4

11 3 0
                                    

Telefon çalmaya başlamıştı. Jimin okuduğu kitabın arasına ayraç koyup masaya bıraktı ve oturduğu yerden kalkıp telefona yöneldi. Eline aldı ve açtı.

"Alo?"

"Bay Park, nasılsınız?"

"İyiyim Bay Kim Seokjin, siz?"

"Bende iyiyim. Her neyse, Kim Namjoon bu akşam için bir yemek rezervasyonu yaptırmış. Onu haber vermek istemiştim."

Jimin sırıttı. Parayı almıştı ve şimdi de birazcık kan kokusu alıyordu.

"Bu gece öldürebilir miyiz bilmiyorum ama haber vermeniz iyi oldu."

Adam bir an duraksadı.

"Size o kadar parayı boşuna mı verdim ben?! Bugün ölmesini istiyorum, öldüreceksiniz!"

"Sözlerine dikkat et Jin! Karşında bir seri katilin olduğunu unutma ve işimize de karışma! Benden korkmanı tavsiye ederim. Restoranın konumunu atarsın. İyi günler."

Jimin telefonu kapatmıştı. Sinirlendiriyordu bu adam onu. Gereksiz egolu tavırlar sergiliyordu ve Jimin'in en nefret ettiği şey egoydu.

Kafasını yan tarafa çevirdi. Jungkook kapının kenarına yaslanmış onu izliyordu. Kaşları çatık bir şekilde ona baktı.

"Ne oluyor Jimin?"

"Hiç. Hazırlan, bu akşa bir yemeğe gideceğiz."

Jungkook itiraz etmeden odasına geçti. Güzel bir duş alsa iyi olurdu.

Bu arada mafyalarımız akşamki yemek olayı için Namjoon'a koruma yollamıştı. Namjoon'un yanına hem kendi korumaları hemde mafyaların gönderdiği sivil korumalar vardı. Bay Kim Namjoon kendini güvende hissediyordu. Seri katil olayını duyduğundan beridir rahat uyuyamıyordu. Kesinlikle ölüp gitmek en son isteyeceği şey olurdu.

...

Akşam olmuştu. İş yerinden çıkan Kim Namjoon özel aracına bindi ve restorana gitti. Tek başına yemek yiyecekti, aslen istediği şey takip edilip edilmediğini görmekti. Arabadan indi ve restorana doğru ilerledi. Yanındaki koruması da onunla beraber indi ama restorana girmedi. Arabayı vale aldı ve götürdü.

Kim Namjoon rezerve edilmiş deniz manzaralı güzel masasına oturdu. Denizi izlemeye başladı, o arada garsonlar masaya yemekleri getirmeye başlamışlardı. Namjoon'a beyaz şarap doldurdular. Namjoon beyaz şarabı çok severdi. Ondan bir yudum aldı ve yemeye başladı.

1 saat önce

"Hadi ama Jungkook, bu kadar hazırlanmana gerek yok geç kalıyoruz!"

"Tamam geldim."

Jungkook üzerine lacivert bir takım giymişti. İçinde beyaz gömleği ve altında siyah kunduraları vardı. Saçlarını ikiye ayırmıştı. Bu haliyle çok yakışıklı görünüyordu.

"Nasıl olmuşum?"

"Gayet iyi olmuşsun hadi artık."

Jimin'de siyah bir takım giymişti. İçindeki gömlek beyazdı ve onunda siyah kunduraları vardı. Sarı saçlarını geriye doğru attı. Ellerini ceplerine koydu ve bıkkın bir biçimde Jungkook'a baktı.

"Jungkook iş için gidiyoruz ya hani? Birine kendini beğendirmeyeceksin hadi bakalım."

Jungkook son kez bir iki fıs parfüm sıktı ve Jimin'in yanına geldi. Birlikte evden çıktılar ve aşağıda duran arabaya bindiler. Jimin direksiyona geçti ve arabayı sürmeye başladı. Namjoon'dan önce gideceklerdi, dikkat çekmek istemiyorlardı. Yol zaten uzundu.

...

Jungkook ve Jimin restorana gelmişlerdi. Masaları Namjoon'un masasının sol çaprazında duruyodu. Karşılıklı oturdular ve yemeklerini yemeye başladılar. O esnada Namjoon gelmişti. Tabiki katillerimizi tanımıyordu.

Jimin ve Jungkook sevgili gibi davranıyorlardı, sanki yıl dönümlerini kutlamak için akşam yemeğine gelmiş bir çift gibiydiler. Jimin arada Jungkook'un elini tutup küçük bir öpücük konduruyordu. Gülüşüyorlardı ama bir taraftan da Namjoon'u izliyorlardı. İçeriye sivil korumalar da girmişti. Bir masaya oturmuş Namjoon'un etrafında biri var mı diye gözetliyorlardı. Açıkçası sevgili taklidi yapan bu iki yakışıklı adamı umursamamışlardı.

Aradan bir saat geçmişti. Namjoon en sonunda yerinen kalkmaya karar verdi. Tedirgin bir şekilde etrafında bakındı. Sivil korumaları gördüğüde sakince restorandan çıktı. Bunu gören Jimin ve Jungkook ayağa kalkıp adamın peşinden gitti. Her ihtimale karşı samimi davranmaya devam ettiler. Vale arabaları getirdi. Önde Namjoon'un arkada Jimin'in arabası vardı. Namjoon korumayı es geçip direksiyona kendisi geçti. Sivil korumalar da içeriden çıkmıştı ama onların arabası henüz gelmemişti.

Jimin Namjoon'u takip etmeye başladı. Namjoon arkadan gelen aracı fark ettiğinde hemen Yoongi'yi aradı. Telefon açık değildi.

"Siktir."

Hızlanmays başlamıştı Namjoon. Jimin'de hızlandı.

"Jimin onu bu gece kaçıramayız biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum."

"O halde neden takip ediyorsun?"

"Sadece onu şaşırtıyorum. Birazdan aradan girip kaybolacağım. Bu Namjoon denen adam sahiden çok korkak."

Jimin dediği gibi ileriden dönüp gitmişti. Hızını biraz düşürmüştü. Eve gelmişlerdi. Arabayı park edip eve girdiler.

"Sence plakamızı aldı mı?"

"Siktir et."

"Neden bu kadar rahatsın?"

"Asıl sen neden bu kadar korkaksın? Daha önce yaptığımız işlerden biri ve emin ol kimse kuşkulanmayacak! Bana güven."

Jungkook kafasını sallayıp odasına gitti. Jimin'de gitti ve üzerilerini değiştirdiler. Jimin bundan sonrası için bir plan yapacaktı. Jungkook çoktan uyumuştu. Bugün fazla yorulmuştu. Jimin oturup bir plan yapmaya başladı. Belkide başka şekilde halletmem gerek diye düşündü.

...

"Alo Bay Kim? İyi misiniz?"

"İyiyim Yoongi. Yanlış alarm, o araba beni takip etmiyormuş. Dönüp gitti."

Yoongi şüphelenmişti.

"Nasıl çekip gitti? Bunu hafife almamamız gerekiyor. Başımıza daha büyük işler gelebilir."

"Umarım gelmez Yoongi. Zaten sevgili gibiydiler, dönüp gittiler."

Yoongi biraz şüphelendi ama bir şey demedi. Telefon kapanmıştı. Restoranı arayıp kamera kayıtlarını istedi. O arada Taehyung geldi.

"Napıyorsun?"

"Sanırım Namjoon takip ediliyor. Onu bulmaya çalışıyorum."

Taehyung pek fazla önemsememişti.

"Yarın ne yapacaksın Taehyung?"

"Açılışa gidicem."

"Ne açılışı?"

"Sanat galerisi. Tanıdıklardan birinin, orada olmam gerekiyor."

Yoongi durup düşündü. Ne anlardı ki Taehyung sanat galerisinden? Sırıttı.

"Neden güldün?"

"Hiç. Neyse ben gidiyorum. Sana iyi eğlenceler."

Yoongi oradan ayrılıp evine gitmişti. O gece arabanın plakasını bulmuştu. Evlerini de bulmuştu. Arabayı kullanan kişi Park Jimin yanındaki kişide Jeon Jungkook'tu. İki isim de çok yabancıydı. Yoongi yarın bu adamların yanına gitmeye karar verdi ve uyudu.

SERİAL KİLLER- Taekook&YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin