### 5. Bölüm: Kalbinin Sesini Dinlemeyen BekirBekir, gwnçliğinden beri sabahları erken kalkmayı alışkanlık haline getirmişti. Güneş daha doğmadan havuzun motorunu açmak için bahçeye inerdi. Ancak son zamanlarda, kalbinde hissettiği ağrılar bu rutinini zorlaştırmaya başlamıştı. Yine bir sabah, hafif bir göğüs ağrısıyla uyandı. Yavaşça yataktan kalktı ve elini göğsüne koyarak derin bir nefes aldı. Kalp hastalığı, onun her hareketini, her nefes alışını etkilemeye başlamıştı.
Bekir, mutfağa gidip bir bardak su içti. Zeynep, uyandığını fark edince endişeyle yanına geldi. "Bekir, iyi misin? Sapsarı olmuşsun"
Bekir, karısına bakarak hafifçe gülümsedi. "İyiyim Zeynep, sadece biraz yorgunum," dedi. Ancak ikisi de bunun sadece yorgunluk olmadığını biliyordu.
Bekir, tişörtünü ve pantolonunu giyerek bahçeye indi. Hava hala serindi ve güneşin ilk ışıkları ufukta belirmeye başlamıştı. Havuzun kenarındaki motoru açarken, kalbindeki ağrı tekrar kendini hissettirdi. Bir an durup derin nefes aldı ve ağrının geçmesini bekledi.
Gün ilerledikçe, Bekir'in kalp hastalığına rağmen işleri aksatmamaya çalıştığı görüldü. Bahçede yürürken, diğer sakinlerle de karşılaştı. Myra, çocuklarını havuzda oynamaya getirmişti. Bekir, ona gülümseyerek selam verdi. "Günaydın Mara. Çocuklar maşallah çok enerjik," dedi.
Myra, gülümseyerek karşılık verdi. "Evet, her zamanki gibi. Sen nasılsın Bekir? İyi görünmüyorsun."
Bekir, Myra'nın endişeli bakışlarını fark etti ve hemen konuyu değiştirdi. "İyiyim, merak etme. Havuzun suyu bugün biraz serin, çocuklar dikkatli olsunlar."
Myra, Bekir'in durumunu sorgulamadı ve çocuklarına dönerek onları uyardı. Bekir, derin bir nefes alarak havuzun kenarındaki işleri halletmeye devam etti. İçinde hissettiği ağrılar, onu yavaşlatıyor ama durdurmıyordu.
Öğle vakti geldiğinde, Bekir evine döndü. Zeynep, her zamanki gibi menemen hazırlamıştı. Bekir, masaya oturup yemeğine başlamadan önce bir an durup Zeynep'e baktı. "Bugün biraz daha fazla ağrı hissettim," dedi sessizce.
Zeynep, endişeyle kocasına yaklaştı. "Bekir, doktorun verdiği ilaçları düzenli kullanıyor musun? Belki de tekrar kontrole gitmeliyiz."
Bekir, başını sallayarak, "Evet, ilaçlarımı düzenli alıyorum. Ama doktor kontrolleri için zamanım yok, iş çok yoğun," dedi. İçten içe, bu durumun onu ne kadar zorladığını biliyordu ama işine olan bağlılığı, sağlığının önüne geçiyordu.
Yemeğini bitirdikten sonra, Bekir tekrar apartmanın bahçesine indi. Güneş tepede parlıyordu ve hava iyice ısınmıştı. Bekir, havuzun kenarındaki işleri yaparken kalbindeki ağrı tekrar kendini hissettirdi. Bir an durup, elini göğsüne koyarak derin nefes aldı. Bu ağrılar, onun günlük yaşamını zorlaştırıyor ama işini aksatmasına engel oluyordu.
Akşam olduğunda, Bekir havuzun motorunu kapatmak için tekrar dışarı çıktı. Hava kararmış ve serinlemişti. Bekir, motoru kapatırken kalbindeki ağrı tekrar ve tekrar ve tekrar kendini gösterdi. Bir an durup, gözlerini kapatarak derin nefes aldı ve ağrının geçmesini bekledi. Bu anlarda, işine olan bağlılığı ve sağlığı arasındaki ikilemi daha da derinden hissediyordu.
Bekir, apartmanın bahçesinde oturup gökyüzündeki yıldızları izlerken, kalbindeki ağrıların ona ne kadar zarar verdiğini düşündü. Sağlığını ihmal etmenin bedelini ağır ödeyebileceğini biliyordu ama işine olan bağlılığı, bu gerçeği göz ardı etmesine neden oluyordu. Her sabah erken kalkıp havuzun motorunu açmak, onun için bir rutin haline gelmişti. Ancak bu rutin, onun sağlığını her geçen gün daha da tehlikeye atıyordu.
Bekir, içinde hissettiği ağrılarla yaşamaya devam ederken, apartmandaki herkesin gözünde sadece bir kapıcı olarak kalmayı sürdürüyordu. Bu, onun hayatının gerçeğiydi ve bu gerçekle yaşamayı öğrenmek zorundaydı. Kalbinin sesini dinlememek, onun için bir zorunluluk haline gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tekindağ Apartmanı
Mystery / Thriller"Tekindağ Apartmanı: Gerçeğin Peşinde" adlı roman, insan doğasının derinliklerine inen, sürükleyici bir hikayeyi anlatıyor. Didim'in sakin bir köşesinde bulunan Tekindağ Apartmanı'nda yaşayan farklı karakterlerin hayatları, bir dizi olayla birbirine...