Sürpriz 🎀

370 34 55
                                    

Hellooo, hepinize selam canlarım umarım güzel bir gün geçiriyorsunuzdur. Daha da güzelleşmesi adına sizlerle bölümü paylaşıyorum 🧿🫠

Keyifli okumalar 🫧🫧


Ahmet tarafından
(Feride'nin uyandığı günün sabahı)

Her gün olduğu gibi bugün de hastanenin önünde arabanın içinde Sıla'yı bekliyordum. Feride uyanmış mıydı acaba?
Biraz daha oturduktuktan sonra arabadan indim. "Nerde kaldı bu kız ya?"
Diğer günlerden farklı olarak bugün uzun sürmüştü gelmesi.
"Ya Feride'ye bir şey olduysa" diye düşünerek tam hastaneye girmeye yeltendiğimde Sıla'nin ağlayarak çıktığını gördüm. Koşarak bana sarıldı.

"Ne oldu abicim?" diyerek bende ona sarıldım.

"Abi, Feride..."

Ellerimi Sıla'nın belinden indirdim. Bir iki adım atarak geri çekilmiştim. Sıla'ya bakmaya başladım, konuşmuyordum.

"UYANDI ABİ UYANDI" diye bağırdığında ise sanki kötü haberi almışım gibi gözlerim dolmuştu. Sıla omuzlarımdan tutup beni sarsmaya başladığında kendime geldim.

"ABİİİ"

"Uyandı, geri döndü bize" diye sayıklayarak hastanenin kapısından içeri girdim. Sıla'da peşimden geliyordu.

"Abi olmaz şimdi, göremezsin"

"Ne demek olmaz Sıla, benim Feride'yi görmem lazım artık."  Sıla yanıma yaklaşıp koluma girerek "şimdi olmaz abicim." diyerek beni arabanın önüne kadar getirmişti.
"Olmaz Sıla, eve dönemem." 

Feride'nin sesini duymadan şurdan şuraya gitmeyecektim, kararlıydım. Sıla için bir taksi çağırarak onu eve yolladım daha sonrada Aysude'yi arayıp hastanenin bahçesine çağırdım. Aysude geldiğinde bir banka oturuyordum o da gelip yanıma oturmuştu.

"Beni sordu mu?" diyerek başımı Aysude'ye çevirdim.

Aysude bana gülümseyerek bakıyordu, başını aşağı yukarı salladı.

"Benim onu görmem lazım Aysude" dediğimde heyecanla banktan kalktı.

"Plan nedir Ahmet Bey?"

Feride'yi görmeden önce ona attığım mesajı okuması gerekiyordu, bu yüzden de ilk yapmamız gereken telefonu Feride'ye ulaştırmak olacaktı.

"Feride'nin telefonu, nerde o ?"

Aysude banka geri oturarak "Fatma Abla'da diye biliyorum."

"Telefonu Feride'ye vermesini sağlayabilir misin?"

"Liseli aşıklar gibi mesajlaşmayı mı düşünüyorsun Ahmet" diyerek dalga geçer bir ses tonuyla cevaplamıştı.

"Sen bana yardım edecek misin, etmeyecek misin?"

"Tamam tamam gidip Fatma Abla ile konuşup uydururum bir şeyler."

"Tamam" diyerek ayağa kalkmıştim.

Tek kaşını kaldırıp "Sen nereye?" diye sorduğunda sırıtmaya başladım.

"Ufak bir işim var, haberleşiriz" diyerek arkamı dönüp ilerledim.

.
.
.

Aysude telefon işini hallettim diye aradığında bende işlerimi halledip Feride'den mesaj beklemeye başlamıştım zaten yaklaşık yarım saat sonra da cevap gelmişti. Her şey planladığımız gibi ilerliyordu.

Feride tarafından;

Ablam doktorun yanından geldikten sonra yarın sabah hastaneden çıkabileceğimizi söylemişti daha sonrada aldığı telefonla acilen eve gitmesi gerektiğini söyleyip gitti. Hemşirelerin dinlenmem için verdiği ilaçlar sağ olsun sürekli uykum geliyordu. Ahmet'in aramasını, mesaj atmasını beklediğim için göz kapaklarıma engel olmaya çalışsamda en sonunda kendimi uykuya teslim ettim.

.
.
.

Dudağımda hissettiğim sıcaklıkla derin uykumdan uyandım. Rüya da mıydım yoksa uyanmış mıydım? Gözlerimi açtığımda Ahmet yanımdaydı. Gözleri gözlerimde, dudakları...

Öhm öhm yani sizdee artık

Elimi saçlarına daha sonra da boynuna doğru indirdim. Bir elim ensesinden tutarken diğer elim yanağındaydı burunlarımız birbirine değerken nefesini yüzümde hissedebiliyordum. Gözlerimi tekrar kapattım.

Ahmet "Güzellik uykusu işe yaramış" diyerek kokumu içine çekiyordu.

Kalbim yerinden çıkacak gibi hissederken heyecandan yanlış bir şey yapmaktan korkuyordum. O büyülü anımızı bozan şey kapının tıklaması olmuştu.

"Biri geldi sanırım" diyerek utançla karışık bir yüz ifadesiyle gözlerimi Ahmet'ten kaçırdım. Ahmet kimin geldiğini biliyormuş gibiydi, gidip odanın kapısını açarak birinden bir şeyler alıp daha sonra da teşekkür edip kapıyı kapattı. Yanıma geri geldiğinde elinde ufak bir pasta üzerinde de mum vardı.

"Ahmet bu ne?" diye sorarken yüzümdeki gülüşüm her halimle memnun olduğumu gösteriyordu.

"Hikayemizin başlangıcını kutlamak istedim." diyerek elindeki pastayı bana uzattı.

Yatakta oturur pozisyona gelerek yana kaydım. Yandaki boşluğa Ahmet'in oturması için Ahmet'in elini tutup yanıma çektim.

Pastayı üfledikten sonra alıp kenara koydum, başımı da Ahmet'in omzuna yasladım. İkimizde sessizce anı yaşıyorduk.
Bir süre öyle kaldıktan sonra artık merak ettiklerimin cevap bulma zamanı gelmişti

"Çıkan haberleri halledebildin mi?" diyerek başımı kaldırdım.

"Evet canım hiçbir sorun kalmadı."

"Yaren sorun çıkarmadı değil mi?"

Ahmet sessiz kalmıştı.

"Ahmet" diye yinelediğimde "yok sorun olmadı" demişti ama çok inandırıcı gelmemişti, inanmasamda tekrardan üstelemedim sonuçta tek istediğim şey Ahmet'in mutlu olmasıydı o da şu an gayet mutluydu.

"Ablam bugün Sıla'nın yanında çok bağırdı onun adına özür dilerim. Annem ve babamdan sonra beni kaybetme korkusu ağır bastığı için böyle davranıyor kusuruna bakmayın."

Ahmet elini elimin üstüne koyarak "Sen canını sıkma güzelim" demişti ama yüzünde buruk bir ifade vardı.

"Ahmet sen iyi misin sanki bir şey olmuş"

"Aslında evet benim seninle başka bir şey konuşmam gerekiyor."

"Dinliyorum seni"

"Şey"

"Ney?"

Ahmet'in telefonu çalmaya başladığında "Benim gitmem gerekiyor Feride'm. Aysude arıyor demek ki birazdan ablan gelicek." diyerek yanağımdan öpüp hızlıca odadan çıkmıştı.

Kafamı geriye doğru atarak "offf ben Ahmet'i ablama nasıl söyleyeceğim şimdi." diye diye yastığa gömülmüştüm.

Bölüm Sonu

Bir bölümün daha sonuna geldik canlarım hepinize destekleriniz için teşekkürler 🤍🤍

Sizce Ahmet'in Feride'ye söylemek istediği şey neydi???

Yorumlarda buluşalım 🫂

Tattım Ölümü ( AHFER ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin