5~

261 13 22
                                    

Selamm.
Bayağı mutluyum çünkü bu ficim hyunlix de sıralamaya girmişşş. Ama biraz düşmüş.
🎀Sağolun 🎀
8 takipçim var ama olsun ben sadece öylesine fic yazıyorum takipçi önemli değilll.
Sizi seviyorum, şimdi yazıyorum.

'
'
'
'
'
'
'
'

Biri beni uyandırıyordu. Gözümü açtım baktım Bay Hwang. Birden yattığım yerden kalktım. Baktım üstümde sadece boxerım var.

F: Özür dilerim..

Diyerek Bay Hwang önünde eğildim.

H: Özür dileme. Ben sana kızsam gece kızardım, sorun değil.

Gece aklıma gelmişti, ah cidden çok utanç verici.. Bir an önce aklımdan silinmesi gerekiyordu. Başımı sağa sola hızlıca salladım. Etrafta hizmetçi elbisemi aramaya başladım, ama yoktu.

F: Ah şey, elbisem nerede biliyor musunuz?

O da ayağa kalktı ve bir köşeye gidip eğildi. Meğersem elbisemi alıyormuş.
Eline aldı ve yanıma geldi. Elbisemi bana doğru uzattı.

H: İşte burada. Gece çıkarıp bir yere atmıştım. Almayacak mısın?

F: Pardon, dalmışım.

Diyip elbisemi onun elinden aldım.

H: Gece çok seksiydin biliyor musun?

Elini belime doladı ve beni kendine çekti. Parmaklarıyla yüzümü elliyordu.

H: Bu arada çillerin mi vardı? Hiç görmedim.

Hayır ya. Bunca zaman nefret ettiğim çillerimi kapatmaya çalışıyordum ama çoktan görmüştü.

F: E-evet.

H: Burada çalıştığından beri hep kapattın mı çillerini? Neden kapattın ki?

F: Şey evet kapattım da... Kötü bir anım varda ondan kapatıyorum.

Kaşını çattı ve sordu.

H: Ne anın olabilir ki? Kim sevmez ki bu çilleri. Anlat bana.

Anlatamazdım ki. Hem babamın çillerimi kazımaya çalışmasını, hem de lise de çillerimi yırtmaya çalışmalarını, nasıl anlatayım?

H: Konuşsana.

Artık anlatacağım mecburen.

F: Şey... Babam çillerimi hiç sevmezdi çünkü ona annemi hatırlatırdı, anneminde benim gibi çilleri vardı da. O yüzden çillerimi kazımaya çalışırdı, nefret ederdi onlardan. Lisede de aynı şey yaşandı. Hep çillerimi yırtmaya çalışırlardı. Bende izin vermezdim. İzin vermediğim zaman da beni döverlerdi. Üniversiteye geçince de rahatladım. Hem babamdan, hem de o zorbalardan kurtulmuş oldum.

Hyunjin galiba sinirliydi. Bana tuhaf tuhaf bakıyordu. Hem de sinirliydi.

H: Baban öldü mü? O zorbaların ismini hatırlıyor musun?

F: Babam öldümü bilmem ama bir tane zorbanın adını hatırlıyorum. Galiba adı.... Woojin'di.

H: Öyle demek. Onları boşver geçmişte kalmış bir şey. Bundan sonra çillerini kapatmıyorsun tamam mı?

F: Tamam.

Dedim o ise elini belimden çekerek elbisemi giymeme izin verdi.
Elbisemi giydim ve mutfağa indim. Saat 12:10'du. Bay Hwang'ın misafiri ise saat 13' de gelicekmiş. Bende Bay Hwang'a kahvaltı hazırladım ve götürdüm. Şuan yiyor olmalı. Canım sıkılmıştı bende Bay Hwang'ın yanına gittim.

H: Birşey mi oldu?

F: Ah hayır, sadece Jungkook ile Beomgyu olmayınca canım sıkıldı. Yapılacak iş de kalmadı.

H: O zaman otur karşıma kahvaltı edelim.

F: Ne? Olmaz.

H: Ben olur dedim. Ya da boşver karşıma oturma kucağıma otur.

Kolumdan çekti ve beni tek hamlede kucağıma oturtturdu.

***

***

Yemeğimizi yedik ve masayı topladım. Saat 13:00 olmuştu. Misafiri şimdi gelir. Bay Hwang mutfağa geldi.

H: Felix, şimdi gelir, gelince sen kapıyı aç ve güler yüzle karşıla. Sonra da yanımızda dur. İçmeye birşey ister misiniz diye sorucaksın. Tamam mı?

F: Tamam.

H: Salona götür sonra da.

F: Tabii.

Gülümsedi ve gitti.

Birkaç dakika sonra kapı çaldı. Kapıya doğru gittim ve kapıyı açtım. Gülümseyerek;

F: Hoşgeldiniz efendim.

Karşımda 20li yaşlarda biri vardı tıpkı şöyle biriydi. (altta resmi var)

 (altta resmi var)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

O da

Jeongin: Hoşbuldum, Hyunjin nerede?

F: Ben sizi götüreyim.

J: Zahmet olucak ama.

F: Yok ne zahmeti benim işim bu.

Yanımda hem o kişi hemde ben salona doğru gidiyorduk. Salona götürdüm ve Bay Hwang'ı görür görmez ona sarıldı.

H: Hoşgeldin.

Dedi. Sanki onu hiç sevmiyormuş gibi suratını asmıştı.

J: Hoşbuldum canım. Seni çok özledim. Beni neden çağırdığını merak ettim.

H: Sonra söylerim, gel şöyle otur.

2 tane tekli koltuğa oturdular ve bende bir köşede bekliyordum. Onları daha böyle görmeye dayanamadım.

F: Ne içmek istersiniz?!

Sesim biraz sert çıkmıştı. Ama hepsi kıskançlıktan. O kimdi de canım diyordu?

H: Ben kahve alayım. Sen ne alıcaksın Jeongin?

Galiba adı Jeongindi.

J: Hani bana ismimle hitap etmeyecektin? Neyse bende kahve alayım.

H: Bu olayı konuşmuştuk.

Onları daha fazla dinlemeden gittim.

'
'
'
'
'
'

Bir daha ki bölüm harika olucak.
Bu arada Jeongini kötülemiyorum. Aklımda o vardı.
O yüzden.
Sizi seviyorum.
Bay bayyyy🎀✊

My Sexy BossHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin