Pjo İle Kurbana Doğru

8 1 1
                                    

Bütün koca gün boyunca sıcağın altında (44 derecelik araba içi sıcaklığına hiç girmiyorum bile) yürümek zor gelirmiş insana

Sıcaktan pişmemiş aklımın son kırıntıları ile yazdığım bir bölüm

İyi okumalar^^

🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼

Melez ahalisi yeni taşındıkları evlerinde mutlu mesut otururlarken bir anda içeriye başörtülü Pollux girmiş ve panikle herkesi ayağa kaldırmıştı.

Pollux: Arkadaşlar kurban gelmiş alooo!

Ve Pollux'un bu duyurusu üzerine herkes tarihlere koşmuş, sahiden de 2 gün sonra kurban olduğunu görmüşlerdi.

Annabeth: E kurban keselim arkadaşlar, bu gerekli.

Ancak onların en büyük hatası bunu yeni fark etmiş olmalarıydı. Çünkü bütün kurbanlar tükenmiş, ellerinde sadece yan bahçeden çaldıkları tavuk kalmıştı.

Tavuk ise öfkeyle kanatlarını açmış ve bir anda uçmayı öğrenerek göklere uçmuş.

Tavuk: HÜR DOĞDUM HÜR YAŞARIM KİME NE!

Nico: Anasını siktiğimin ülkesinde tavuklar bile tripli!

Ve elleri bomboş kalan melez kampı ne yapacaklarını kara kara düşünmeye başlamışlar.

Kalipso: Festus'u keselim.

Piper: Eti yok yiyemeyiz.

Leo: SORUN ET OLMASI MI CİDDEN!

Kayla: Benim kafam çok karışık yani arkadaşlar ne keselim ki?

Annabeth: Hayatım senin gözlerinle kesip soyduğun birisi var zaten karşımızda.

Nico: Kayla bayram var bugün sonra gene soy ve kes.

Piper: *ciciklerini kapatır* HANİ İNSAN HAKLARI? HANİ HÜR DOĞDUK HÜR YAŞIYORUZ?

Kayla: Bende hür yaşıyorum işte.

Will: Konuya dönebilir miyiz? Ne keseceğiz?

Leo: Harika bir fikrim var.

Kalipso: Eğer Will'in bir parçasını bile eksik bulursam seni danaya çeviririm.

Leo: Fikrim yok.

Rosa: Bir çiftlikten inek falan alsak? Kurbanlık satılan fiyatlardan daha yüksek öderiz?

Tristan: Paramız yok.

Rosa: Saray yavrusu villada yaşıyoruz aq ne parası.

Tristan: Senaryodan kopma.

Tartışma gün boyunca devam etmiş ve en sonunda çareyi bulamadan koca bir günü geçirmişler.

Melezler tam yatacakları esnada Annabeth aklına gelen harika fikirle hızla doğrulmuş ve kızları da alarak evden çıkmış.

Rosa: Niye çıkarttın bizi Anna?

Annabeth: Kızlar kurbanın esas amacı bir hayvan kesmek değil mi?

Kalipso: Öyle tabi.

Annabeth: Balık keselim o zaman! Neden ille büyük ve kanlı bir hayvan arıyoruz?

Kayla: Balık kesmek yerine hiç kesmemek daha mantıklı.

Piper: Şöyle koca... Pembe... Lezzetli bir somon kessek de yesek.

Kayla: Bazen sadece somon olmak istersiniz

Kalipso: İlk resminizi ben çekeceğim söz.

Rosa: Kocanın kamera geleneğini mi devam ettiriyorsun?

Kalipso: Melez kampındaki kameraları saklayan kimdi sanıyorsun?

Annabeth: DURUN BİRAZ! BUNU NİYE DÜŞÜNEMEDİM! İLLE GİDİP BALIĞI BİR YERDEN ALMAMIZA GEREK YOK!

Piper: Yoktan balık mı bulacağız ne demek gerek yok.

Annabeth: Bir fikrim var. Siz sadece sessizce plana uyun yeter.

🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼

Kurban sabahı geldiği gibi kızlar mutfağa dalmışlar ve işe girişmişler. Normalde tırnaklarım kırılır diyen Kalipso ve Piper bile oturup memnun bir şekilde et kesiyorlarmış.

Ne eti olduğunu söyleyemeyeceğiz.

Kahvaltı hazır olduğu vakit hep birlikte sofraya oturmuşlar. Erkekler bir süre masanın ortasında duran Carpaccio'ya bakmışlar.

Will: Saygısızlık etmek istemem ama bu şey neden at etine benziyor?

Kayla: Kim bilir? Belki gerçekten at etidir?

Nico: Onu korkutma Kayla. Bu arada Leo nerede? Yazar yine onu öldürdü mü yoksa?

Annabeth: 4. Duvarı yıkman onun burada olmasını sağlamıyor.

Tristan: Pollux da ortalarda görünmüyor. İkisi nereye gitti?

Kızlar sıkıntılı bir şekilde birbirlerine bakarak büyük bir gülümseme ile yüzlerine baktılar.

Rosa: Pff, bir yerlere kaybolmamışlardır canım!

Kalipso: Aynen öyle! Leo kesin Festus'a bakım falan yapıyordur.

Piper: Pollux'da... Şey... Pollux bir şeyler... Yapıyordur herhalde?

Sofrada herkes gergin bakışlar atarken bir anda duydukları çığlıklar ile kızların hepsi aynı anda sofradan kalktılar.

Rosa: Ben pazartesi yorgunluğu sendromu geçiriyorum.

Annabeth: Ben hala öfkeli ve asi bir ergen olduğum için sofradan kalkıyorum.

Kalipso: Tırnağım her an kırılabilir gibi hissediyorum.

Piper: Ben diyet yapıyorum kilo almışım.

Kayla: Ben iki dakika Piper'ı yiye- ay aman Piper ile gireceğim.

Annabeth: Nereye giriyorsunuz lan Piper ile?

Piper: Bu gidişle cart diye orta yerimden yırtılacağım.

Nico: Nereye gidiyorsunuz aq niye ayaklandınız?

Kızlar açıklama bile yapmaya gerek görmediler. Annabeth hızla görünmezlik kepini giydi. Rosa panik yapıp camdan atladı. Kalipso usulca dua okuyarak ışınlandı. Kayla, Piper'ı kucaklayıp şöminenin içine girdi.

Kısaca hepsi anında toz olmuştu. Sofranın başında şaşkınca bekleyen erkeklerin başı öfkeli bir şekilde odaya dalan Pollux'a döndü. Hemen arkasından giren Leo ise hayatında ilk defa tedirgin hissederek Pollux'un arkasında kaldı.

Leo: Canım kardeşim bir sakin olsan-

Pollux: AKVARYUMUM NEDEN BOŞ OROSPU ÇOCUKLARI!

Tristan: Eee... Pollux... Sana bir iyi bir kötü haberimiz var.

Pollux: İYİ HABERİ SÖYLE!

Will: Balıklarını gördük.

Pollux: KÖTÜ HABERİ SÖYLE!

Nico: Tadı çok güzeldi valla. Tropikal balığı mangalda yapacaksın.

Pollux: Ne-

Leo: Oo afiyet olsun beyler. Diğerleri nerede?

Tristan: Kuş oldular uçtular.

Sonrasında Pollux'un öfke anında hatırladığı tek şey çılgınlar gibi diğerlerine saldırarak etlerinden bir parça koparması ve çiğ çiğ mideye indirmesiydi.

🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼

En başta dedim size 44 derecenin içinde koca gün geçirdim diye. Böyle bir şeyler çıkacağı belliydi yani beni suçlamayın.

Beni ararsanız eğer aşırı ısıdan havale geçirmiş olacağım

Umarım hoşunuza gitmiştir

Lucy sizi çok seviyor^^

Bu Bir Pjo MeselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin