Mun arkasını döndüğü anda Ha-na'nın ona taraf koştuğunu görür. Ha-na koşarak Mun'un boynuna sarılır.
-Gitme lütfen gitme. Sana ihtiyacım var.
Mun bir süre haraketsiz durur sonra ellerini Ha-na'nın beline götürür. Ha-na ağlayarak:
-Özür dilerim Mun. Herşeyi en başından sana anlatmalıydım. Özür dilerim, lütfen beni bırakma.
Mun Ha-na'nın pişman olduğunu fark eder. 3 dakika sarılır vaziyyetde kalırlar. Bunu uzaktan gören Mo-tak Chu'a dedi:
-Bizimkiler barıştı galiba.
-Çok güzeller bebeklerim.
-O değilde bilet yanıcak ya acaba ben mi gitsem Amerikaya?
Bayan Chu Mo-tak'ın kolundan vurarak:
-Boş boş konuşma serseri.
-Ama bilet-
-Konuşma çarparım tokatı.
O sırada Ha-na ve Mun ayrıldılar ve Ha-na dedi:
-Seni çok seviyorum Mun. Beni affede bilecek misin?
Mun gülümseyerek:
-Tamam hadi affettim.
Ha-na mutluluktan Mun'a geri sarılır. Mo-tak kenardan bağırarak:
-Gidecekmisin gitmeyecekmisin aslanım?
Bayan Chu sinirlenerek:
-Ne bölüyorsun çocukların sarılmasını.
-Sabaha kadar sarılmalarınımı bekliyicem ya ben acıktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mun ve Ha-na ayrılır ve el ele tutuşarak havaalanından çıkarlar. 4'lü arabaya binerek restorana gelir. Bayan Chu güzel bir ziyafet sofrası hazırlar ve hep birlikte yemek yerler. Ha-na konuşur:
-Bu masada yeniden 4'ümüz olduğu için çok mutluyum. Lütfen bir daha ayrılmayalım.
Mo-tak mırıldanarak:
-Yine duygusala bağladılar.
Bayan Chu sinirlenerek:
-Anı bozmakta uzmanmısın Mo-tak?
-Herşeyi yapan bu ikisi yine suçlu Mo-tak.
Mun gülerek:
-Tamam tamam kavga etmeyin yine.
Bayan Chu dedi:
-Bana bak çocuk bir daha böyle bir şey yaparsan sana yemek falan yapmam aç kalırsın.
Mun gülerek:
-Özür dilerim bayan Chu bir daha tekrarlanmayacak Ha-na bir şey yapmazsa.
