5.

1.8K 161 25
                                    

Ellery üzerine giydiği uzun sade işlemeli elbisesiyle sarayın bahçesinde onu bekleyen krala doğru yaklaştı.
Kral her zamanki gibi savaşçı kıyafetlerini giymişti.
Onun bu kıyafetlerinde o muhteşem kasları aşırı belli oluyordu.

Ellery başını önüne eğerek kralın yanında durdu.
Nergal elini çocuğun çenesine atarak hafifçe kaldırdı.
Mavi gözlerin yüzüne bakmasıyla hafifçe gülümsedi kral.

Parmaklarıyla çocuğun çenesini okşarken eğilip dudaklarını oğlanın minik pembe dudaklarına bastırdı.

Elley hızla geri çekilerek konuştu.
-Ma-majesteleri. Ne yapıyorsunuz?

Ellery utanmıştı çünkü etrafında askerler ve hizmetçiler vardı.
Kralsa her defasında herkesin önünde bunu yapmaktan geri durmuyordu.
Nergal oğlanın bu sorusunu umursamayarak onu elinden tuttu ve büyük siyah atına doğru yaklaştı.

Ellery bu atı hatırlamıştı.
Bu saraya geldiği zaman kral Nergal'ın kullandığı attı.
Ellery gülümseyerek elini siyah ve bir hayli yapılı ata doğru uzattı.

At küçük bir kişnemeyle oğlanın onu sevmesine izin verdi.
Nergal bir kolunu, gülümseyerek atını okşayan oğlanın beline dolarken bir yandan da konuştu.

-Bugün seni baş başa kalabileceğimiz seninde çok seveceğin bir yere götüreceğim.

Ellery önüne bakarak kafasını salladı.

Kral Nergal yüzünde ki ufak bir gülümsemeyle atına binerek genç çocuğu da tutup önünde yan bir şekilde oturttu.

Elley şuan atın üzerinde değil de Nergal'ın kucağında hatta kasıklarında oturuyordu. Yutkunarak başını çevirdi.
Nergal atı sürerek kucağında ki oğlanın belini daha sıkı tuttu.
Bir eliyle atın dizginini bir eliyle de oğlanın belini tutuyordu.

Ellery dudaklarını birbirine bastırarak atını süren adama baktı.

-Kralım.

-Eşim ya da kocam demeni tercih ederim. Dedi Nergal.

Ellery gözlerini büyüterek adama baktı. Nasıl söyleyebilirdi ki? Utanırdı. Kendini toparlayarak konuşmasına devam etti genç çocuk.

-Kaç yaşındasınız?

Ellery sohbet etme konusunda pek iyi değildi.
Bu son yaşananları saymazsak o köşkte hayatı boyunca 5-6 insan görmüştü onlar da pek konuşmazdı zaten.
Yine de sohbet etmek Nergal'ı daha iyi tanımak istiyordu.

Nergal yüzünde ki küçük gülümsemeyle genç çocuğa baktı.

-32 yaşındayım.

Ellery kaşlarını kaldırarak kafasını salladı.

-Peki ne zamandan beri bu savaş işlerindesiniz? Kılıç kullanmayı ne zaman öğrendiniz, Sarayda size sadece kılıç kullanmayı mı öğrettiler?

Nergal derin bir nefes alarak oğlanın belinden daha sıkı kavrayıp iyice kendine çekti.

-Ben kendimi bildim bileli kılıç kullanırım eşim.
Sarayda hiç eğitim almadım ben. Çünkü kral olana kadar daha önce hiç saraya gitmedim.

-Nasıl? Diye sormaktan kendini alamadı Ellery.
Şaşırmıştı bir kralın eğitim yeri sarayı değil miydi?

Nergal onun bu şaşkın haline gülerek eğilip çocuğun alnına derin bir öpücük kondurdu.

-Biz de bir kral her şeyden önce askeri dehaya sahip olmalı.
Savaşı, iyi kılıç kullanmayı, savaş stratejisini bilmeli, bu özelliklere en iyi şekilde sahip olmalı.
Bize boşuna barbar demiyorlar ya. Dedi kral bu son söylediğini biraz alayla söylemişti.

KURBAN B×İNTERSEXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin