Nereye Baksam Ahmet

326 32 62
                                    

Selamlarrr canlarımm
Bölümlere istediğim kadar yorum gelmediği için çok yazma hevesim olmuyor ama hikayeyi de yarım bırakmak istemiyorum. Artık daha sık bölüm gelecek haberiniz olsun
😉😉😉

Seviliyorsunuz keyifli okumalar
🫧🫧


Feride'den

Sabah kalkar kalmaz ilk işim telefonumu kontrol etmek olmuştu. Bir heyecanla telefonu elime almıştım ama hayal kırıklığı ile tekrardan geri bıraktım. Hiçbir mesaj gelmemişti...

"Off, ne oluyor bana?"

Sokak kapısının açılma sesini duyar duymaz yatağımdan kalkıp, kapıya gittim. Ablam gelmişti.

"Günaydın abla"

"Hayırdır erkencisin?"

"İnsan bir günaydın der dimi?" Oflaya oflaya odama geri döndüm. Bugün menajerimle toplantım olduğu için üzerimi değiştirip bir an önce çıkmam gerekiyordu. Gardolabın kapağını açıp kıyafetlerime bakmaya başladım bir süre bakındıktan sonra siyah kısa bir etek alıp üzerine de beyaz bir crop giydim, üstüne de Ahmet'in siyah ceketini aldım ne de olsa ceket ödünç olarak bendeydi ayrıca bu kombinin hakkını da ancak bu ceket verirdi.

"Abla bir baksana oldu mu böyle?"

"Olmuş olmuş da sen nereye?"

"Birkaç tane reklam teklifi gelmişte, Sena ile ( menajeri) onları değerlendireceğiz ofise geçicem simdi."

Ablam elindeki kahvesinden bir yudum alarak " inşallah kayda değer bir iştir, git bakalım."

Tekrar odama doğru yönelmişken ablamın
"Feride" demesiyle tekrardan ona döndüm. Bir şey sormak istiyor ama sormaya çekiniyormuş gibi bakıyordu.

"Efendim abla?"

"Bana söylemek istediğin bir şey var mı?"

Anlamaz gözlerle ona bakarken "Ne gibi??"
İster istemez saçımla oynamaya başlamıştım. Ablamın ses tonundan hoşuma gitmeyecek bir şey söylecegi belliydi.

"Yeni sevgilinden mesela, bahsetmeyecek misin?"

Gözlerim iyice açılmış bir şekilde ablama bakıyordum. "Yeni sevgilim mi?"

"Dün akşam beni Burak aradı da, sana olan sinirini birazda bana kusmak istemiş herhalde o anlattı."

" Bi de pişkin pişkin seni mi aradi o şerefsiz, yamuk ağızlı " ellerimle saçlarımı geriye doğru kaldırıp olduğum yerde ileri geri yürümeye başladım. Sinirden dudağımı ısıyordum. Ablam bağırışımdan sonra ağzını açmamıştı, kafamı kaldırıp ona bakarak " Burağın ne kadar takıntılı bir manyak olduğunu bilmiyormuş gibi ona mı inandın abla?? " sesimde ablama karşı bir hayal kırıklığı vardı.

"İnanmadım Feride, sadece soruyorum bana söylemek istediğin bir şey var mı diye"

" YOK ABLA, KARŞINDA SANA AÇIKLAMA YAPMAK ZORUNDA OLAN BİR FERİDE YOK ARTIK, BÜYÜDÜM BEN!!! " O an Burağa sinirlenmiş ama ablama patlamıştım. Anlık sinirle saçımı bile düzeltemeden çantamı alarak evden çıktım. Taksi durağına doğru yürürken Senayı arayıp toplantıyı akşama erteleyebilir miyiz diye sordum, o da sorun olmayacağinı akşam ofiste bekleyeceğini söylemişti. Bindigim taksi ile doğruca Sılalara geçtim. Kapıyı çaldığımda gözlerim dolu doluydu, Sıla kapıyı açar açmaz ona sarıldım.

"Feride??"

Burnumu çekip, gözyaşlarımı iki elimle sağ sola dağıttıktan sonra "konuşalım mı biraz" diyebildim.

"Geç odama hadi" sılanın odasına doğru yürürken gözüm Ahmeti aramış olsa da doğruca odaya girdim, Sıla sokak kapısını kapatıp yanıma geldi.

"İyi misin hayatım, su falan getireyim mi ?" Yatakta karşıma oturmuştu.

" Ben istemiyorum artık onunla uğraşmak, çok yoruldum Sıla. "

"Kimle uğraşmak istemiyorsun Feride ?"

"Burak'tan..." derken gözlerim odanın kapısına yönelmişti. Ahmet ordaydı ve bize bakıyordu. Kendimi toparlayıp, dikleştiğimte Sıla da kapıya doğru baktı.

"Abi bir şey mi oldu? "

"Yok abicim öyle kapı sesi duyunca bir bakayım dedim, hoş geldin Feride."

Ahmet'ten gözlerimi kaçırarak " pek hoş gelmiş sayılmam " demiştim. Hâlâ gözleri üzerimdeydi, gülümsüyordu.
Tekrardan göz göze geldiğimizde eliyle kendi üstünü işaret edip, bana göz kırptı daha sonra da salona doğru geçip gitti. Başta anlamasam da kendi üzerime doğru hafifçe başımı eğip baktığımda Ahmet'in ceketi kastettiğini anladım. Onun ceketiydi ve benim üzerimdeydi.
İçimden "off, birazdan Sıla da fark ederse ne diycem ben..."

"Burak diyordun sen, ne yaptı yine ? "

"Sıla ben dün onunla konuşmaya gitmiştim ya orda da hani sevgilim var diye yalan söylemiştim." O an Sıla'ya Ahmet olduğunu söylesem mi söylemesem mi diye tereddüt yaşadım ama söyleyememiştim.

"Yine mi geldi yoksa akşam eve falan, bir şey mi yaptı sana hadi kızım catlatma insanı."

" Yok yok gelmedi ama ablamı arayıp anlatmış her seyi ablamda sabah eve geldiğinde bana hesap sorar gibi
' bana anlatmak istediğin bir şey var mı ' diyince sinirlendim ablama bağırdım çağırdım. "

"He sen Fatma Abla ile kavga ettin ondan üzgünsün bu kadar simdi anladım ama üzülme ablan o senin sana kizmamıştır bizde abimle arada atışıyoruz."

Sıla gülerek " hem sende biliyorsun abimin ne kadar gıcık bir insan olduğunu" demişti. Bende gülmeye başlamıştım.

"İyi ki varsın" Sıla'ya sarıldım.

O da bana sarıldığı esnada "Feride" demişti. "Bu üstündekinden abimde de var sanırım."
Şaşırmış ve bilmiyormuş gibi yaparak
"aaaa öyle mi , gıcık mıcık ama zevk sahibi bir insan." cümlemi bitirmemle Sıla'nın kahkaha atması bir olmuştu.
İcerden Ahmet'in seslenmesi ile gülüşmemize ara vermiştik.

"ACIKTIM BEN SILA"

Sıla oflayarak " Ben olmasam ne yapacak kim bilir? " diyerek odadan çıktı, bende arkasından.

"Abi misafirim var kendine dışarıdan söylesen olmuyor mu? , hem sen hani Mert'in yanına gidecektin niye kuruldun böyle koltuğa."

Ahmet, "Vazgectim gitmekten Mert'i bize çağırdım." derken beni işaret ederek "baktım hep senin arkadaşın geliyor birazda benimki gelsin dedim."

Biz konuşurken kapı çalmıştı. " Ben bakarım" diyerek kapıyı açtım. Davette tanıştığımız için Mert'i tanıyordum, o gelmişti.

"Oo Feride Hanım sizde mi buradasınız."

"Günaydın Mert, hoş geldin."

" Hoş buldum, Ahmet içerde mi çağırdı beni apar topar."

" İçerde evet, salondalar."

Mert salona ilerlerken ardından tekrar kapı çalmıştı açtığımda karşımda Sena vardı.

"Senaa?"

"Feride, senin ne işin var burda."

"Ahmet çağırdı beni." Ahmetle sena ne alaka diye düşünürken Ahmet yanımıza geldi. Elini sena'nın omzuna atarak "Gelmiş biricik menajerim."

"Menajerin mi??" Şaşkın şaşkın Ahmet'e bakıyordum. Sena'nın söze girmesi ile sessizlik bozuldu. " Madem ikinizi de bir arada yakaladım tekrardan bir toplantıya gerek kalmadı demektir, geçin içeri de konuşalım."

Bu sefer anlamamış gözlerle bakma sırası Ahmet'e geçmişti aval aval bana bakıyordu.

"Feride'nin menajeri de mi sensin?"

Ülke de menajer kalmamış gibi bir de Ahmetle aynı menajere sahiptik artık şansa bak bile diyemiyorum , iş kadere döndü gibi nereye baksam Ahmet çıkıyor...

BÖLÜM SONU

Nasılsınız bakalım ???
Yaz tatili başlamak üzere neler yapacaksınız, anlatın konuşalım.

Tattım Ölümü ( AHFER ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin