beş ay sonra
"tatil sana iyi gelmiş görünüyor." kaeya'nın alaycı sözleri kaveh'in tebessümüne sebep olurken oğlanın omzuna hafifçe yumruk attı. "kes sesini kaeya."
kaeya omzunu ovalarken gülüyordu. kollarını iki yana açıp kaşlarını kaldırdığında kaveh iç çekip dostça sarıldı ona. "uzun zaman oldu cidden. medya seni konuşmayı hiç bırakmadı şu beş ayda biliyor musun? yarışçılardan daha ünlüsün. kıskanıyorum seni."
kaveh alayla konuştu. "senden daha çok haberim var değil mi?"
kaeya çenesindeki maskeyi düzeltirken omzunu silkti. "hiç de bile."
ikili bir süre fontaine manzarasını seyrederek yürüyüş yaptılar yan yana. beş ay önce fontaine'de ayrılmışlardı ve beş ayın sonunda buradalardı işte. yine fontaine olmuştu onların kavuşmasını seyreden.
"haitham," kaeya oldu konuyu açan. kaveh rahatsız bir şekilde kıpırdansa da konuşmayı devam ettirmesi için sessiz kaldı. "o pek iyi sayılmaz."
kaveh iç çekti ve patikada yürümeyi bırakıp denize çevirdi bedenini. "ne yapmamı istiyorsun? onu yarışta yenemediğin için psikolojik olarak yenmek istemedin mi zaten kaeya? neden bu kadar mutsuzsun? galibiyet senin sonuçta. beni gaza getirip istifa etmemi sağladın."
kaeya omzunu silkti. "evet, buydu amacım. ama yine de güçlü bir rakibi kaybetmiş olmak... kötüymüş. son dört aydır podyuma birinci olarak çıkıyorum. ve yanımda görmeye alışkın olduğum yüzler yok. alhaitham orada yok. hiç çabalamadan birinci geliyormuş hissine kapılıyorum ve bu berbat bir duygu, söylemem gerekiyor."
bir süre sessiz kaldı her ikisi de. kaveh bir şey söylemeden patikada yürümeye geri döndüğünde kaeya peşine takıldı. merkeze uzak bir pansiyonda kalıyordu kaeya ve ekibi. kaveh de o pansiyona gelmişti. çünkü merkezler her zaman hayli karışık olurdu. bundan oldu olası nefret etmişti. takımının beş yıldızlı ve en popüler otellerde konaklaması onu sevindirmezdi. çünkü otelin önü genellikle alhaitham'ın sevenleriyle ve onunla haber yapmak isteyenlerle dolar taşar, gecenin bir yarısı bile gürültü kesilmezdi.
kaeya'nın kaldığı odaya girdiklerinde kaveh kendisini odadaki çift kişilik yatağa bıraktı ve birkaç dakika boyunca uzandı. kaeya da koltuğa atmıştı bedenini.
"alhaitham'a geldiğini duyurmak istiyorum." diye mızmızlandığında kaveh sadece güldü. "kıskansın, kudursun istiyorum. son zamanlarda o kadar ruhsuz ki atışamıyoruz bile. bana hiç karşılık vermiyor. bu çok kötü bir his."
kaveh rahat bir pozisyon arayışı ile yatakta kıpırdandı. "ne yapıyorsan yap. umurumda değil. artık basından ya da ondan saklanmıyorum sonuçta." sonlara doğru sesi kısılmış ve kaeya'ya uykuya geçiş yaptığının işaretini vermişti.
kaeya bir süre yatakta yatan bedeni seyrettikten sonra hızla kalktı yerinden. üzerindeki tişörtü çıkarıp kendisini kaveh'in yanına bıraktı. ve ikisini de alacak bir selfie için hazırlandı. bu, iş görürdü. hatta fazlasıyla iş görürdü.
kaveh'in kafasına bir kedi kulağı ekledikten sonra birkaç emoji ile fotoğrafı hikayesina attı. şimdi sadece arkasına yaslanacak ve alhaitham'ın bunu görmesini bekleyecekti. sırıttı istemsizce. üç gün sonraki yarış harika olacaktı. alhaitham kesinlikle tam potansiyel yarışacaktı. ve kaeya muhtemelen podyuma dört ayın ardından ilk kez ikinci olarak çıkacaktı. bu durum onu üzmüyordu da sinirlendirmiyordu da. aksine, kaeya eski dişli rakibini geri istiyordu.