2-Ruh Eşleri

148 20 32
                                    

🐱

Odamda tavanda yürüyordum ofladım ve ufak bir ekran açıp Dünya'yı izlemeye başladım.

"Böyle ağlar feryatlar yakarsınız, orospu çocukları. Favori gezegenimi siktiniz!" Tavanı ayaklarımla ittirdim ve havada takla atıp kendimi yatağıma attım.

"O gün ki çocuk nasıl beni gördü be?" Ofladım ve sağa döndüm.

"600 yıldır yaşıyorum, biri bile beni görmedi ulan!" Ayaklandım ve rafımdaki Evil kitabını aldım.

"Burada yazıyordur." Sayfaları çevirdim ve kaşlarımı çatarak yazıları okumaya başladım.

"Şeytanlar nasıl ölür, şeytanlar ne yapar, ne işe yarar? Bunlar değil." Gördüğüm yazıyla kaşlarımı çattım ve fotoğrafa baktım.

"Şeytanlar nasıl ürer? Vay, güzel konuymuş." Kaşlarımı çattım.

"Oha, hiç ölçmemiştim kalkınca 3 katına mı çıkıyormuş." Başımı eğdim ve penisime baktım. "Bunu sonra kontrol edeceğiz, tamam mı?" Kıkırdadım ve kitaba döndüm.

"Bir insanın şeytanı görmesi... Hm..." Heyecanla atıldım bulmamla. "Bir dakika, bizim ruh eşimiz mi varmış?" Kaşlarımı kaldırdım. Sayfayı çevirdim.

"Eğer bir şeytanı kendi isteği dışında herhangi bir insan görüyorsa o insan şeytanın ruh eşidir, ruhları birbirine kenetlenmiş ve ölümsüz hayat boyunca birbirlerinden ayrılmamaları gerekir. Eğer şeytan, ruh eşi kendisini gördükten sonra başka biriyle herhangi bir ilişkiye girerse ölür." dudak büktüm.

"Ruh eşim miymiş, iyi de o bir insan. Ben ölümsüzüm o ölümlü nasıl olacak?" Ve eğilip okumaya devam ettim.

"Ölümlü-ölümsüz ruh eşleşmesi, heh işte burası." ve devam ettim. "Eğer şeytanın ruh eşi bir insan ise, Haziran ayının ilk Dolunay'ına kadar aralarındaki elektriği fark etmeli ve birlikte olmalıdır. Aksi bir durumda, ölümlü ve ruh eşi olan ölümsüz küllere dönecek ve hiç var olmamış gibi dünyadan silinecektir." Bağırdım.

"NE?!" Ayağa kalktım ve topuklarımdan ateşler dökülürken zeminde ilerledim. "Siktir siktir siktir siktir siktir siktir siktir! Kahretsin! Ne yani, şimdi eğer önümüzdeki haftaya kadar onunla sikişmezsem ölecek miyim?!" Sırıttım ve tekrar ettim.

"Önümüzdeki haftaya kadar onunla sikişmezsem ölecek miyim?" Keyifle kitabı yerine koydum.

"Hehehe, önümüzdeki haftaya kadar onunla sikişmezsem öleceğim!" Ellerimi belime attım.

"Yine kazandın Min," dudak büktüm. "Acaba dikkatini nasıl çekebilirim?" Parmaklarımdan kırmızı alevler süzülürken bir daire çizdim ve işte, küçük büyülü bir ekrandan onu izliyordum.

Sahiplendiği kedilerden biriyle ilgileniyordu, tam o sırada Dünya'da bir deprem daha olduğunu öğrendi. Bu sefer ben yapmamıştım, Tanrı'nın görevlendirdiği meleklerden biriydi.

"Lanet olsun," dedi sessizce. "Bu sefer Türkiye sarsılmış." Yüzümü ekşittim.

"Umarım Azrail sadece 65 yaş üstünü almıştır." Dudak büktü ve kediyi sevmeye devam etti.

"Dudakları, ne güzelmiş lan." dedim kendi kendime. "Ah, acaba tadı nasıldır?" Alt dudağımı ısırdım. "Isırsam kanar mı?" Sinirle atıldım. "AH SANIRIM BEN GİDİP YAPIŞACAĞIM!"

🐥

Ofladım ve kendimi yatağa sırtüstü atarak kediyi kucağıma aldım. Göğsüme koyduğumda yüzümü yalamaya başlamıştı, kısa bir kahkaha attım.

Evil Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin