who is lover, taennie

2.3

jk-jnk

jungkook
o orospu evladına söyle
gelmesin buraya

jennie
sanane ya
annem çağırmış

jungkook
jennie
ikinizide gebertirim

jennie
amk salağı
telefondan niye yazıyorsun
hem taehyung'la hala konuşuyorsun ki sen

jungkook
orospu çocuğu olduğunu değiştirmiyor

jennie
of kes sesini bi
yanında roseanne geliyormuş
seversin

jungkook
ha
gelsinler bari

jennie
taehyung'a bulaşmayacaksın
anlaştık?

jungkook
lan hiç mi utanmıyorsun
abin var karşında

jennie
senden mi utanacağım
senin ne boklarını biliyorum ben
bırakta bir sevgilim olsun

jungkook
olmasın mı dedik amk
kardeşim dediğim adam olmasın dedik

jennie
kapı

jungkook
kapı
siktir
git
ben
açağeum

jennie
OROSPU

abimle odalarımızın kapılarını aynı anda açıp koşmaya başlamıştık, ondan önce varıp kapıyı açarken jungkook'ta suratındaki sinirli ifadeyi sevimli bir gülümsemeyle değişmişti, ne kadar sevimli olabiliyorsa. Taehyung ve Roseanne bize tuhaf tuhaf bakarken içeri girmişlerdi. Jungkook ve Taehyung bir süre bakıştıktan sonra Taehyung konuştu, "bakmayı kesersen sevgilime sarılacağım." Jungkook tam sövecekken annemin kapı eşiğinden belirmesiyle laflarını geri yuttu.

Annemde onları karşıladıktan sonra mutfağa geri dönmüştü, Taehyung'ta fırsattan istifade bana sarılmıştı. "ya sabır, ya sabır.." Roseanne'in kıkırdamasıyla jungkook'un dikkati ona çekilmişti bile. Gözlerini ona dikmiş, öylece kıza bakıyordu. Aralarındaki sessizliği bozmak için konuştum, "Ee, salona geçelim biz." Salona geçip oturduğumuzda jungkook yanında roseanne'in olmasından dolayı sürekli oturuşunu değiştirip kımıldanıyordu, roseanne ise anlamdıramamış gibi bakıyordu etrafa.

"Abin niye böyle?" diye sordu taehyung kulağıma. Tabii sessiz çıkmamıştı, kafasına bir yastık yemişti. "Konuşma lan benim hakkımda!" ben bir kahkaha patlatırken taehyung eline aldığı yastığı sıkıyordu. "Ne garip adamsın lan sen, kıpırdanıp duracaksan git odanda yat." abim gözlerini devirip derin bir iç çekti. "Bir sorun mu var jungkook?" rosenne'in sorduğu soruyla jungkook yine sevimli haline bürünmeye çalıştı. "Yok, karnım ağrıyor da biraz." kendimi tutamadım, "tuvalete gitmeden haber ver de evden kaçalım."

Taehyung ve rosenane söylediğime kahkaha attığımda abimin bana olan bakışlarıyla yalnız kaldığımızda ağzıma sıçacağımı anladım. "Jennie sen bir gelsene." başımı hayır anlamında salladığımda ısrar etti. "gel iki dakika." çaresiz bakışlarımla oturduğum yerden kalkıp peşinden gittim.  Küfür etmesini beklerken heyecanlı heyecanlı konuştu. "Hadi siktirin gidin dışarıya, bizde sizi arama bahanesiyle beş dakika sonra çıkalım da Roseanne'yle dolaşmış olayım."

Kaşlarım çatıldı, "Taehyung'a orospu evladı demiyor muydun lan sen?" mahcup olmuş gibi baktı. "Karıştırma orasını, aynı şey değil." göz devirdim, "tamamen aynı şey, ikinizde birbirinizin geçmişini bildiği için istemiyorsunuz. Ama bence taehyung düzeldi, seni bilemiyorum." yüzünü buruşturdu, "sikime bak, uza. Dediğimi uygula, istediğin gözlüğü alacağım." Söylediği şeyle gözlerim parladı. "Tamamdır abim."

Salona geri döndüğümüzde Taehyung annemle sohbet ediyordu, onları böldüm. "Taehyung- abi." bir an sadece adıyla hitap ettiğimde annem bana garip garip bakmıştı. "Dışarı çıkalım mı biraz? sana sormam gereken bir şeyler vardı, yürüyüş yaparız hem." sırıttı çaktırmadan, "neden olmasın? çıkalım." Birkaç dakika içinde evden çıktığımızda görevin ban kalan kısmı tamamlanmıştı. Taehyung'la sessizce yürürken o konuşmaya başladı. "Annene ne zaman söyleyeceksin?" omuz silktim, "Bilmiyorum, çekiniyorum biraz."

"Ben anneme söyledim, başta sinirlendi ama senin iyi bir gelin adayı olduğunu söyledi." kaşlarım çatıldı, "benden başka aday mı var Taehyung?" panikle kendini açıklamaya çalıştı, "hayır, aptal. Yanlış anlıyorsun hemen." istemeden güldüm. Taehyung'la yıllar önce tanıştığımızda bu raddede olacağımızı hiç düşünmezdim. "Tamam, beraber söyleyeceğiz."

Taehyung'un telefonuna gelen aramayla ekrana baktım, o motor yarışlarının başındaki elemanın aradığını görünce telefonu elinden aldım. Kaşlarını çatıp birden bana baktı. "Sevgilim, verir misin telefonumu?" telefonu arkama sakladım. "Motor yarışlarına katılmayacaktın. Benden gizli iş mi yapıyorsun?"

"Sadece bir motor yarışı." Sinirle iç çektim. "Salak mısın sen? bir şey olursa nolacak?" omuz silkti derin bir nefes alarak. "Kaç kere kazandım, hiçbir şey olmadı." tavrım netti, "istemiyorum."

"Jennie, hadi ama! zaten tek eğlencem bu." taehyung'u önümden itip yürümeye devam ettim, "eğlenceni sikeyim ben senin Taehyung, bende beraber resim çizeriz diye tuval almıştım." Bileğimi tutup beni yavaşlattı, "Resim çizeriz o zaman, trip atmasana." "gerizekalı, trip atmıyorum. Motor yarışına gitmeyeceksin, tavrım net."

"İyi, bana uyar." suratımı avuçlarının arasına alıp yanağımı öptü. "haklısın aşkım." dedi sanki konuyu kapatmam için geçirtiriyormuş gibi. Telefonuma gelen bildirimle ekrana baktım.

jungkook
kzialrla
nasil
konusuluyolar
jenı
napicam
pıc

Taehyung ekranıma bakmasın diye büyük bir savaş verdikten sonra ekranımı kapattım. Jungkook'la uğraşacak mentalde değildim şu an.

rs-jk

Yanımda Roseanne gibi bir kız varken hayat daha çekilebilir, ama zor bir hale geliyordu. İkimizde sessizce yürüyorduk, o arada bir şeyler söylüyor, kekeleyerek cevap veriyordum. Ben piyasacı bir puştun önde gideniyken roseanne'in yanında iki yaşındaki utangaç bir bebeğe dönüyordum. Roseanne tişörtünün kollarını iyice uzatıp kollarını birbirine sardığında dişlerini sıktı. "Üşüyorsun sanki?" dediğimde başını salladı.

Centilmen bir erkek olarak üstümdeki ceketi çıkarttım ve omuzlarına örttüm. suratıma bakarken birden gülümsedi, ben de gülümsemiştim, ne tesadüf.   "Sen üşümeyecek misin?" cık yaptım hayır demek için. "derim kalındır benim."

"son zamanlarda bir değişiksin." kaşlarım çatıldı, o ne alaka ya? diyecektim ki doğruydu. "Derken?" dedim cevabından korkarak. "Olgunlaşmışsın sanki, eski serseri jungkook yok gibi."  suratıma bir gülümseme yayıldı, "sana öyle gözüktüysek ne mutlu bana."

sırıttı, ama normal bir sırıtış değil gibiydi. Birkaç adım bana yaklaştığında konuştu, "sen benden mi hoşlanıyorsun Jungkook?"

İşte, şimdi kalbim yerinden çıkacak gibi olmuştu.

çok gec attim farkindayim çzür dilerim bölüm oldu mu bilmiyorum alelacele yazdım