Aşklarım selaaam 😊
Nasılsınız, umarım iyisinizdir.
Yeni bölümümüz için bir şarkı gelmedi aklıma eğer okurken aklınıza gelen bir şarkı olursa yorumlarda belirtirsiniz.
Keyifli okumalar 🫧💥
Ahmet'ten
Salon koltuğunda sırt üstü uzanmış tavanı seyrediyordum. Eve gireli neredeyse 2 saat olmuştu, saat 04.00 e geliyordu. Feride benim odamda Sıla da kendi odasında uyuyordu. Gecenin karanlığı ve ben baş başaydık şu an.
Feride ile yarın nasıl olacaktık, nasıl davranmam gerekiyordu... aklımda çok fazla şey dolaşıyordu.
İçerde duyduğum takırtı ile koltukta doğruldum. Koridorun ışığı yanmıştı.
"Sıla sen mi kalktın?" diye seslendim.
Ses gelmeyince kalkıp ilerlemeye başladım.
Tuvaletin kapısı aralıktı ve ışık yanıyordu.
Kapıyı tıklatıp ses gelmeyince de aralık haldeki kapıyı ardına kadar açtım.
Feride'ydi... tuvaletin önünde çömelmiş, midesini tutuyordu. İçeriye girdiğimi anlayınca başını bana çevirdi.
Kısık bir sesle "Ahmet" diyebilmişti.
"İyi misin?" diyerek yanına eğildim.
"Midem bulanıyor çok" ellerimle saçlarını alıp arkaya doğru attım. "Bu kadar fazla içersen küçük hanım..."
"Sensin küçük" diyerek çıkıştı. Bir anda ayağa kalkmaya çalışmıştı ama bir iki adım bile atamadan duvara tutunup olduğu yerde kalakaldı.
Koluna girip "gel terasa çıkalım biraz, hava alırsın." demiştim.
Başını aşağı yukarı sallayarak beni onayladı. Yine birbirimize çok yakın mesafedeydik, nefesimi kesiyordu.
Terasa geldiğimizde oturma grubundaki koltuklardan birine oturmaya çalışmıştım ama "buna oturmak istemiyorum." diyerek mızmızlanıyordu. Bu halleri hoşuma gidiyordu. Gidip sallanan bahçe salıncağına oturup eliyle yanındaki boşluğa vuruyordu "Hadi gelmiyor musun?"
Hiç düşünmeden gidip yanına oturdum.
"Daha iyi mi miden?"
"Ahmet..." dedikten sonra sustu. Kafamı sağ doğru çevirerek ona baktım. "Çok ilginç değil mi sence de" demişti.
"Neymiş o ilginç olan?"
Sesi git gide kısılarak "Sen,ben..." cümlesini tamamlamadan başı omzuma düştü.
Aşağı doğru sarkık olan ayaklarını da salıncakta yanına doğru kaldırıp, iki eliyle de kolumu kavrayıp uyku poziyonuna geçmişti.
Fısıldayarak "Feride" diyerek seslensemde çoktan uyumuştu bile.
Sabah, Feride tarafından;
Gözlerim aralanır gibi olmuştu ama başımın ağrısından gözümü açamıyordum.
Ben açmıyordum açmasına ama Mert'in "ÇİFTE KUMRULAR GÜNAYDIN" diye bağırışı bir anda yerimden sıçramama neden olmuştu.
"Ne oluyor yaa?"
Mert sırıta sırıta "Size sormak lazım Feride Hanım, ne oluyor burda..." dediğinde Ahmetle beraber uyuduğumuzu hatırladım.
"Biz sadece..." diye açıklamaya başladığım sıra da Ahmet'te halinden memnun bir şekilde "günaydın" diyerek uyanmıştı.
Konuşmaya devam etmeden salıncaktan kalkıp hızlıca içeri doğru ilerledim.
"Günaydın Feridee" diye mutfaktan Sıla karşıma çıkınca durdum.
"Günaydın Sıloşum"
"Abimde uyandı mı?"
Gözlerimi Sıla'dan kaçırarak "Sen bizi öyle gördün mü?" diye sormuştum.
"Aşkım bunda utanılacak bir şey yok, gözlerini kaçırma benden." diyerek sevecen bir ses tonuyla bana karşılık vermişti.
"Sıla ben sanırım abinden..."
"Kaçakta burdaymış" diyerek Ahmet'in yanımıza gelmesiyle sözüm yarım kalmıştı.
Sıla göz kırparak "sonra konuşuruz" demişti.
"Eee küçük hanım daha iyi misin?"
Dirseğimle Ahmet'in karnına doğru vurarak "Sensin küçük demiştim, HATIRLATIRIM." diyerek yanlarından ayrıldım.
"ACIDI BE KIZIM"
Arkadan Ahmet'in söylenmesini ve Sıla'nin gülüşmeleri devam ediyordu.
Lavaboya gidip yüzümü yıkadım, makyajım felaket derecede akmıştı tüm gece bu tipimle mi Ahmet'in yanındaydım ben.
Dün geceyi düşündükçe sıcak basıyordu. Yüzüme tekrar su çarptığım sıra da öpüştüğümüz an gözümün önüne gelmiş utancımdan kıpkırmızı olmuştum. Ahmet'in bana karşı duygularından tam anlamıyla emin olmadan bu anı hatırladığımı bilmemeliydi.
Sıla'nın benim için hazırladığı kıyafetleri giyerek yanlarına geri geldim.
"Bugün sözleşme imzalamak için ajansa geçeceksiniz biliyorsun dimi Ahmet?"
Mert'in neden sabah sabah geldiği şimdi belli olmuştu.
Mert bir bana bir Ahmet'e bakarak "İkinizinde sesi çıkmadığına göre çoktan unutmuştunuz bile."
"Ben kendime kahve yapacağım, isteyen var mı?" diyerek kalkmıştım. Sıla da peşimden "Ben Feride'ye yardım edeyim." diyerek gelmişti.
Ahmet'in de kahve içmeden ayılamadığı belliydi ama sesini çıkartmamıştı bir şey dememiş olsa da ona da soğuk kahve yapacaktım.
Mutfağa geçtiğimizde Sıla heyecanlı ve gülümseyerek "Sen bir şey diyordun bana" diyerek önümde bir sağ bir sola geziniyordu.
Dolaptan bardaklara uzanırken konuşmaya başladım. "Sanırım ben abinden hoşlanıyorum."
"YAŞASIIIIN"
İşaret parmağımı sus işareti yaparak dudağıma yaslamıştım. "Şşs bağırma duyacak şimdi."
"Duyması gerekiyor zaten."
Yüzüm düşmüştü. "Bilmiyorum Sıla"
"Neyi bilmiyorsun Feride, abiminde senden hoşlandığı ortada zaten."
Bakışlarım Sıla'ya yönelmişti "ya beni sadece kardeşi gibi görüyorsa."
"Saçmalama Feride, ben abimi tanıyorum ilk defa bir kıza karşı bu kadar ilgili."
Aklıma Yarenle buluşmaya gitmeyi unutması geldiği için gülmeye başlamıştım. "Doğru söylüyorsun normalde ne kadar ilgisiz olduğunu gördüm zaten."
Sıla anlamaz gözlerle bana bakarken içerden Ahmet seslenmişti "Feride 1 saatte çıkmamız gerekiyormuş, mesaj attılar."
"Tamam geliyorum." Hazırladığım kahveye buzda attıktan sonra hızlıca içeri geçtik.
Ahmet ayağa kalkmıştı. "Kahveni al" diyerek eline tutuşturup kendimde geçip koltuğa bağdaş kurdum. Ahmet bana göz kırpıp "hazırlanmaya gidiyorum sonra da çıkarız" demişti. Kendi kıyafetlerime bakmaya başlamıştım.
İyi güzel çıkarız çıkmasına ama ben ne olacaktım. Üzerimdekilerle gidemezdim.
Ahmet "Merak etme ajansa geçmeden önce sana geçeriz değiştirirsin üzerini." diye ekleyince Mert "değerini bil bu kadar düşünceli bir insan olduğunu ben bile bilmiyordum." diyerek bana gülmeye başlamıştı.
Keyfim yerine gelmiş Ahmet'in gelmesini bekliyordum ki
Sıla'nın "ABİİ ACİLEN SOSYAL MEDYANI KONTROL ETMEN LAZIM." bağırışını duyana kadar...
BÖLÜM SONU
Bakalım ne olduğunu tahmin edebilecek misiniz? Ufak bir ipucu bölümde ismi geçen biriyle ilgili.
Okuyup yorum ve oy atan herkese çok teşekkürler, seviyorum sizleri 🫂💙
