otuzuncu (final - part2)

54 21 1
                                        


"Annecim ne diyorsun sen?" Kadın şaşırmıştı ve korkuyordu.

"Ona da lanet okuma. Onun hiçbir suçu yok annem. Babama da beddua etme artık. Son isteklerim anne. Kırma beni." Kollarını annesinin boynuna dolarken göz yaşları durmuyordu.

"Güzeller güzelim, benimle yat bugün. Olur mu?"

"Bir mezar kazdım anne. Oraya göm beni. Huzur bulacağım tek yer orası anne. Kolyemi de çıkarttırma. Biliyorsun, önemi büyük." Kokusunu çekti içine, nefes alır gibi.

"Seni çok seviyorum anne."

"Ben de seni bebeğim. Şimdi git ve güzelce uyu tamam mı? Kalktığımda bu halinden kurtulmuş ol. İzlediğin filmlere bu kadar kapılma." Kızına sarıldı sıkıca.

Genç kız geri çekilirken hâlâ ağlıyordu. Son kez baktı annesinin gözlerine. Hafif adımlarla geri çekilip çıktı odadan.

Kadın, şokunu atlatmıştı. Kızının ani ataklarından biri olduğunu anladığında rahatlamıştı.

Kız odasına girdiğinde, çalışma masasının üstündeki küçük çakıyı aldı ve bileğine dayadı.

Son kez aynaya baktı. İçinden bir şeyler mırıldanırken son kez Tanrı'ya dua ediyordu. Her şeyin sonunu yaşıyordu genç kız.

Daha fazla düşünmeden kesti bileğini, sonra diğerini. İki bileğinden de kanlar boşalırken minik bir tebessüm oluştu yüzünde.

Küçük bir kağıt aldı ve kan damlalarını akıta akıta kısa bir not yazdı.

"Bu notu sadece senin okuyacağını biliyorum annem, o yüzden sana yazıyorum bunu. Beni nereye gömeceğini biliyorsun. Ben yaşarken de mutlu değildim zaten, ölsem bir şey değişmiş olmuyor. Üzülme tamam mı? Sevin benim için."

Başını yatağının kenarına yaslayarak yüzündeki tebessümle yumdu gözlerini.

Mahşere kalan aşıklar, kavuşmuşlardı.

___________

yasemin kokulu'mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin