'19

4 2 0
                                    

Selammmm

Nasılsınız? Uzun süredir bölüm atamadım. Araya zaten bayram girmişti. Kusura bakmayın.

Şöyle bir açıklama yapmak istiyorum. Bundan sonra Alin'in annesi öz annesi babsı ve Eren de üvey babası ve abisi olucak. Çünkü mantık olarak oturmayan aklımda birşeyler var öteki bölümleri de sonra düzelticem. Bundan sonra böyle olacak aile konusu.

Uzattım ama neyse canlarımm

Şarkı: I Love You ~BilleEilish

İyi okumalarrr•

"Senin ne işin var burda? " dediğimde kaşlarım çatılmıştı. Kızların ikisi de gelemiyordu da Midas mı geliyordu?

"Erken geldim. " dediğinde kaşlarım daha da çatıldı. Ne erken gelmesinden bahsediyordu? Anlamadığımı belirterek kafamı iki yana salladığımda "2 gün erken geldim. " dedi.

Şaşkınlıkla yüzüne baktım. Midas o muydu?

"Sen? " diyebildim sadece. Şaşkınlığım yüzüme vurmuş olacak ki Midas beyin dudaklarında bir gülümseme peyda oldu.

"Bendim." dedi yüzündeki gülümsemeyle. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Ben bir süre sessizce durdum. Ne tepki vermeliydim ki?

"Midas, " dediğimde gözlerini diktiği yerden bana çevirdi. "Ben ne yapmalıyım, ne demeliyim bilmiyorum. Bana biraz süre tanı. Lütfen. " dedim. Gözleri üzgün bakıyordu. Ama başını salladı onaylarcasına.

Masanın üzerindeki telefonum titreyince hemen alıp arayana baktım. Annemdi. Hemen cevapladım.
"Efendim anne? " dediğimde bir süre ses gelmedi. Arayıp bir işe gitmişti yine.

"Alo kızım? Eve gelmen lazım birşey konuşacağız. " dediğinde başımla onayladım görmese de. "Tamam, geliyorum. " dedim ve kapattık.

"Midas benim gitmem lazım sonra konuşalım olur mu bu konuyu? " dedim. Başını salladı ve yüzüne bir gülümseme ekledi. "Görüşürüz Alin." dedi.

"Görüşürüz Midas. " dedim ve yanından ayrıldım. Önce kasaya gittim ve içeceğimin parasını ödedim. Hızlı adımlarla eve doğru gittim.

~

Eve geldiğimde hiç beklemediğim bir konu konuşuyorlardı. Taşınacaktık. Hemde İstabula'a. Ben seviyordum İzmir'i. Eren'le ben karşılıklı olan tekli koltuklarda oturuyorduk. Annem'le Hasan amcada yan yana oturuyordu. Annem açıklamaya başladı tekrardan çünkü ben fazlasıyla itiraz etmiştim.

"Bak kızım orda Hasan amcana çok iyi bir iş teklif etmişler. Daha güzel belki orası. Orda okul yok mu? Arkadaş edilemez misin yani? " dedi. Son cümleleri biraz sinirliydi.

"Anne lütfen gitmeyelim. " dedim son defa. İstemiyordum gitmeyi. Başını olumsuz olduğunu belli edercesine salladı.

Gözlerimin dolmasıyla kendimi tutmaya başladım. Ağlamayacaktım. "Çocuklar belki orda daha iyi oluruz? " dedi Hasan amca. Orda babam yoktu ki. Babam burdaydı. Mezarı burdaydı. Nasıl orada iyi olacaktım?

"Bittiyse odama gidiyorum. " dedim ve aya kalktım. Başıyla onayladılar. Ben de odama gittim. Nasıl gidecektim?

Kendimi daha fazla tutmadım. Ağladım.

Ağlaya sılaya uyuyakalmıştım. Yine aynısı olmuştu. Başımdaki ağrıyla sersem sersem ayağa kalktım. Gözlerim bir ayrı başım bir ayrı ağrıyordu. Saat daha 12'ydi. Kalkıp çekmecemi açtım.

Babamın vesikalık fotoğrafını elime aldım. Annem hiç sevmemişti babamı büyük bir aşkla evlenselerde kendilerini birbilerinde mahvetmişlerdi.

Annem babama çok kızardı her akşam içkili eve geldiği için. Her akşam içer gelirdi.

O gece yine içmiş gelmişti. Aklıma dolan anılarla gözlerimden akan yaşlara yeni yaşlar da eklendi.

Eski Bir Gün 🌛

(Yazarın Anlatımıyla)

Küçük Alin çizdiği resme memnuniyetle bakıyordu. Gerçekten bu sefe babası çok beğenecekti. Annesinin sehpaya koyduğu kurabiyenin birini aldı ve minik bir ısırık aldı.

Alin defterini alıp koşarak annesinin yanına mutfağa gitti. Annesinin bacağına sarılınca Zehra irkilmişti ama belli etmedi. Kafasını eğince kızını gördü.

Kızını kucağına alıp mutfaktaki sandalyeye oturdu. Alin annesinin boynuna sıkı sıkı sarılmıştı. Şimdiden yükseklikten korktuğu belli oluyordu.

"Yine ne çizdin bıcırığım? " dedi Zehra. Alin hevesle elindeki defteri açtı ve çizdiği resmi annesine gösterdi. Zehra'nın yüzünde büyük bir gülümseme peyda oldu. Bu resimleri çok seviyordu.

Alin küçücük parmağıyla ortada duran küçük kızı gösterdi. "Anne bak bu ben. " dedi zor çıkan sesiyle. Sonra solundaki uzun boylu kızıl saçlı kadını gösterdi. "Buda sensin anne. " dedi. Sağ taraftaki uzun boylu kahverengi saçlı adamı gösterdi en son da. "Bu babam. " dedi ve annesine döndü yüzünü.

Zehra kızının yanağına kocaman bir öpücük kondurdu. Çok beğenirdi kızının her resmini. Çoğu zaman güneş çizerdi resminin köşesine Alin. Ama bu sefer ay çizmişti. Yıldızlar da vardı. Gece yapmıştı. Babasını hiç göremediği zamanı yapmıştı.

Gece göremezdi. Hayal edebilirdi rüyalarında. Sadece sabah görürdü.

Zehra salondan gelen kapı sesiyle hızla yerinden kalktı. Alin'i koşarak odasına bıraktı. Kapıyı kilitleyememişti. Alin kilit sesini duymadığı için koşarak kapıya gitti. Kapıyı kolundan çekince açılmıştı. Küçük Alin merakla salona doğru ilerledi.

Zehra, Kenan' a söyleniyordu. "Neden içtin yine ki?" dedi. Kenan'ın ağzından anlamadığı mırıltılar çıkmıştı. Kenan'ı salondaki koltuğa bırakıp mutfağa geçti Zehra.

Alin salona gelince babasını gördü. "Baba!" diyerek yanına koştu. Koltuğa tırmanıp babasına sarıldı. "Baba bu koku ne baba? Çok pis kokuyo. " dedi. Kenan ne olduğunun farkında değildi. Ona sarılan Alin'i yere fırlattı.

Alin acıyla bağırdı. Babsından hiç beklemediği bir hareketti. Kolunun üzerine düştüğü için fazla acıyordu.

Zehra Alin'in sesini duyunca korkuyla salona ilerledi. Alin'i yerde görünce sinirle Alin'i kucaklayıp Kenan'a bağırdı. "Ne dersin var senin be! Kızın var kızın! Ne diye bu kadar içiyorsun! " diye bağırdı. Alin korkuyla annesinin boynuna sardı kollarını. Çok korkuyordu. 'Geceler böyle miydi hep?' diye düşündü içinden.

Kenan sinirle ayağa kalktı. "Ne tatava yaptın be kadın! " diyerek Zehra'nın üzerine yürüdü. Cebinden çıkardığı bıçağı kadının karnına sapladı. Hiçbir şeyi umursamadan oradan uzaklaştı Kenan. Zehra ise acıyla yere devrildi.

~Bölüm Sonu

Selammmmm

Ağlıyodum nerdeyse yazarken. Neyse canlarım. Geçmiş bayramınız mübarek olsun. Hepinizi seviyorum.

Oy verip yorum atmayı unutmayın!

İnstegram: Elida_Wattpad

Seviyorumm hepinizi...

Madem TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin