-Beyefendi, zorluk çıkarmayın evinizi aramamıza izin var.
Ha-na kızgınlıkla:
-Şaka herhalde bu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Lütfen zorluk çıkarmayın ve izin verin evi arıyalım.
Polisler eve girdiler ve evi aramaya başladılar. Bir polis masanın üzerindeki heykeli görüp diğerlerine haber verdi.
-Arkadaşlar şuraya bi bakın.
Polisler heykeli alıp poşete koydular aralarından bir polis:
-So Mun tarihi eser kaçakçılığından tutuklusunuz susma hakkına sahipsiniz. Arkadaşlar kelepçe getirin.
Ha-na bağırarak:
-Bizim değil o bir kadın getirdi onu!
-Hanımefendi karakolda açıklama yaparsınız şimdi bizimle gelmek zorundasınız.
Polisler Ha-na ve Mun'a kelepçe taktılar ve arabaya oturtdular. Mun üzülerek:
-Özür dilerim Ha-na, sana bunları yaşattığım için.
Ha-na kafasını Mun'un omzuna koyarak dedi:
-Dileme, senin suçun değil. Şu an yaşadıklarımız o teyzen yüzünden sana söz veriyorum burdan birlikte çıkıcaz.
Mun gülümsedi ve kafasını omzunda olan Ha-na'nın kafasının üzerine koydu. Karakola vardılar ve ifade odasına geçtiler. Mun konuştu:
-Evde Ha-na'la birlikte yemek yiyorduk. Kapı çaldı içeri teyzem girdi o verdi bana bunu biz bir şey bilmiyoruz. Bana sadece bunun dedeme hediye olsun diye verdiğini dedi.
Ha-na konuştu:
-O kadın verdi bize bunu. Biz bir şey bilmiyoruz bırakın bizi. Gidin o kadını tutuklayın.
Polislerden biri amir Kim'e yakınlaşıp dedi:
-Amirim ikisininde ifadesi bir biriyle tutuşuyor. İkiside bunu çocuğun teyzesinin verdiğini söylüyor.
-Anlaşıldı. Bakınca belli oluyor bu ikisinin bir şey yapmadığı. Kim böyle bir şeyi basit bir masanın üzerine bırakır ki? Acil kadınla iletişime geçin.
-Emir anlaşıldı Amirim.
Kadın bulununcaya kadar Ha-na ve Mun nezarette kalmalıydı. Polisler ikilini nezarethaneye getirdiler. Ha-na dedi:
-Telefonu kullana bilirmiyim, anneme ve babama haber vericemde.
-Olur buyurun.
Ha-na telefonu aldı ve Mo-tak'ın numarasını aradı. Mo-tak telefonu açtı:
