Hani savaş patladığında sevdiğim kız
koynundan senin, artık çıkmam deyivermişti.
Bunu bir fısıltı hâlinde çarçabuk
ve yeminle söylemişti.
Yeminle çünkü yemindi olduran, olduracak olanı.İsmet Özel, Savaş Bitti
-
Eskiden toydum da, ya şimdi neyim peki? Hâlâ baş edemiyorum ama bu sefer kendimle değil. Hangi savaşta daha çok kan kaybettiğimi tartmaya çalışıyorum. Bu epey bi' güç. Daha verecek savaşlarım varken mevcut bir savaşta son sözümü soruyorlar gibi. Ya da sormazlar, Tanrı biliyor ya onu da sormazlar. Ölüyorum. Kazanırlar zannedersiniz ama asıl onlar kaybedendir. Ben ise hiç kazanan olamayacak olan. Yok beceremiyorum ben bu işi, suçluluk duygusu yine kemiriyor içimi, isabet miydi sahiden ırak mıydı bu failin eseri? Sanardım da sanardım yolda olduğumu, yoldaş ettiğimi belki de sandığım sandığımda saklı vaziyetteydi. Ömür geçiriyorum yarıladım mı, bitiş çizgisinde mi yoksa henüz başlamadı mı; bilmediğim olanından. Mânâlardan şahsıma mânâ edinmeyi vazifem bellemiştim, vazifemde yıpranışlar mâniler yazdılar; güvercinle ulaştırdılar kafesime. Yok beceremiyorum ben bu işi, tasavvurlarının aksine olduğumu anlatamadım bir türlü, bin türlü. Emellerim ondan yanaydı, yana yana alevden bihâr oldu şimdilerde. Güvercinler hâlen havada, demem o ki bana yazılmaya devam ediyor mâniler. Demem o ki, birden yüze; yalnız kalamıyorum yine bu gece. Yok beceremiyorum ben bu işi, becersem titremezdi göğüs kafesim her hece, her gece. Sen göğsümü deşeli asırlar olmuş sevgili, migrenimi mugreme çevireli, akıttığın nemlerimi toplayalı ve ardı sıra dizilen parşömenlerimi gün yüzüne çıkartmayalı fakat ben seni unutmadım, bu rezilliği yapamadım. Şimdi sen, orada huzurunda mısın?
-