SSelammmmms
Naber nasılsınız?
Ben uykulu sldbaöaö
Şarkı: Sıcak Şarap ~Batuhan Kordel
İyi okumalar canlar...
Ayağımı tutan bir el beni çekince aniden çığlık attım. Tamam kuma düşmemiştim. Ama üzerine düştüğüm kişi de betondan farksızdı.
"Tarin hayatımdan siktir git artık! " diye bağırdım yüzüne doğru.
"Kırıcısın." dedi o da bana. "Kırıcıyım ha? " dedim sahte bir şaşkınlıkla. Kırılmasaydın kardeşim. Sana kırıl diyen mi var?
Ayağa kalkıp üzerimi tekrar silkeledim. Sonra da arkamı döndüm ve elimi Midas'a uzattım. Şaşkınlıkla yüzüme bakıyordu.
"Ee ne kadar uzatayım elimi daha Midas Paşa? " dediğimde gülümsedi ve elimi tutarak ayağa kalktı.
Sakın adımlarla sahil kenarında yürüyorduk. O ara sıra bana bakıyordu. Ama sonra kafasını çeviriyordu.
"Ne oldu? " dedi bana bakarak. Bilmiyordum ki bende.
"Hiç." diye yanıtladım. Bende ona sordum "Ne oldu? " diye.
"Bilmiyorum." dedi o. Arkamızdan yine adım sesleri geliyordu.
Allah'ım bir tane daha Midas Tarin yoktur umarım.
Diye dua ederek arkamı döndüm. Midas çoktan gelenin kim olduğuna bakmıştı ve yüzünde belirli bir kızgınlık vardı.
Eren?
Onun ne işi vardı burda. Cevap bekler gibi yüzüne baktım.
"Alin yanıma gel gidiyoruz. " dedi. Şu an daha sa şaşırıyordum çünkü Eren bana ne kadar kavgamız olsa bile böyle davranmazdı ki.
"Eren ne oluyor? " dedim. Oysa hiçbir cevap vermedi ve beni kolumdan tutup çekmeye başladı.
"Eren! Bırak kolumu! " diye bağırmalarımı umursamadan beni sürüleyeceksiniz devam ediyordu. En sonunda ayağına tekme attım ve düşünce ondan kolumu kurtarıp Midas'ın yanına gittim.
Midas hala kızgın bakışlarla Eren'i izliyordu. "Eren git burdan. " dedimde kaşları çatık bir şekilde bana baktı.
"Abine böyle bağıramazsın Alin. " dediğinde sinirle soludum. Gerçekten abi olduğunu mu sanıyordu bu?
"Sen kendini abi mi sanıyorsun lan? Sen mi abisin? Üvey abisin sen! Tamam mı? Sen beni birkez bile koruyup kollamadan abi mi oldun sanıyorsun! " diyerek bütün nefretimi yüzüne kustum.
Midas şaşkınlıkla bana bakarken Eren hala gitme zahmetinde bulunmamıştı. "Gitsene lan ne bakıyon!? " dedim.
Sonunda gitme zahmetinde bulunmuştu. Yavaş adımlarla yanımızdan uzaklaşırken Midas ve ben kalmıştık. Dizlerimin üzerine çöküp yere oturdum.
"Midas gider misin? " dedim hıçkırıklarımın arasında. Umursamadan yanıma oturdu. Başımı göğsüne yasladı. Kendimi berbat hissediyordum. Kendimden bile sakladığım berbat üvey aile hayatımı artık o da biliyordu.
Dalgaların sesini dinlerken sakinleşmeye çalışıyordum. Nasıl işler böyle sarpa sarıyordu? Her iyi olucağım dediğimde bambaşka bir sorun yüzüme çarpıyordu hayatın acımasız olduğunu...
Kendimi biraz daha iyi hissedince başımı Midas'ın göğsünden çektim. "Herşeye rağmen teşekkürler. "
"Alin rica ederim. Bak bu numaradan konuşabiliriz. " diyerek numarasının yazılı olduğunu tahmin ettiğim kağıdı uzattı.
"Midas madem bu kadar iyi bir insandın da ben niye senin bu yüzünü hiç göremedim özellikle okulda? " dediğim an sırıtmaya başladı. Hala aynıydı...
Selammmmmlarr
Erenden nefret ediyorum.
Canın cehenneme Eren.
Neyse canlar
Oy verip yorum yapmayı unutmayın!
İnstegram: Elida_Watpadd
Seviliyosunuz canlarrrr
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Madem Texting
Teen FictionAlin Koçan hayatının bir mesajla değişeceğini düşünmüyordu. Ama hayat insana asıl beklemediği şeyleri yaşatmaz mıydı?