5. Bölüm

234 16 6
                                    

Çelengi almak için sırasının gelmesini bekleyen 'anne' rolünü üstlenmek zorunda kaldığıma inanmak zordu. A-Nueng önümde diz çöküp kucağıma eğildiğinde yüzüm ısınmıştı. Ben de onun gerçek annesi olmadığını düşünerek bilinçsizce saçlarını okşadım, bu tamamen saçma görünüyordu.

~Nueng.. Annen çok güzel. Kıskandım.

~Keşke benim annem de seninki kadar güzel görünseydi.

~Senin baban olmak istiyorum.

Diğer kızların A-Nueng hakkında fısıldaştıklarını duyabiliyordu, sanki birbirlerine ne söylediklerini onun duymasını istiyorlarmış gibi. Ama o geniş gülümsemesi ve gururlu duruşuyla sessiz kaldı. Eve doğru giderken ilgiden hoşlanıyor gibi görünüyordu.

Ona göz ucuyla baktım ve "Bugün pek bir şey söylemedin" dedim. "Pek senlik değil."

-Çünkü seninde mutlu olmanı istiyorum ve gevezeliğimin seni rahatsız ettiğinin farkındayım.

"Yani bundan hoşlanmadığımı biliyorsun ama yine de yapmaya devam ediyorsun, öyle değil mi?"

-Seni kızgın görmek istiyorum.. O zaman daha insani görünüyorsun. Ama bugün iyi bir kız olacağım ve sessiz kalacağım. Ancak bir şartım var seninle kalacağım.

-Daha fazla mı istiyorsun? "Bu biraz tuhaf geliyor" dedim yüzümü buruşturarak. Anneler Günü etkinliğine katıldım. Babalar Gününe benim de katılmam gerekiyor mu?

-Bu inanılmaz olurdu! Sanki bir arada iki ebeveyn gibisin. Kocalar Günü olsaydı, seni ona da götürürdüm. Benim için dünyanın anlamısın sen.

Kocalar günü, öyle mi? Ne kadar yaratıcı bir fikir.

Akşamın ilerleyen saatlerinde markete gitmeden önce odama giden otobüse binebileceğim durağa doğru yürümeye başladığımda, içimden A-Nueng'ın birbirine yapışmış bir sakız parçası gibi yanımdaki sarsılmaz varlığını fark ettiğimi söylendim. Ayakkabımın tabanına yapışan sakızlar gibi.

Ama bu o kadar da kötü değildi. Gülümsemesi çok güzeldi, tüm dünyayı aydınlatıyordu sanki.

-Yine bize bakıyor..

-Kim?

Kafamı otobüsten uzaklaştırıp yanımdaki kıza odaklanmaya çalıştım.

-Sadece gözlüklerine bakıyorum. Neden bu kadar kalın camlara ihtiyacın var?

-Sana zaten erken doğduğumu söylemiştim ama gerçek sebebini biliyor musun? Bu çok gizli bir şey. Ve bunu söyleyeceğim ilk kişi sen olacaksın.

-Bilmek istemiyorum.

-Gözlükleri merak ediyorsun herhalde. Bu noktaya ulaştık sonuçta. Konuşmaya devam edelim.

-...

-Lütfen sor.

-Dinlememi mi yoksa sormamı mı istiyorsun?

"Lütfen bana neden görme yeteneğimin kötü olduğunu sor."

Gözlerimi iç çekerek küçük bir hareketle devirdim. Bugün sessiz olacağını söylememiş miydi?

-Neden görme yeteneğin kötü?

-Çünkü annem beni aldırmaya çalıştı.

-Kürtaj ile görme yeteneğinin zayıf olması arasındaki bağlantı nedir?

-Çünkü bebekken hazır değildim, sonra bu oldu.

Kız, umutsuz geçmişinin tam tersine, cevabını neşeyle söyledi. Yavaşça ona bakmak için döndüm ve şaşkına dönerken gülümsediğini gördüm. Şaşkınlığımı anlayınca gülmeye başladı.

Blank  |GxG|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin