Ensemdeki ağrıya uyandım. Gözlerimi aralamak için beynime bir uyarı gönderdiğimde fazlasıyla parlak bir ışıkla karşılaşan gözlerim birkaç milisaniye içerisinde istemsizce tekrar kapandı. Nerede olduğumu anlamaya çalışırken bir yandan da ışığa alışması için gözlerimi kırpıştırıyordum. Tam o sırada bileklerimdeki baskıyı fark etmiş olmalıyım ki şaşkınlıkla gözlerimi bileklerime çevirdim. İki el bileğim de buz gibi olan metal bir boruya kelepçelenmişti. Yerde uzanıyordum ve kollarım tam üstümdeki boruya bağlı bir şekilde havada duruyorlardı. Kalbim hızlanmaya başladı. Hiçbir şey hatırlamadığımın farkına vardıkça kalp atış şiddetim daha da artıyordu.