Ela'nın Kararan Dünyası

3 0 0
                                    


### 13. Bölüm: Ela'nın Kararan Dünyası

Ela, odasında sessizce otururken, pencereden dışarıya baktı. Dışarıda parlak güneş ışığı ve kuş cıvıltıları vardı, ama Ela'nın iç dünyası tamamen karanlıktı. Annesi Elmas ve babası Kalender'in yanında, bu karanlık dünya daha da boğucu hale geliyordu. Ela, 128 kiloluk bedeninin ağırlığını ve depresyonunun getirdiği yükü her gün daha fazla hissediyordu.

Ela, kendini ailesi tarafından anlaşılmayan biri olarak görüyordu. Annesi Elmas, Londra'daki fakir hayatını geride bırakmak ve burada zengin bir imaj çizmek için çabalarken, Ela'nın duygusal ihtiyaçlarını göz ardı ediyordu. Ela, odasında yalnız başına otururken, sürekli olarak depresyonunun karanlık düşüncelerine kapılıyordu.

Bir sabah, Ela'nın odasından gelen yüksek sesler apartmandaki komşularının dikkatini çekmişti. Ela, öfkeyle dolu bir şekilde odasındaki eşyaları etrafa saçıyordu. Annesi Elmas, kızının bu halini görünce hemen odaya koştu. "Ela, ne yapıyorsun? Lütfen sakin ol," dedi endişeyle.

Ela, annesinin bu sözlerine daha da öfkelendi. "Sakin mi olayım? Hiçbir şey anlamıyorsun anne! Benim ne hissettiğimi bilmiyorsun," diye bağırdı. Gözlerinden yaşlar süzülürken, içindeki acı ve öfke dışa vuruyordu.

Elmas, kızının bu patlaması karşısında ne yapacağını bilemedi. "Ela, lütfen. Sadece yardım etmek istiyorum," dedi çaresizce. Ancak Ela, annesinin bu sözlerine inanmak istemiyordu. Ona göre, annesi sadece kendi imajıyla ilgileniyordu, Ela'nın ne hissettiği umurunda bile değildi.

Ela, "Yardım etmek mi? Sen sadece kendinle ilgileniyorsun. Beni hiç anlamıyorsun. Bu yüzden bu haldeyim. Fuck off" dedi ve yatağına kapanarak hıçkırıklara boğuldu. Koca bedeni zavallı yataktan taşıyordu. Elmas, kızının bu sözleri karşısında derin bir üzüntü ve çaresizlik hissetti. Ela'nın duygusal yaralarını iyileştirmek için ne yapacağını bilmiyordu.

Apartmandaki diğer sakinler de Ela'nın bu patlamalarına alışkındı. Ela, depresyonunun etkisiyle sık sık çevresine rahatsızlık veriyordu. Komşuları, onun bu hallerinden rahatsız oluyor, ancak ellerinden geldiğince Elmas'a anlayış göstermeye çalışıyordu.

İlerleyen saatlerde, Ela'nın depresyonu doruk noktasına ulaştı. Odasında yine öfkeyle eşyaları etrafa saçarken, kendini camdan atmayı düşündü. Bu düşünce, Ela'nın içinde büyük bir korku ve çaresizlik yarattı. Annesi Elmas, kızının bu halini görünce hemen ona sarıldı ve "Ela, lütfen. Yapma. Seni çok seviyorum," dedi gözyaşları içinde.

Ela, annesinin bu sıcak sarılışı karşısında bir an duraksadı. İçindeki öfke ve acı, annesinin sevgisiyle bir an için hafifledi. Ancak, bu hafifleme kısa sürdü. Ela, annesinin sevgisini hak etmediğini düşündü ve kendini daha da değersiz hissetti.

Ela, depresyonunun getirdiği karanlık düşüncelerle boğuşurken, ailesi tarafından anlaşılmadığını ve yalnız olduğunu hissetmeye devam etti. Bu durum, onun çevresine rahatsızlık vermesine ve apartmandaki diğer sakinlerin de huzursuz olmasına neden oluyordu.

Ela'nın depresyonu, sadece onun hayatını değil, aynı zamanda ailesinin ve çevresindekilerin hayatlarını da etkiliyordu. Elmas, kızının bu durumuna çare bulmak için ne yapacağını bilemezken, Kalender ise sessizce bu durumu izliyordu. Ela'nın iç dünyasındaki karanlık, ailesi ve çevresi üzerinde de derin izler bırakıyordu.

Ela'nın bu karanlık dünyası, onun hayatındaki en büyük mücadeleydi. İçsel çatışmaları, depresyonu ve çevresi tarafından anlaşılmadığı düşüncesi, onun her gün daha da içine kapanmasına neden oluyordu. Ela, bu karanlık dünyasında, ışığı bulmak için çabalarken, ailesi ve çevresindekiler de onun bu mücadelesine sessizce tanıklık ediyordu.

Tekindağ ApartmanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin