4-(M)

74 10 85
                                    

Ağır dereceli mpreg uyarısı!!
Rahatsız olanlar okumasın.
~

Kapı birden açılmış ve içeriye Lee Minho girmişti. Jisung'u görmesiyle kaşlarını çatarak yerinde durmuştu. "Ne işin var bur'da?"

Elindeki kağıtla onun yanına giderek kağıdı; adeta gözüne sokarcasına önüne tuttu Jisung. "Namjoon'la ne işin var?"

Kaşlarını çatarak eliyle Omega'nın kolunu tuttu ve sertçe geri itti. "Bana hesap sorma hakkını sana kim veriyor?" Sesi sakin çıkmıştı ama yüz ifadesinden sinirli olduğu belliydi.

Kağıdı buruşturarak masanın üzerine attı ve sert adımlarını; elindekilerle masaya doğru ilerleyen adamın yanına yönlendirdi. "Kendisi benim 'babam' olduğu için gayette hakkım var." Dedi 'baba' kısımını vurgulayarak. Cümlesini bitirdiği gibi âni olarak Kara Katil'in bakışları onu buldu. Yüzüne arsız bir sırıtma yerleştirirken, konuşmak için ağızını açtı. "Merak etme, onu zaten listeden çıkaracaktım." Öyle rahat konuşuyordu ki, sanki normal birşeydi. Gerçi, onun için zaten çok normal birşeydi.

Bedenini Omega'ya döndürerek masaya yaslandı rahat bir biçimde. Ellerini masa kenarlarına koydu ve gözleriyle omega'nın arkasındaki kapıyı işaret etti. "Siktirip gidecek misin, yoksa ben mi çıkarayım?" Tehtid edici bir tonda kurduğu bu cümlelerin altın büyük bir sinir yattığı barizdi.

Jisung'sa rahat davranmaya çalışarak onun yatağına ilerledi ve kendini bırakır şekilde oturdu. "Soru sormaya geldim ve cevabımı almadan da gitmeyeceğim." Bunları söylerken bile sesinin titrediğini hiss etti. Ama tanrıya şükür ki, karşısındaki korkunç adam bunu hissetmemişti.

'Ne zamandan beri ölümden korkar olmuştum ben?'

"Oldu o zaman, suçsuz birini boğup öldüremeyeceğim için.." Derken iç çekti ve ayağa kalkarak kapıya adımladı. Kapı kulubunu kavrarken devam etti cümlesine. "Mecbur Chan'dan seni gelip almasını istemeliyim." Dedi omuz silkerek.

Jisung, gözlerini sonuna kadar aralayarak 'Kara Şahin'in' yanına koştu ve kapı kulubunda olan bileğini kavradı. Yalvaran bakışlarını ona gönderirken, dudağını büzdü ve kafasını yana yatırdı. "Lütfen.." Bakışları birkaç saniyeliğine büzülen dudağına indi Alfa'nın, ardından kendini dizginleyerek bakışlarını gözlerine çıkardı. Jisung'sa kafasını düzeltti ve cümlesine devam etti.

"Sana bir teklifim var." Dedi elini bileğinden çekip bakışlarını düzeltirken.

'Neden bu kadar sıcaklıyordum?'

Omega'nın nefes alması hızlanırken, kendini dizginleyerek duruşunu düzeltti ve Lee'nin elini kapı kulubundan çekerek kapıyı kilitledi Jisung. O ise anlamaz bakışlarını omega'nın üzerine doğrulttu. "Sana yardım edeceğim. Ama sende bana babamın neden o listede olduğunu açıklayacaksın. Başka birşey istemiyorum." Dedi ve ellerini havada salladı.

'Tanrım...neden bu kadar sıcaklıyorum ve terliyorum?'

Teklifine göz devirdi ve arkasını dönerek yavaş adımlarla masasına ilerledi Katil alfa. Ayaküstü masadaki kağıtları incelerken, sırıtarak 'hah'ladı. "Kabul etmeyeceğimi bile bile söylemen.." Kafasını iki yana salladı. "Sadece aptalca, Han." 'Tanrım..bu katil neden bu kadar çekici?'

Vücuduna doğru yayılan sıcaklık daha da artıyor ve nefes yoluna baskı yapıyordu küçük Omega'nın.

Kendini kontrol altına almaya çalışarak hiçbirşey yokmuş gibi davrandı Omega. Anahtarı kapıdan çekip aldı ve tahtaları neredeyse zemine birleşen yatağın altına attı. "Artık beni öldürsen bile soracağım o soruları." Korkmaması iyi birşeydi. Ama bu denli büyük durumda kendini korkusuz olarak göstermesi hiç iyi değildi.

Stuller/MinSung [omegaverse]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin