürekli talihsizlikler yaşayan ve bu sayede mutluluğun haram olduğunu düşünen kızımız il değiştirir ve yeni geldiği lisede dikkat çekmeden ve göze batmadan bitirmeyi umar fakat işler düşündüğü gibi gitmez ve birden okulun popiler çocuklarıyl...