Gün Doğumunda Myra'nın Gözyaşları

10 0 0
                                    


### 1. Bölüm: Gün Doğumunda Myra'nın Gözyaşları

Myra, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte uyandı. Perdelerden sızan güneş ışığı, odasını yumuşak bir şekilde aydınlatıyordu. Gözlerini ovuşturdu, yorgunluğunu üzerinden atmaya çalışarak yataktan kalktı. Evin sessizliği, sabahın erken saatlerinin huzurunu yansıtıyordu. Çocuklar henüz uyanmamıştı; bu, kendisi için birkaç dakikalık sessizlik demekti.

Mutfakta bir fincan kahve hazırladı. Kahvenin sıcak buharı, yüzüne çarptığında içini bir nebze olsun ısıttı. Kahve fincanını eline aldı ve balkona çıktı. Balkon, zemin kattaki dairesinde en sevdiği yerdi. Buradan havuzun ve bahçenin güzel manzarası görünüyordu. Balkonun demir parmaklıklarına yaslanarak LM sigarasından bir nefes aldı ve kahvesinden bir yudum içti.

Çocukların uyanmasını beklerken, geçmişi düşündü. İrlanda'da bıraktığı hayatını, eski evini, boşandığı kocasını ve öz kızını... Buradaki yaşamı farklıydı, çok daha karmaşık ve zorluydu. Ama yine de bir şekilde burada huzur buluyordu.

Orhan ile olan ilişkisi aklından geçerken, dudaklarında hüzünlü bir tebessüm belirdi. Orhan, ona farklı bir dünya sunmuştu. Orhanın turist rehberliği yaptığı bir tekne gezisinde ilk kez tanıştıklarında ona gösterdiği ilgi ve şefkat, Myra'yı derinden etkilemişti. Orhan, ona hayatın hala güzel olabileceğini göstermişti. Farklı biri olabileceğini, istediği biri.. Ancak zamanla Orhan'ın davranışlarındaki değişiklikler, Myra'nın içini kemiren minik kurtçuklara dönüşmüştü.

"İyi misin Myra?" dedi Orhan, balkona çıkarken. Ses tonu her zamanki gibi sakin ve yumuşaktı.

Myra, hızlıca gözyaşlarını sildi ve Orhan'a döndü. "Evet, iyiyim. Sadece biraz dalgınım," diye cevap verdi.

Myra'nın tombul belini, iki sıska kol sardı. "Beni düşündüğünü biliyorum," dedi gülümseyerek. "Seni üzmek istemem, biliyorsun değil mi?"

Myra, başını salladı. "Evet, biliyorum. Sadece her şey bazen çok zor geliyor," dedi sigarasından aldığı nefesi usulca bırakırken.

Orhan, onu daha sıkı sararak, "Her şey yoluna girecek, Myra. Biz birlikteyiz, unutma," dedi.

Myra, Orhan'ın bu sözlerine inanmak . Orhan'ın niyetleri hakkında tam olarak emin olamıyordu. Ama çocuklar için güçlü olmalıydı.

Havuzun kenarındaki oyun sesleri, düşüncelerini böldü. Otistik ve spastik çocukları, sabahın ilk ışıklarıyla havuzda oynamaya başlamışlardı bile. Onların neşeli çığlıkları ve kahkahaları, Myra'nın yüzüne bir gülümseme yerleştirdi.

"Çocuklar yine erkenden havuzda," dedi Orhan, gülerek. "Onları izlemek bile insanın içini ısıtıyor, değil mi?"

Myra, başını sallayarak, "Evet, gerçekten öyle," dedi. Çocuklarına olan sevgisi, onu ayakta tutan en önemli şeydi. Onların mutluluğu, her şeyden önemliydi.

Myra, çocuklara bakarken, hayatının ne kadar değiştiğini düşündü. Onların koruyucu annesi olmak, ona büyük bir sorumluluk yüklemişti ama aynı zamanda hayatına anlam katmıştı. Çocuklar, onun en büyük motivasyon kaynağıydı.

Orhan, kahvesini bitirip içeriye yöneldi. "Kahvaltıyı hazırlayayım mı?".

Myra, ona gülümseyerek, "Olur, teşekkürler," dedi. Orhan'ın mutfağa yönelmesiyle, Myra yeniden düşüncelerine daldı. Orhan'ın gerçekten kendisine değer verip vermediği konusunda hala kafası karışıktı ama en azından çocuklar için güçlü olmak zorundaydı.

Gözleri, yeniden havuzdaki çocuklara kaydı. Onların neşeli oyunları ve enerjileri, Myra'ya güç veriyordu. İçinde bir yerlerde, her şeyin yoluna gireceğine dair bir umut taşıyordu. Bu umut, onun en büyük dayanağıydı.

Myra, kahvesinden son bir yudum alarak derin bir nefes çekti. Günün getirecekleri ne olursa olsun, çocukları için ayakta duracaktı. Orhan'ın niyetleri ne olursa olsun, onların mutluluğu için savaşmaya devam edecekti. Bu düşüncelerle, içeriye doğru adım attı ve yeni bir güne başlamaya hazırlandı.

Tekindağ ApartmanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin